HABER/ Gökçe ADAR

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, maden yönetmeliğine yeni bir madde ekleyerek zeytinliklerin maden sahasına çevrilmesinin önünü açmıştı. Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmeliğe göre; tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlarda ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerine izin verilebilecekti. Verilecek izinler için madencilik faaliyeti yürütecek kişinin, madencilik faaliyetleri bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini ve Tarım ve Orman Bakanlığı'nca uygun görülecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek saha ile eşdeğer büyüklükte zeytin bahçesi tesis edeceğini taahhüt etmesi zorunlu olacaktı. Yönetmelikten sonra pek çok çevreci konuya tepki göstererek, hem kişisel hem de platformları adına dava açma kararı almıştı. Çevre konularına duyarlı İzmirli avukat Senih Özay da, zeytinliklerin maden sahasına çevrilmesine yönelik çıkarılan karara itiraz ederek, Danıştay'a mahkeme açtı. Özay, dava dosyasında, Maden Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in, 3573 Sayılı Zeytincilik Islahı ve Yabanilerin Aşılaştırılması Hakkında Kanunu'na aykırı olduğunu ifade etti.

'YASA ÇOK AÇIK'

Davacı Senih Özay, Zeytincilik Islahı ve Yabanilerin Aşılaştırılması Hakkında Kanunu'nu ayrıntılandırarak, “Kanunda, 'Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez' ifadesi yer alıyor. Görüldüğü gibi yasa çok açık, zeytinliklerde ve zeytinliklere en az 3 kilometre mesafede zeytinlik alanlara zarar verecek kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran veya olumsuz sonuçlara yol açabilecek tesislerin yapılmasını ve işletilmesini yasaklanmış. Danıştay da, pek çok kez bu yasa hükmünün, zeytinlik alanlarda öncelikle uygulanması gerektiğini belirterek, maden işletmelerinin kanun kapsamında yasak olduğunu vurgulayan kararlar vermişti” ifadelerini kullandı.

'DANIŞTAY KARARLARI VAR'

Önceki yıllarda, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın zeytin ağaçlarının ranta açılması için defalarca girişimde bulunduğu ancak duyarlı kişilerin açtığı davalarla projelerin iptal olduğunu hatırlatan Özay, “Bir örnek anımsatalım; Havran, Küçükdere’deki altın madeni işletmeciliği ruhsatına çevreciler karşı çıkmış, açılan dava sonucunda zeytinlik sahalarında ve bu sahalarda madencilik yapılamayacağı karara bağlanmıştı. Aslında normal bir hukuk devletinde bu konunun kapanması gerekirdi ama ne yazık ki ülkemizde kapanmadı. Bu kez dava konusu bir yönetmelik ile karşımıza geldi. Bize de dava açmak düştü. Madem hukuken kapanması gereken bir konu, yönetmelik ile bizim karşımıza geliyor, bizim de dava açmak, konuyu yargıya taşımak boynumuzun borcu” şeklinde devam etti.