Haber / Didar DEMİRCİ

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, milyonlarca çalışanı ilgilendiren 2022 yılı asgari ücretini belirlemek üzere yarın toplanacak. Komisyon toplantısı öncesi asgari ücret taleplerini 5 bin 200 lira olarak açıklayan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, gazetemize konuştu. Asgari ücret taleplerine ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Çerkezoğlu, ekonomideki kötü gidişata dikkat çekerek, talep ettikleri 5 bin 200 liranın daha üzerine konuşulmadan eridiğini ifade etti. Çerkezoğlu, “Asgari ücret konusunda söylediğimiz bir rakamın ertesi güne hükmünün kalmadığı bir dönemin içinden geçiyoruz. Bu tesadüf değil. Bu, siyasi iktidarın ülkeyi getirdiği nokta” sözlerini kaydetti.

EN BÜYÜK GELİR KAYBI

Türkiye ekonomisinin ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu, 2018 yılından bugüne ücretlerin baskılanması, gelir dağılımı adaletsizliği, işsizlik gibi sonuçlarla ekonomideki yıkıcı etkileri yaşadığımıza dikkat çekti. Pandemiyle birlikte krizin katlanılmaz bir boyuta ulaştığını dile getiren Çerkezoğlu, “Pandemi sürecinde de sosyal devlet olmanın getirdiği hiçbir şey hayata geçirilmediği için bu tablo daha da ağırlaştı” dedi. Çerkezoğlu, “Türkiye tarihinin en büyük iş ve istihdam kaybını yaşıyoruz. Türkiye tarihinin en büyük gelir kaybını yaşıyoruz. Çünkü iktidarın bütün politikaları, emeğin ucuzlatılması ve Türk lirasının değersizleştirilmesi üzerine kurulu” diye konuştu. Emeğin ve paranın değer kaybetmesine karşılık yabancı yatırımcının da yatırım yapmaktan kaçındığına değinen Çerkezoğlu, “Türkiye’de hukuk yok, demokrasi yok, adalet yok. Yabancı yatırımcı da Türkiye’de bu nedenlerden dolayı kalıcı, güvenceli istihdam yaratacak bir yatırımı yapmaktan imtina ediyorlar. O nedenle de sadece emeği ucuzlatmak TL’yi değersizleştirmek yetmiyor” dedi.

'DİKKATE ALINMALI'

Alım gücünün düştüğüne, istihdamın daraldığına ve işsizliğin artığına değinen Çerkezoğlu, dolar kurundaki kontrol edilemez yükseliş ve enflasyon karşısında asgari ücretli bir kişinin geçinebilmesinin imkansız olduğunu söyledi. Her geçen gün yoksullaştığımızı ifade eden Çerkezoğlu, şöyle konuştu: “Dolardaki bu çılgın artış karşısında enflasyonun çok daha fazla yükseleceğini, alım gücümüzün düşeceğini biliyoruz. Dolayısıyla bu tür olağan üstü ekonomik krizler yaşandığında mutlaka asgari ücretin de günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesi gerekir. Biz geçen yıl 2021 asgari ücretinin en az 3 bin 800 lira olmasını istediğimizi söylemiştik. Ancak, biz bu talebimizi dile getirdiğimizde, ‘DİSK yine olmayacak bir şey istiyor’ diye eleştirilmiştik. Ama daha yıl bitmeden görüyoruz ki talep ettiğimiz 3 bin 800 lira çok doğru ve çok gerçekçi bir rakammış. Çünkü biz talep ederken bilimsel verileri temel alıyoruz.”

'Açlığa mahkum edilir'

Asgari ücretin bu yıl 3 bin 500 lira seviyelerine çıkacağı şeklindeki söylentileri yorumlayan Arzu Çerkezoğlu, “Bu süreçte asgari ücreti 3 bin 500- 3 bin 600 gibi bir rakamın belirlenmesi gerçekten bu ülkenin işçisinin, emekçisinin çok açık bir biçimde açlığa mahkum edilmesi demektir. O nedenle işçilerin emekçilerin yaşayabilmesi, geçinebilmesi mümkün değildir” dedi. Çerkezoğlu, asgari ücretin sembolik bir ücret olmadığını ve Türkiye’deki ortalama ücret haline geldiğini vurguladı.

‘Vergi adaleti sağlansın’

Arzu Çerkezoğlu, ‘Asgari ücret vergi dışı bırakılsın’ talebini yineleyerek, “Bir asgari ücretli yılın 122 günü vergi ve kesintiler için çalışıyor. Vergi adaleti olmadan gelirde adalet olmaz. Şimdi asgari ücreti artırıyorlar ama vergi dilimlerini asgari ücret kadar, enflasyon kadar artırmadıkları için vergi dilimi sürekli aşağıda kalıyor. Adaletli bir vergi sistemi istiyoruz. Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınsın” açıklamasında bulundu.