Hayallerinize sahip çıkın

Abone Ol


Büyümek, daha da küçük hayaller kurmamızın nedenidir.

Şarkılar dinler,

Filmlerde izleriz farklı öyküleri.

Sonuç kimi zaman hüzünlü, kimi zaman ise sevinçli olur.

Küçük notlar alırız aklımızın bir köşesine.

Böyle bir filmde, aklımda kalan, “Bir harf kaç cana bedel?” sorusu oldu.

***


İlk gençliğimizde okul çıkışı,

Belediyenin hizmet götüremediği mahallelere,

Arnavut taşı döşemeye giderdik.

Yüksek bir bilinçle değil, ideolojik derinlikle hiç değil.

Hepimizi mutlu eden,

Kamyonlardan çamurlar içindeki sokağa dökülen kum,

Ve o kumun sokakta yarattığı mutluluktu.

***


Kimimiz kumları yararak taşları yan yana koyarken,

Kimimiz de ağaç kütüklerinden yapılmış tokmaklarla,

Taşları yan yana, sıra sıra,

Üstüne vura vura dizerdik.

***


Susarsanız hemen yanınızdaki kapıyı çalın,

Kim çıkarsa çıksın bir bardak su verirdi.

Çay neredeyse her dakika,

Yemek çalıştığınız sürece bir defaydı.

Yardımlaşmayı, insanları sevmeyi,

Çalışmayı, sabretmeyi, umut etmeyi böyle öğrendik...

***


Çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışa koşan,

Atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin

Yüreği kıpır kıpır genç bir oğlu varmış...

Babasının işi nedeniyle eğitimi kesintilerle sürüyormuş.

Orta ikideyken öğretmeni,

Büyüdüğü zaman ne olmak istediğini bir kompozisyon halinde yazmasını istemiş.

***


Çocuk bütün gece oturup,

Günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan,

Yedi sayfalık bir kompozisyon yazmış.

Hatta hayalindeki çiftliğin planını da çizmiş.

***


Ertesi gün öğretmenine verdiği ödev,

Tam da kalbinin sesiymiş...

İki gün sonra öğretmen ödevleri geri dağıtmış.

Gencin kağıdı üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir sıfır

Ve "Dersten sonra beni gör" notu varmış.

***


Ders bitmiş, çocuk öğretmenine merakla sormuş:

- Neden sıfır aldım?

Öğretmeni, “Yazdıkların, senin yaşında biri için gerçekçi olmayan bir hayal. Paran yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Bunu başarman imkansız. Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm” demiş...

Genç üzüntüyle evine dönmüş.

Bir hafta kadar düşündükten sonra,

Ödevini hiç değişiklik yapmadan öğretmenine yeniden vermiş.

Üzerine de küçük bir not iliştirmiş.

Notta, “Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin, ben de hayallerimi” yazıyormuş...

***


Seyrettiğim fimde,

Sahibinin hırsına yenik düşerek tabancayla vurduğu atın,

O simsiyah, kocaman gözlerini görünce aklıma geldi bu öykü.

Binlirce, yüzbinlerce inanmışlık öyküsünden biri gibi...

***


Kıssadan hisse;

Hayal hırsızlarına karşı,

Hayallerinize sahip çıkın...

Bir de, hayal hırsızları ne kadar çok bağırırsa bağırsın,

Karşılarında sessizlikten umut besleyen birileri varsa işleri çok zor.

Hele hele o yolculuk bahara doğru ise...

Öğretmeninin hayallerini çalmak istediği o genç,

Bugün kocaman çiftlikte oturuyor.

Yıllar önce yazdığı ödev de,

Şöminesinin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı...