İzmir Karting Kulübü’nün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın onayı ile Yelki’de kurmak istediği Go-Kart pistine karşı çıkan Güzelbahçe Kültür, Çevre ve Güzelleştirme Derneği (GÜLDER) Go Kart Pisti alanında basın açıklaması yaptı. GÜLDER Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada, bölgenin kadim üretim havzası olarak korunup geliştirilmesine zarar verecek girişimlere karşı oldukları belirtilerek; “Pist kararı, 'Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Planlanmasına Dair Yönetmeliğin, 'tarım arazileri için toprak koruma projesine uyulması, zeytincilik yasasında zeytinliklerin bulunduğu alanlarda zeytin tarımı için gerekli yatırımlar dışında hiçbir yatırım yapılamaz' hükmüne aykırıdır" denildi.

İptal davaları sürüyor

Bölgedeki vatandaşlarla birlikte İzmir 5. İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması ve iptal davası açıldığının hatırlatıldığı açıklamada, “İzmir Tabip Odası, açtığımız davaya müdahil olmak için 30 Nisan 2020 tarihinde dilekçe verdi. Güzelbahçe Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi de aynı planın iptali için davalar açmış durumdadır. Salgın döneminde tarımın önemi daha iyi anlaşılmışken, yerel yönetimin ve halkın karşı çıktığı bu kararın, merkezi yönetim tarafından tarım alanlarını yok eden bir anlayışla dayatılmasını kabul etmiyoruz. Bakanlığa karşı yeniden dava açarak mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadeleri kullanıldı. Açıklama şöyle devam etti: “Bölge, İZKA tarafından geliştirilen Çeşme Urla Karaburun Yarımada Strateji çalışmaları uyarınca geliştirilen zeytin, bisiklet ve bağ rotaları ile ilişkilidir ve onları destekleyecek yeni rotalar ekleyebilecek niteliklere sahiptir. Olası Go-Kart pisti böylesine doğa ve kalkınma öncelikli bir projenin de yaşamasına engel olacaktır.”

Üniversite raporu

Açıklamanın ardından, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Tasarım Mimarlık ve Kent Araştırmaları Merkezi Müdürü ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeniz Çıkış tarafından hazırlanan, 'kadim üretim havzası' tanımını detaylandıran ve bölgedeki tarımsal faaliyetleri sıralayan rapor da kamuoyu ile paylaşıldı. Raporda, “Dünyanın farklı yerlerinde sadece insanların değil, doğanın ve tüm varlıkların varlık hakkı gözetilerek yürütülen geleneksel tarım faaliyetlerinin eylem alanlarına Kadim Üretim Havzası adı verilmektedir. Bu kavramın 6 ana özelliği vardır: Arazi kullanımı ve o araziye uygun ekim tekniklerinin uygulanması, monokültür tarımın yerine yıl içinde ardışık olarak ve yıllar içinde değiştirilerek tarım yapılması, zengin bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapılması, üretimin insani boyutu, toplumsal yardımlaşma becerisi ve havza sahipliliği” ifadelerine yer verildi.