Ne haftaydı ama… Siyasi iktidarın ekonomik politikası sonucu Türk Lirasının her gün değer kaybetmesi ile her gün biraz daha yoksullaşan kitleler, zamlar, zamlar, zamlar… Ekranlardan nefret dalgaları yayan siyasetçiler, ruhunu şeytana satmış ‘kendinden menkul’ profesörler… Yasal bir gerekliliği hatırlatarak ‘diploma’ sorduğu için yargılanan Genco Erkal, bir köpeğe (İstanbulluların gözbebeği Boji’ye) bile kumpas kurabilen kendini bilmezler, Dünya Çocuk Hakları Günü’nde haklarından habersiz sömürülmeye devam eden çocuklar, ÖğretmenlerGünü’nde atama bekleyişlerini sürdüren eğitim emekçileri, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde bile dinmeyen erkek ve polis şiddeti… Gaz fişekleri, plastik mermiler… Ve tek adam rejimini protesto için caddelere akan gençler, kadınlar…

CHP’nin doğru bir adım atarak, meydanlara inmeye karar vermesinin ardından ilk miting haftaya Mersin’de.…İzmir’in demokrasi güçleri gelecek haftalarda düzenlenecek mitinglere hazırlanadursun, nefes nefese geçen bir haftanın ardından biraz moral depolamaya hakkımız vardır herhalde. Kendimizi sanatla iyileştirmek için sokağa çıkabiliriz. Elbette ‘pandemi’ye karşı önlemlerimizi alarak… Bugün İzmir’de bizi bekleyen etkinliklerden bir demet sunmak istiyorum.

Ülkemizde toplumsal barışın ön koşullarından biri ayrımcılığın mahkum edilmesi, farklı kültürlerin kendilerini özgürce ifade edebilmelerinin önünün açılmasıdır. Kültürel mirasa sahip çıkmak da, bu anlayışın gereğidir. Bu doğrultuda atılmış bir adım, “İzmir Sefarad Kültür Festivali” yarın İzmir sinagoglarında bir gezi ile başlayacak. İzmir Musevi Cemaati Vakfı ile Konak Belediyesi’nin öncülüğünde düzenlenen festivalde Sefarad kültürü üstüne söyleşiler, “Kortijolar’ başlıklı bir fotoğraf gösterisi, ‘Kültür Mirası Girişimleri’ konulu PechaKucha akşamı, ‘Selanik’ten Sefarad Şarkıları, ‘İspanya’dan Osmanlı’ya Esintiler’ başlıklı konserler yer alacak. Son etkinlik ise, 6 Aralık’taki ‘Hanuka’ (Işıklar Bayramı).

Programa ilişkin ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler, festivalin sosyal medya hesaplarına başvurabilirler. Festivalin direktörü NesimBencoya ile yaptığımız söyleşi de Sefarad Kültürüne ilişkin bilgiler içeriyor. Bu söyleşi, önümüzdeki Salı günü 16.00’dan itibaren İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin youtube kanalı İzmir tube’da “İzmir’de Sanat” programında izlenebilir. Bu programdan söz açmışken, küçük bir duyuru yapayım. Çünkü pek çok İzmirlinin bu programdan haberi olmadığını duyuyorum. İzmirli sanatseverleri, her Salı farklı disiplinlerden sanat insanlarıyla buluşturmayı hedefliyoruz bu program aracılığı ile. Nitekim bir sonraki Salı da ‘İzmir Uluslararası Kısa Film Festivali’ direktörü YusufSaygı ile yaptığımız söyleşi izlenebilecek.

İzmir Uluslararası Kısa Film Festivali, 22. yılında zengin bir içerikle karşısına geldi İzmirlilerin. 22 Kasım’da Buca Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde açılışını yapan festival kapsamında 350 kısa film gösteriliyor. Ankara’da En İyi Kısa Film seçilen “Stiletto” ile başlayan festivalin ‘Altın Kedi’ Ödülleri bu Pazar sahiplerini bulacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de ana destekçileri arasında yer aldığı festivalde farklı kategorilerdeki yarışmaların yanı sıra, ödüllü yönetmenlerimizin kısa filmleri de yer alıyordu. Ankara’da uzun metraj dalında En İyi İlk Film ödülünü verdiğimiz “Sardunya”nın yönetmeni Çağıl Bocut’un kısa filmi “Brigitte Bardot” ve pek çok festivalden büyük ödüllerle dönen SerhatKaraaslan’ın kısa filmi “Suçlular” programın en çok ilgi çeken filmleri arasındaydı. Festival, bugün ve yarın Tarık Akan Gençlik Merkezi ve Fransız Kültür Merkezi’nde yer alacak gösterimlerle sona erecek.

Sinemadan söz açmışken, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Daire Başkanlığı’nın düzenlediği “YenidenSinematek” gösterimlerinin Pazar akşamları İzmir Sanat’ta devam ettiğini anımsatalım. Programı Kültür ve Sanat Dairesi’nin Sinema Koordinatörü Emine Uysal Berger tarafından hazırlanan gösterimlerde her ay farklı bir tema üstüne filmler yer alıyor. İzmir’in tek sanat sineması Karaca Sineması’ndaki filmlerden de söz açmadan olmaz. Bu yılın en iyi filmlerinden Tufan Taştan’ın politik kara-komedisi “Sen Ben Lenin”i ile Erdem Tepegöz’ün “Gölgeler İçinde” adlı distopik filmini ve devrimci sinemamızın en yeni örneği “Grev”i kaçırmamanızı öneririm.

Yazımın başlığındaki sözcükler bana ait değil. Büyük ressamımız Çallı’nın sözleri… Evet, hafta içinde önemli bir sergi daha açıldı Folkart Galeri’de. “Türk Resminin Bohem ve Asi Fırçası İbrahim Çallı” başlığını taşıyan, Proje Direktörlüğünü FahriÖzdemir’in yaptığı serginin kataloğu her zamanki gibi özenle hazırlanmış. Doğan Hızlan, Zafer Toprak, Dr. İlona Baytar, A. Celal Binzet,Evrim Altuğ gibi imzaların yanı sıra, sanatçıya ilişkin önemli belgeler, fotoğraflar, dostlarının Çallı için söyledikleri ve eserlerinden bir seçki yer alıyor. Hiç kuşkusuz, İzmir’de bu yıl gerçekleşen en önemli sanat olaylarından biri olan bu sergiyi izlemeyi ertelemeyin derim.