İzmir’i beşinci sezondur süper sıfatlı bitik ligde temsil etmekte olan Göztepe, ligin ikinci haftasını kendi seyircisi .nünde puansız kapattı.

Her iç saha mağlubiyetinde olduğu gibi anında camia karıştı. İşin sıkıntılı tarafı bu daha ikinci haftada oldu. O öyle bu böyle dedi… Gelenlerin hepsi… Hoca…

Son söyleyeceğimi baştan söylemem gerekirse Hoca değişikliği ile ilgili kendi adıma yorumum bizi bir kez daha kısır d.ngüye sokacağı şeklinde. Daha önce kendimce elden geldiğince duru şekilde özetlemeye çalıştığım gibi, 50 yıldır teknik direktör değiştire değiştire pek de bir yere varabilmiş değil Göztepe. Bu noktada umarım ve dilerim yapı bir kez daha fasit dairesini tamamlamaz.

Maça gelirsek…

İstiklal Marşını tersten söylemekten daha zor (bilgisayar olacak, kredi kartın olacak, Hayat Eve Sığar uygulaman olacak –yani akıllı telefonun- onun ayarlarını değiştirebileceksin, küçük çocuk varsa Covid -19 pcr yaptıracaksın, sistem çalışırsa passolig kartına para yükleyeceksin, sistem çalışırsa biletini almayı başaracaksın, kartının tarihi geçtiyse biletini cep telefonuna indireceksin…) bitmeyen basamakları aşıp faşolig biletini almayı başararaktan maça girmeyi başardık. Maçı tribünden izledim… Bir de durdura durdura televizyon kaydından izledim. Gole kadar Göztepe fena değildi esasında. Maça gayet tempolu başladılar. Rakip göbeği iyi kapatıp 5-4-1 ve 6-3-1 yapınca,

Göztepe 2-2-6 ve 2-3-5'lerle yüklenmeye, oyunu iyice kanatlara yaymaya çalıştı. Solda Berkan-N’diaye-Beykan sağda Paluli-Göztepe’nin Çocuğu Halil Akbunar-Soner üçlü bindirmelerle (Bazen Soner ya da Beykan dördüncü olarak da gitti) rakibi bayağı yıprattılar ama ceza sahasına isabetli orta oranı düşüktü. Maç boyu 41 ortanın yedisi

isabet etmiş. İlk devre bittiğinde kimse ikinci devre mağlup duruma düşüleceğini tahmin etmiyordu tribünde. Gole kadar fena olmayan takım, sonrasında dağıldı ve pek toparlayamadı. Yenen golde rakip iyi bir geçiş hücumunda Tetteh, hem Arslanagiç hem Obinna’nın aralarından geçip, Adem Büyük’ün Atınç’ın kademeyi girmesini engellemesiyle bomboş vurdu gol oldu. Maçın başından beri her fırsatta zaman geçiren Öznur Kablo Malatyaspor golden sonra bir zamanların Bandırmaspor’unu aratmayacak ve kendilerine yakışmayan şekilde yerde yatmanın bilinen bilinmeyen tüm versiyonlarını uyguladı. Üşenmedim kronometre tuttum… Golü attıkları 55. dakikadan

sonra 18-19 dakika zaman geçirmişler ki bunun 3.5 dakikası da uzatmalarda… Hakem ise uzatmaları 50 saniye uzattı.

Yine tribünlerin bol eleştirisine haiz olan Berkan’ı da üşenmeden maç boyu ne yapmış diye analiz ettim tam kayıttan. Bardağın dolu tarafına bakarsak iki haftada en çok kritik pas yapan 8 oyuncu arasındaki tek bek olmuş. Maç boyu üçüncü bölgenin başı ve sonuna kadar 15 civarı bindirme yapmış bunların 5'i ilk 15 dakika gibi. Kornerler dahil sürüsepet orta yapmış… Bardağın boş tarafına bakarsak, hem solbek, hem sol orta saha sol, hem sol açık gibi oynamaya çalışırken yorulduğu kanısındayım. Buna bağlı olarak orta isabet oranı düşük (İsabet edenleri de Göztepeli oyuncular iyi değerlendiremedi). Enerjisini daha verimli kullanırsa ya da takım onun enerjisini daha iyi kullanmasına katkıda bulunursa çok daha faydalı olabileceğini düşünüyorum. Çok eleştirilen Soner’i de kayıttan iyice analiz etmeye çalıştığımda… Aslında çıkıncaya kadar fena değildi top aktarmada onun işini kimse giremedi çıkınca ki yenen golden sonra doğru… Obinna Arslanagiç yenen gol dışında iyiydi. Lakin Obinna gereksiz bir kart gördü o da muhtemelen yorgunluktan. Paluli enerjisini daha yüksek isabetli pas verimine çevirse Milli Takımlık olabilir. Halil’i her takım 2-3 kişi tutuyor. Bunu arkadaşlarına boş alan açmada daha çok değerlendirebilir.

Sağda sola göre daha efektifti ama o da orta isabet sorunu yaşadı. Sonradan girenlerde Kahraman dışında çok ışık veren yoktu ne yazık ki. Tijanic Beykan’dan daha iyi iş çıkaramadı girdiğinde. Beykan birinin zamanla takıma adapte olabildiğinin güzel bir örneği şu an. Loucrency bir tık daha iyiydi Baku’ya göre ama ikisi de skora katkı veremediler. Ege çabaadı ama olmadı. Bir not hakem için, birkaç kritik faulü vermemek dışında oyuna etki eden hata yapmadı Bahattin Şimşek. Bir not da stadyum için… Akustiği oldukça iyi. Deniz tarafındaki kale arkasında nispeten az insan olsa da tezahüratın desibeli 85- 90 oluyordu. Toplu tezahüratta 115 desibele kadar çıktı.

Velhasıl kelam… Kimse istemezdi ama bu Göztepe’nin ne ilk ne son iç saha mağlubiyeti… Şu an hızlıca toparlanma zamanı… İlk altı haftada 6 puanın üstünü bulmak kritik. Bu hafta, iki haftadır iyi oynayıp k.tü sonuçlar alan, Perşembe günü deplasmanda önemli bir Avrupa Kupası maçı oynayacaklar. Dilerim onların yorgunluğunu avantaja çevirmeye çalışabilir Göztepe. Takımın 41 ortada 7 isabet sorununu (bunda tek suçun ortalayanlarda olmadığını ortalananların da boş alana çıkmakta daha iyi olması gerektiğini vurgulayarak) çözmesi gerek…

Not: Daha önce de belirttiğim gibi COVID-19 olgu sayısı tekrar olduğundan daha az gösterilmeye çalışılıyor gibi... Dünkü olgu sayısının 48000+ olmuş olma olasılığı olmama olasılığına göre çok daha yüksek gözüküyor... Bilginize…