Güneş sepeti ve sarhoş kapı

Abone Ol
Muzaffer Kale ve Fergun Özelli, dostluklarını yüreğimde taşıdığım insanlar.

İzmirli yazın dostlarımız anımsayacaklardır. 2007 yılında Sevim Korkmaz Dinç’in başında bulunduğu İlya Yayınları, 9 şairin kitaplarını birlikte yayımlamış, övgü ve alkış almıştı. Bunların içinde ben de vardım; Muzaffer Kale, Fergun Özelli de. Ortak bir anı. Unutamam.

Sevgili dostlarım Muzaffer Kale’nin “Güneş Sepeti”ni kolumuza takalım, Fergun Özelli’nin “Sarhoş Kapı”sından girip öyküler arasında ince bir yolculuğa çıkalım ne dersiniz?

GÜNEŞ SEPETİ : Dokuz şiir kitabının ardından ilk öykü kitabıyla da Sait Faik Ödülü'nü aldı Muzaffer Kale, güzel bir şaşkınlık yarattı. “Dünyaya karşı sözcüklerle. Arkadaşlarımızla.” diye imzalamıştı bu kitabını Mayıs 2016’da. Geçen yıl “Sait Faik Hikâye Armağanı”nı Güneş Sepeti’ne atıvermişti!

Jale Parla, Metin Celâl, Hilmi Yavuz, Nursel Duruel, Beşir Özmen ve Murat Gülsoy’dan oluşan Sait Faik Hikâye Armağanı Seçici Kurulu ödülün “kısa öykünün olanaklarını başarıyla kullanan ve varoluşun yoğunluğunu yaşamın ayrıntılarında yakalayan Muzaffer Kale’nin Güneş Sepeti”ne verilmesini onaylamıştı.

Gerçekten de okunduğunda görülecektir, Kale’nin kısa öykülerinde yalın anlatımlar dikkat çekiyor. Renkli insan coğrafyalarının içinde, anlık karşılaşmaların yarattığı şaşkınlıkları gözlemliyorsunuz.

İkili konuşmalardaki kırılmalar, yaşamın gelgitleri içindeki sorunlar, gerginlikler başarılı şiir diliyle anlatılıyor. Ayrıntıları yakalamayı da ihmal etmiyor Kale, yaşayan kahramanlarının arasına girip onlarla bütünleşiyor.

Güneş Sepeti, 41 kısa öyküden oluşuyor. En kısalarından birini, Sağ Serbest öyküsünü paylaşalım:

“Bugün günlerden ne?' dedim. “Dün salıydı” dedi. “Saat kaç oldu? dedim. Durakladı. “Saat yok!” dedi. Demek ki günlerden çarşambaydı; çünkü dün salıydı ve saat yoktu.”

SARHOŞ KAPI: Şiirin sevimli “aşkiyası” Fergun Özelli, “Sarhoş Kapı” öyküleriyle giriverdi odamıza.

Fergun’un şiire olduğu kadar şiirsel metinlere de kafa yoran bir yanı vardır. Kilitli Defter’de bunun güzel örneklerini gördük.

Gençlik yıllarında öyküler yazıp yayımlayan, sonra bunu askıya alan Özelli’nin, yeniden öyküye dönmesinde Kilitli Defter’in payı olduğunu Cumhuriyet Kitap’ta Asuman Susam’a anlatmıştı: “Belki de o metinlerdir, şiirlerimin bir kısmında gizli olan öyküleri ve daha başkalarını görünür olmaya zorlayan; kim bilir.”

Anlatımı, iletisi, izleri ile kimileri çok kısa olan 58 öykü yer var kitapta. En kısası iki satır, Barış: “Artık yeter! Barış istiyorum! diye bağırdı adam; sonra dönüp arkadaşına baktı: “Sahi, neydi barış?” Hadi bakalım çıkın işin içinden şimdi.

Özelli, “İktidar sorunuyla uğraşan, kişinin iktidara karşı gelirken günlük yaşamındaki daha küçük ve bireysel iktidarları da gözardı etmemesi gerektiğini” söylüyor öykülerinde.

“Kanun ve kararnamelerde yer almayan duygular, kolluk kuvvetlerince güç kullanılarak durduruldu. Çıkan çatışmada, dış güçler tarafından devletimize karşı kışkırtılan yaklaşık otuz duygu göstericisi, sorgulanmak üzere, duygularından arındırılmış güvenlik güçlerince süresiz olarak gözaltına alındı.”

Bu öykünün gerisini de merak ettiniz mi? “Hükümet izni olmadan sevgiliye verilen çiçekler, yapılan huzur ve barış operasyonu sonunda kurtarıldı. Kurallara uymayan iki anarşist ve terörist sevgili, ölü olarak ele geçirildi.”

İki öykü kitabının da ilgiyle, beğeniyle okunacağından kuşkum yok.