Alın teri, halkın oyu, milli irade, günlerce yapılan sayımlar ve ortaya çıkan 14 bin oy farkı yok sayıldı. Sudan olsa iyi, AKP’den gelen gerekçeler ile bu seçim YSK tarafından haksız ve hukuksuz
çalındı. “Hakkımı yedirtmem, kimsenin hakkını da yemem” diyen İmamoğlu’nun hakkını yediler.
Bu gerçeği toplumun büyük bölümü, büyük haksızlık olarak tanımladı. Şimdi biraz İmamoğlu’ndan söz edelim. Sağdan topla on sekiz, soldan topla on sekiz!.. 31 Mart’ ta seçim oldu, tam on yedi gün sonra mazbatasını aldı.
Topu topu tam on sekiz gün başkanlık yapabildi. Kimden söz ettiğimi biliyorsunuz: Ekrem İmamoğlu… Yazacağım satırlar bu büyük başkanı anlatmaya, onun yaptıklarını ve yapacaklarını dile getirmeye elbette yetmez. İstanbul, iktidar için kaybedilmesi düşünülmeyecek devasa bir kent.
İstanbul, sizin de bildiğiniz gibi para gücünü elinde bulunduranlar için nimet, arazisi rant için kıymet, siyasi güç için Türkiye’deki en büyük yerel yönetim koltuğu. Elbette iktidar için her türlü yola başvurarak kaybetmek istemediği bir kent İstanbul. Ancak Karadeniz’in iyi yetişmiş, yetenekli, halkıyla iç içe yaşayan bir delikanlısı, alnının teriyle bu kenti söke söke kazandı.
Nasıl oldu da Ekrem İmamoğlu kısa sürede bu kadar popüler ve sevilen bir kişi oldu? Ekrem İmamoğlu, hoşgörü sahibi, çok alçak gönüllü ve sakin bir kişiliğe sahip… Çok sabırlı, sevecen ve güler yüzlü bir kişi. İmamoğlu’nun davranışlarında ve duruşunda daha yüksek bir insanlığa yöneliş var. Sözlerinin manevi kaynağında erdem, maddi kaynağında ise İstanbul halkının refahı ve mutluluğu var. İmamoğlu akıldan, bilimden, sanattan yana… O özgürlüğün savunucusu, sosyal adaletin simgesidir. Ekrem İmamoğlu, barışçıl yaklaşımlarıyla, birleştirici söylemleriyle, eşitlikçi tavırlarıyla bir markadır. İmamoğlu, mitinglerdeki, televizyon ekranlarındaki konuşmasıyla, iftar sofralarındaki sohbetleriyle çok etkili oluyor.
Ekrem İmamoğlu, ezilenlerin sesi, garibanların sözcüsü… Uğur Dündar’ın Sözcü TV’de sunduğu Halk Arenası programındaki sözleriyle insanların kafasında, insanların gönlünde, bir kez daha taht kurdu. Ekrem İmamoğlu dedi ki: “Bizim en büyük kuvvetimiz, bugün de yarın da dürüst, açık ve şeffaf olacağımızın sözüdür.” Usta gazeteci Uğur Dündar’ın söylemleriyle; “Sadece İstanbul’un değil, Türkiye’nin en büyük ihtiyacı olan, birleştirici, bütünleştirici, herkesi kucaklayan ve hiç kimseyi ötekileştirmeyen bir dil kullanması; bunu da inanarak, sözde değil, özde yapması… Ekrem İmamoğlu’nu sevilen bir kişi yaptı.”
İstanbullular İmamoğlu’nun içtenliğine ve güvenilir olduğuna çoktan inandılar. Tüm göstergeler İmamoğlu’nun yeniden başkan seçileceği yönündedir. “Her şey güzel olacak” deyişine göre İstanbul’un başkanı yeniden İmamoğlu olacak. Çünkü İmamoğlu’nun duruşunda zarafet, yüreğinde insan sevgisi var.