Mustafa Balbay tam Egeli. Açmış kanatlarını kartal misali, hani neredeyse yükselecek bir ayağının üzerinde yaylanıp şöyle bir uçuverecek görüş salonunun diğer ucundan yanı başımıza. Sonra bir de diz vurup "Hayde bre efeler!" diyecek... Kavuşmanın coşkusu, kucaklaşma her buluşmada bir öncekinden güçlü.
Dar zamanlara çok söz sığdırmanın telaşı sohbeti sıraya koyamıyor. Aynı anda lafa girip aynı anda önceliği ikram etmek ilk dakikaların şaşkın dil dolaşmaları sona erince başlıyor anlatmaya...
"Şimdiki çocuklar bizden daha şanslı. Kızım Yağmur İngiltere'de. Dil öğreniyor" diyor. Okul arkadaşı Sertel'e takılıyor. "Üniversitede yabancı dil zorunluluğu konunca nasıl da başkaldırıp reddetmiştik. Sonra da ceplerimden küçük kağıt parçalarında yabancı sözcükler dökülür olmuştu."
Önceki görüşmelerimizden hatırlıyorum. İngilizce'nin dışında Fransızca öğrendiğini, hücrede de Fransızca'sını geliştirdiğini özellikle de siyaset dili çalıştığını anlatmıştı.
Uzun zamandır görüşememenin biriktirdikleri lafı lafa bağlıyor.
"Biz hukuku halkla birlikte arayacağız. O gün geldi. Çok umutluyum. İki yıl önce bir araştırma okumuştum. Araştırmaya göre adalet arayışı işsizliğin bile önüne geçmişti. O araştırmayı okuduğumda bir ışık yandığını düşünmüştüm. İnsanlar için ekonomik sorunlar ve özgürlük önemli. Siyasal ve sosyal bir söylem olarak adalet ve özgürlük öne çıkıyor. Bunu bütün siyasiler biliyordu. O yüzden partiler hep siyasi isteklerini bu kavramlar üzerine kurmuşlardı. Bunu bugün iktidar da biliyor. Ama adaletsizlik giderek daha da artıyor" diye ardı ardına düşüncelerini paylaşıyor Balbay.

5 AĞUSTOS ÇOK ÖNEMLİ


Söz Karar Duruşması'na geliyor. Üzerine basa basa "5 Ağustos çok önemli" diyor. " 5 Ağustos'ta mahkemenin ne diyeceği önemli. Halk gelmeli. Türkiye'nin dört bir yanından gelmeli. Temsili olarak yola çıkanlara katıla katıla artarak gelmeli. Bu 'Adalete Yürüyüş' diye adlandırılabilir. Tüm Türkiye'den temsili katılım çok iyi olur. Sadece burada bulunarak değil her yerde  gönülleriyle burada olmak  önemli."

Gezi Direnişi sürecinden, gençlerden söz ettik. Gençlerin kullandıkları dilin Balbay dili olduğu saptamasını paylaştık. O gençlerin kelimelerle kendisinden daha iyi oynadıklarını, Türkler'in mizah gücünü,  hücrelerinde tüm süreci izlediklerini,  gençlerle  gurur duyduklarını  anlattı. Silivri'de yazdığı  'Düşünüyorum O Halde Varım-Zulümname' kitabında yer alan 'Yeni Kuşaklara Hapisten Gazel' isimli bölümü hatırlattı. "31 Mayıs'ta o gençler konuşmaya başladı. Artık 'Demokrasi Sınavı' veren yeni bir sınıf var."
Alıştığımızın dışında bir yazı türünde çalışıyordu. Bir oyun. Merak ediyordum. Gidişini sordum. Bitmiş. Adı da hazır. YARGITATÖR. Üstelik üç ustaya teslim etmiş. Rutkay Aziz, Müjdat Gezen ve Umur Bugay'a. Bir de karar almış. "Her yıl bir oyun yazacağım. Bu konuda çok heyecanlıyım."

Daha önceki ziyaretlerimizde olduğu gibi ısrarla İzmir için bir şeyler yapmak istediğini yineliyor. İzmir Milletvekili Mustafa Balbay "Ne yapabilirim?" diye soruyor. " İzmir'e ne yapsam ne etsem bir eksik hissediyorum."
Siyaseti sevdiğini de ekliyor.
"Burada demokrasi mücadelesi verdiğimizi, özgürlük düşüncesini yücelttiğimizi düşünüyorum.  Siyasete devam edeceğim" diyerek Balbay'ca bir cümle kuruyor.. "Bütün bu düşünceler için asıl olan iktidar. Gerisi bize dar."
Uzun uzun kucaklaşıp vedalaşırken Mustafa Balbay "5 Ağustos!" diyor. "5  Ağustos çok önemli!"

GENÇ KUŞAKLARA HAPİSTEN GAZEL'DEN ALINTILAR


Başlığa bakıp irkilmeyin
Hariçten gazeli çok duyduk
Bir de hapisten mi demeyin.
Paylamak değil, paylaşmak derdim
Özgür günlerde
Sizinle çok sohbet ederdim.

Düşünün ki
Hep birlikte oturmuşuz söyleşiyoruz
Zamanımız bol, her konuyu deşiyoruz
İnsan yaşamının
En verimli
En alımlı
Çağındasınız.
Her şeyinizi vermeye hazır
Her ilgiyi almaya açsınız.
Bu çağda edineceğiniz ruh
Bir ömür sizinle olacak.
Gençlik bedenin kasları kadar
Ruhun kaslarıyla da ilgilidir.

Ama siz,
En yeniden yenisiniz.
En yeninin sonrasını arayansınız.
Örnek mi?
Son çıkan bir bilgisayar teknolojisi
Orta ve üst kuşaklar için yenidir.
Sizin için?
Kullanmaya başladığınız an
Eskidir.

Bir ülke için
En kötü durum
Gençlerinin ülkeden umudu kesmesidir.
Bunun için çok neden olsa da
Ülkeden umudu kesmeyin
Ülkemiz için mücadele etmeyi
Mutlak hedefleriniz arasına koyun.
İnsan bir mücadeleye girdiğinde
Başaramayabilir.
Ama hiç bir mücadeleye girmeyen
Zaten yenilmiş demektir.
Üç şeyiniz mutlaka olsun:
Umutlarınız
Sevgileriniz
Yapacaklarınız...
Nasıl yerçekimi kanunu varsa
Bir de toplum çekim kanunu vardır.
Topluma değmeyen hareket
Vücut bulmaz.

Mustafa BALBAY / DÜŞÜNÜYORUM O HALDE SANIĞIM - ZULÜMNAME