31 Mart Yerel Seçimleri'nin hemen sonrası.

Bornova Belediye Başkanı Seçilen Dr. Mustafa İduğ İlçe Seçim Kurulu'ndan mazbatasını alır almaz belediyeye gidiyor.

Tarih 10 Nisan 2019.

Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, güven esaslı çalışma dönemini yüz okuma sistemini kaldırarak başlattı. “Biz güven odaklı çalışıyoruz” diyen Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, “İş ortaklarımızın, çalışanlarımızın, işe düzenli olarak gelip gideceklerini biliyoruz. Bu yüz tanıma sisteminin rahatsızlık verdiğini gördüm ve insana güven odaklı çalıştığımızdan dolayı, sistemin kalkmasını uygun gördüm. Ben çalışanlarımıza güveniyorum. Onların çalışma saatleri içinde zaten burada olacakları kesin. Verimliliği esas aldığımız için böyle bir çalışmayı uygun görüyorum” diye konuştu.

***

Yurakıdaki haber belediyenin bülteninden aynen alındı.

Okuduğumda “bravo” demiştim.

Emperyalizmin insanlığa dayattığı kontrol odaklı sömürme biçiminin en yalın haliydi yüz okuma, parmak izi okuma.

İnsanın insana güvenmediği, iş yapmanın onursuzluğuydu.

CHP'li bir belediye başkanının ilk yaptığı iş olması bakımından da önemliydi.

İşte buydu gerçek emekçi dostluğunun ilk adımı.

***

Aradan günler geçti.

İzmir'in çoğu ilçe belediyesinde CHP'li başkanlar koltuklarına oturdular.

Seçimlerin üzerinden bir ay geçmişti.

Tarih 3 Mayıs 2019 Cuma.

Gazetelerin elektronik postalarına bir haber düştü.

Çeşme Belediyesi göndermişti.

Haber aynen şöyleydi:

“Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran'ın talimatıyla, Çeşme Belediyesi girişine, belediye çalışanları için yüz tanıma sistemi kuruldu. Çeşme Belediyesi girişine kurulan 3 adet yüz tanıma sistemi ile, belediye çalışanları, işe giriş ve çıkış yaparken, yüz tanıma sisteminin karşısına geçerek, kendilerini kaydettiriyorlar. Yüz tanıma sistemi ile belediye çalışanlarının işe giriş çıkış saatleri kayıt altına alınıyor...”

***

Şaşırdım...

Birkaç dakika sessizce haberi yeniden okudum.

Sonra Bornova Belediyesi'nin gönderdiği haberi yeniden okudum.

Döndüm, Çeşme Belediyesi'nin haberine baktım.

Kendi kendime sorduğum şuydu: “Hangisi CHP?”

***

İnsan odaklı çalışma sistemini benimsediğini söyleyerek yüz tanıma sistemini kaldıran Bornova Belediyesi mi, yoksa çalışanlarının işe giriş çıkış saatlerini kayıt altına almak için yüz tanıma sistemi kuran Çeşme Belediyesi mi?

Yerel seçim boyunca “Bizim Eko” diye propoganda yapan Ekrem Oran mı, yoksa özel sektörden politikaya geçiş yapan Mustafa İduğ mu sosyal demokrat?

Hangisi sosyal demokrasi, hangisi CHP?

***

Küçük bir örnek gibi görünen bu olay CHP'nin İzmir'deki yerel yönetim anlayışı için turnusol kağıdıdır. Tıpkı, CHP'li belediyelerden devraldıkları bütçeleri, elemanları, yapılan yanlışları “kol kırılır yen içinde kalır” diyerek sineye çekmek zorunda bırakılan yeni CHP'li belediye başkanları gibi.

Hangisi sosyal demokrasi?

Hangisi gerçek CHP?