Sertel, PTT ile yüzde 40 ortağı olduğu PTTeM isimli şirket üzerinden gerçekleştirilen HGS satışlarında, yıllık asgari 1 milyarlık, aylık 100 milyonluk işlem hacminin transfer fiyatlaması yöntemiyle bu şirkete servet aktarımı yapıldığını söyledi.

PTT’nin azınlık hissesine sahip olduğu PTTem şirketini HGS yüklemeleriyle ihya ettiğini ifade eden Sertel, konuyla ilgili Sayıştay raporuna yansıyan tespitleri paylaştı.

Sertel, “Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından HGS etiketi satış ve bakiye yüklemesi yetkisi verilen PTT A.Ş, bankalarla yaptığı etiket satış ve bakiye yükleme sözleşmelerinde bankalardan 5 yıl süre için giriş bedeli 100 bin TL ve her yıl için müşteri sayısına göre 0.2 dolar ile 1 dolar arasında katkı payı alırken, HGS yükleme yetkisi verdiği istasyonlardan ise asgari 5 bin TL teminat alıyor. Ancak ne hikmetse PTTem isimli şirketten bu paraları almıyor. Olay burada da bitmiyor” dedi.

“100 milyon TL’yi kim ya da kimler kullanıyor?”

HGS bakiye yüklemesi yapan bankaların, HGS geçişini takiben nakit yüklemelerde 6 gün, kredi kartı ile yapılan yüklemelerde ise 19 gün içerisinde, HGS geçiş ücretlerini PTT AŞ’nin hesaplarına gönderdiğini belirten Sertel, “PTT AŞ’nin yüzde 40 iştiraki olan şirket tarafından işletilen pttavm.com adlı internet sitesinden yapılan bakiye yüklemeleri, yüklemeden 33 gün sonra PTT AŞ’ye gönderiliyor. Dolayısıyla iştirak şirket tarafından işletilen internet sitesi üzerinden yapılan bir bakiye yüklemesi ile aynı gün yapılan ve onaylanan bir geçişte, PTT AŞ tarafından ilgili tutar 20’nci gün Karayolları Genel Müdürlüğü’ne gönderilmekte iken iştirak şirketten 33’üncü gün alınıyor. Yani ayda 100 milyon TL’ye yakın para PTTem isimli şirkette 11 gün teminatsız kalıyor. Bu süre özel otoyollarda nakit işlemlerde 7 gün olduğundan iştirak şirketteki tutarlar 26 güne kadar teminatsız olarak kalabiliyor. HGS paraları teminatsız bir şekilde PTTem isimli şirkette bekletildiği ve PTT bu parayı karayollarına önceden ödediği için ayda 2 milyon TL, yılda 24 milyon TL gibi bir finansman maliyetine katlanıyor. Sayıştay bu duruma transfer fiyatlaması demiş ama ben buna servet aktarımı diyorum. Devletin kasasına girmesi gereken ve ayda 100 milyon TL’yi bulan bu parayı kim ya da kimler kullanıyor? Bu paradan kim ya da kimler nemalanıyor?” diye konuştu.

“Şirket ismi kodlanmış”

PTT’nin büyük çaptaki işlerinin Hakan Çevikoğlu isimli bir kişinin kurduğu şirketler (pttAVM, PTTem) tarafından yapıldığının altını çizen Sertel, bu kişinin tüm bağlantılarının araştırılması gerektiğini vurguladı.

HGS olayının Sayıştay raporuna bulgu konusu olduğunu ancak bulguda şirketin isminden bahsetmekten imtina edildiğini belirten Sertel, “PTT’nin raporuna ‘İştirak Şirket İle Yapılan HGS Satış ve Bakiye Yükleme Protokolünün PTT AŞ’nin Aleyhine Olabilecek Hükümler İçermesi’ başlığıyla giren bulguda alışılmadık bir metinle karşılaştık. Çok büyük çapta bir hukuksuzluk ve transfer fiyatlaması içeren bu olaydan oldukça yüzeysel bahsedilmiş ve PTT’nin iştirakinin ismi özellikle gizlenmiş. Şirketten ‘P……. AŞ’ diye yazılmış. Bu kodlamanın ve olayı yüzeysel aktarmanın en tepeden en aşağıya kadar inen bir baskı sonucu oluştuğunu düşünüyorum. Belli ki Sayıştay denetçileri raporu yazmış ama yazdıkları ham rapor, Rapor Denetleme Kurulu’ndan sansürlenerek ve kırpılarak çıkmış” diye konuştu.

Editör: Kazim Bozkurt