Haber / Didar DEMİRCİ

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliğinde yaptığı değişikliğe tepkiler dinmiyor. Söz konusu değişiklik nedeniyle zeytin ağaçlarının tehlike altında olduğuna dikkat çeken çevreciler, sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları, doğanın talanına son verilmesi için günlerdir çağrıda bulunuyor. Konuya ilişkin İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, Batı Urla Köyleri Çevre Koruma ve Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği, Salihli Çevre Derneği, EGEÇEP ve vatandaşlar harekete geçti. İzmir Bölge Adliyesi’nde bir araya gelen meslek odaları, çevreciler ve vatandaşlar, söz konusu yönetmeliğin yürütmenin durdurulması ve iptali talebiyle dava açtı. Açılan davaya ilişkin Adliye binası Güney Kapısı önünde basın açıklaması yapıldı.

TALAN POLİTİKALARINA KARŞI DOĞAYI SAVUNUYORUZ

İzmir Çevre Mühendisleri Odası adına basın açıklamasına katılan Selma Akdoğan, “Kamu yararı ve rehabilitasyon gibi sihirli sözcüklerle yüzyıllarca zamanda oluşan ekosistemlerin dağıtılmasına ve geri döndürülemez bir şekilde yaralar açılmasına engel olmak için çalışmalarımız devam edecek” dedi. İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel ise, doğanın korunması adına herkesin ödevi olduğunu belirterek, “Biz burada ödevimizi yerine getirmeye geldik. Çünkü ödevlerini yapmayanlar var. Hep beraber bu talana karşı çıkmak için buradayız” diye konuştu. Bugüne kadar zeytin ağacının insanları koruduğunun altını çizen Salihli Çevre Derneği adına söz alan Avukat Seçil Ege de, “Açtığımız dava aslında bir ahde vefa davasıdır. Sadece zeytin ağacımızı değil; o ağacın altında yuva yapa ala karganın, yabani tavşanların, bal arılarının hakkını savunmak için buradayız” sözlerini kaydetti.

DOĞA TALAN EDİLMESİN

Açılan davaya ilişkin basına açıklama yapan İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, “Avukatından mühendisine, hekiminden çevre savunucusuna kadar herkes burada. Bir tek şey istiyoruz. Doğa talan edilmesin istiyoruz. Doğa yaşasın istiyoruz. Çünkü ne bugünkü iktidarın ne de bundan sonra gelecek iktidarların malı değildir doğa. Çocuklarımıza bırakacağımız emanettir” ifadelerini kullandı. Öte yandan sit alanlarına ilişkin bir yönetmelik daha yapıldığına dikkat çeken Yücel, “Doğal sit alanlarının yine talana açılması konusunda bir adım attılar. Bu konuyla ilgili de önümüzdeki günlerde girişimlerde bulunacağız. Çünkü, çevre bir bütün, dünya bir bütün ve biz yalnızca o dünyanın üzerinde yaşayan emanetçileriz” şeklinde konuştu.

TÜM YURTTAŞLARIN DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ

Konuya ilişkin kamuoyuna çağrıda bulunan Yücel, “Ölmez yani Zeytin, yüzyıllar önce Homeros’un kulağına şöyle fısıldamıştı: “Herkese aitim ve kimseye ait değilim; siz gelmeden önce buradaydım, siz gittikten sonra da burada olacağım.” Bu nedenle, Ölmez’in sözlerini gerçek kılabilmek, sit alanlarının talan edilip bozulmadan, aynı güzel dokularıyla gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayabilmek için İzmir Barosu’nun çağrısıyla bir araya gelen yaşam savunucuları olarak, gerçekleştirilmek istenen bu kıyım ve yıkıma karşı her iki yönetmelik değişikliğinin iptali için dava açtığımızı kamuoyu ile paylaşıyor, tüm yurttaşlarımızın amasız desteğini bekliyoruz” dedi.

YÖNETMELİK ACELESİ

EGEÇEP Eş Sözcüsü Avukat Doğu Işık, Muğla Milas’ta bulunan İkizköy’de YK Enerji Şirketi’nin köylülere iki gün süre verdiğini ve zeytin ağaçlarınızı ya kesin ya da taşıyın değini iddia ederek, “Bu da bu yönetmelik değişikliğinin ne kadar aceleye getirilerek uygulanmak istendiğinin göstergesidir. Hiçbir yönetmelik değişikliği kanunlardan üstün olamaz. Buradan bakanlık koltuğunda oturanlara sesleniyoruz. Bu konuyla ilgili yüzlerce dava açılacak. Ancak yürütmeyi durdurma kararını beklemeden böyle bir girişimde bulunan şirkete karşı bu yönetmelik değişikliğinin acilen geri çekilmesi gerekmekte. Elinde sonunda zeytini savunanlar kazanacak” açıklamalarında bulundu.