Önceki gün, İzmir Kent Konseyleri Birliği’nin çağrısıyla, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK) ve sivil toplum işbirliği ile gerçekleştirilen Yarımada’ya Sahip Çık Çalıştayı’nın sonuç bildirisi ve raporu paylaşılmıştı. TMMOB İzmir İKK Sekreteri Aykut Akdemir, Çeşme Turizm Projesi'ni, 'hırstan çıldırmış olanların projesi' olarak tanımlamıştı. Akdemir ayrıca yerel yöneticileri uyararak, “Talan siyasetine karşı dik duracağız. Bu sadece Çeşme Projesi için değil, kentin her alanı için geçerlidir. İnciraltı, Kültürpark süreçleri de var. Her kim ki onurlu bir şekilde talana karşı durursa onun yanındayız. Yarım konuşmak bizim işimiz değil” dedi. Akdemir’in çağrısına yanıt veren İzmir Yaşam Alanları, 14 Şubat 2020 tarihinde yaptıkları açıklamayı hatırlattı.

'Miting yapmalıyız'

Açıklamada şu önerilere yer verildi: “Tüm hukuki faaliyetler desteklemeli, dava açma aşamasında baro da, avukatların yanında olmalı ve bir basın açıklaması ile dava ve mücadele sürecinin başladığını kamuoyu ile paylaşmalıyız. Yarımada'da ve kentte planlı bir bilgilendirme çalışması yürütmeliyiz. Yarımada dışındaki bölgelerde de, diğer alanlarda da aynen Kanal İstanbul mücadelesi gibi bu karşı duruşumuzun destekçilerini üretmek, bilgilendirme çalışmalarını genişletmek ve oralarda da dayanışma ağlarını geliştirmeliyiz. Son olarak; İzmir’in çevre, ekoloji, kısaca yaşam alanlarını kapsayan tüm sorunlarına dikkat çekmek için kentten, kırsaldan tüm öznelerin katılımının sağlanacağı büyük bir miting yapmayı öneriyoruz.”

'Mücadelede varız'

İzmir Yaşam Alanları'nın açıklamasında, “Bu önerilerimizi hayata geçirecek örgütsel yapılarımızın varlığına, Yaşanmış bunca mücadele örneği ile bu birikime sahip olduğumuza ve bunları örgütleyebilecek birlikte hareket etme becerisine sahip örgütlerimizin olduğuna inanıyoruz. Bir buçuk yıl önce yukarıda sözleri söyleyen, Yarımada yaşam alanlarının korunması için dava açan, basın açıklamaları yapan, Büyükşehir ve Çeşme belediye başkanlarını ziyaret edip, meseleyi kendilerine anlatan ve çağrı yapan, söyleşi ve brifingler düzenleyen ve işin kentteki en geniş mücadele ağını örmekten geçtiğini vurgulayanlar olarak, İzmir Yaşam Alanları olarak bu mücadelede biz varız, tarafız, muhatabız” denildi.