İzmir Neşe ve Karikatür Müzesi'nin kapısına kilit vuruldu. 2012 yılında dönemin Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan tarafından İzmir'e kazandırılan müze, birkaç gün önce bulunduğu binadan tahliye edildi.

2010 yılında dönemin Belediye Başkanı Hakan Tartan'ın girişimleriyle Konak Belediyesi ve Türk Kızılayı İzmir Şubesi, yıkık haldeki binanın restorasyonu ve kullanım hakkı üzerine protokol imzalamıştı. Kullanılamaz haldeki tarihi yapının restorasyonu Konak Belediyesi’nce özenli bir şekilde yapılarak bina yeniden yaşayan bir mekan haline getirildi. Restorasyon yaklaşık 2 yıl sürdü. İzmir Karikatür Müzesi, 2012'den bu yana da İzmir’in ilk ve tek karikatür müzesi olmasının yanında pek çok ulusal ve uluslararası karikatür ve mizahi obje sergisini izleyiciyle buluşturdu. Ayrıca İzmir Gazeteciler Cemiyeti ile birlikte düzenlenen Eflatun Nuri Ulusal Karikatür Yarışması'na da üç yıldır ev sahipliği yapıyordu.

Fakat sözleşme süresinin dolmasının ardından Kızılay, 'Binayı biz kullanacağız' gerekçesi ile karikatürleri kapı dışarı etti. Ocak ayından beri Konak Belediyesi'nin sözleşmeyi uzatmak için yaptığı tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Pandemi yasakları araya girmeseydi tahliye çok daha önce gerçekleşecekti. Müze için henüz uygun bir bina bulunamaması nedeniyle envanterdeki karikatürler ve Osmanlı'dan günümüze kadar çıkan mizah dergilerinden oluşan arşiv, Türkan Saylan Kültür Merkezi'ne taşındı.

Benim anlamadığım nokta şu: Söz konusu bina eski bir Rum evi. Yani öyle çok büyük bir mekan değil. Ayrıca, Alsancak’ta yoğunlukla meynanelerin bulunduğu bir sokakta. Sağı, solu, karşısı meyhane. Kızılay, Alsancak’ta onlarca mülkü olmasına rağmen bu binayı ne amaçla kullanmak istiyor? İdari bina olarak mı kullanacak, yoksa kan alım merkezi mi yapacak?

Son yıllarda ismi birçok şaibe ile anılan, Ensar Vakfı ile yaşanan bağış skandalıyla gündemden düşmeyen, siyasete angaje olduğu iddia edilen kurumun bu kararının arkasında siyasi bir etki var mı?

İktidarın ve iktidara yakın kurumların eleştireye ve mizaha nasıl baktığını hepimiz biliyoruz. Eleştirel mizaha tahammülleri olmadığını kimse inkar edemez. Bu gerçek ortadayken bir de karikatüristlere ev sahipliği yapmalarını beklemek fazla romantik olur sanırım. Dikensiz gül bahçesi isteniyorken o bahçenin dikeni olanların kapı dışarı edilmesi hiç de beklenmeyen bir durum değil.

***

Son sözüm de belediyeye.

Konak Belediyesi'nin, sözleşme süresinin ne zaman dolacağını bilmesine rağmen ve kurumun sözleşmeyi uzatmama ihtimali gün gibi ortadayken bir B planı hazırlamamış olması da enteresan. Sözleşmenin uzayacağından bu kadar eminler miydi? Tarih dolmadan önce konuyla ilgili hiç görüşme yapmadılar mı? Hadi bunu geçtim, Ocak ayında ilk tebligat yapıldıktan sonra aradan geçen 8 ayda müzeyi taşıyacak başka bir bina nasıl bulunamadı? Envanterdeki yüzlerce karikatür ve hazine değerindeki mizah dergisi arşivi depolarda ne kadar kapalı kalacak? Umarım bu eserler çürümeye başlamadan bir an önce bir çözüm bulunur.

Karikatür : Birol Çün