Röportaj/ Sadık UÇAR

Bir yanda rant ve lüks konut, diğer yanda ise tarla, çiftçi ve üretim... Yaklaşık bin yıllık tarihe sahip olan Yelki'de betona inat, kadınların oluşturduğu kooperatifin ayak sesleri duyuluyor.

Yelki'de 5 yıl önce Eda Filiz Yaşoğlu'nun önderliğinde bir araya gelen kadınlar önce üretici pazarını kurup harekete geçirdi. İki yıl önce de Yelki Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi'ni kurarak üretimin devamlı olmasını ve üreticinin para kazanır hale gelmesini sağladı. Hareketin önderi Eda Filiz Yaşoğlu ile Yelki'yi ve kadınların üretim hamlesini konuştuk...

Son yıllarda Türkiye'nin bir çok sahil kentinde olduğu gibi rant ve üretim arasında ciddi mücadele yaşanıyor...

Bir yanda imara açılan tarlasını satarak yıllarca hayalini kurduğu parayı kazanan ve kahveye gelip, gerine gerine, “Mustafa yap bir yandan çarklı bakem” diyerek rahata kavuşan köylü... Diğer yanda ise “Sata sata bir yere varılmaz. Hazıra dağ dayanmaz” mantığıyla tarlaları yeniden üretime geçmesi için çalışan üretici kadınlar...

Kadınlar el koydu

Yelki'nin üretici kadınları artık olaya el koymuş durumda. 7 kadının, “ Görünmeyen kadın emeğini görünür kılmak” sloganıyla başlattığı hareket, üretici pazarıyla başladı ve kooperatifleşme ile devam ediyor.

5 yıl önce Eda Filiz Yaşoğlu'nun önderliğinde bir araya gelen kadınlar önce üretici pazarını kurup harekete geçirdi. İki yıl önce de Yelki Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi'ni kurarak üretimin devamlı olmasını ve üreticinin para kazanır hale gelmesini sağladı.

Bu süreçte buğday, susam, bakla ve lavanta ekimini yaygınlaştıran ve bu ürünleri pazarlayan kooperatif, yeni yerleştiği binasında kadınların günlük olarak ürettiği domates, biber, patlıcan, bamya, börülce, kabak gibi sebzeleri peşin paraya alıyor ve aldığı ürünlerin bir kısmını internet yoluyla, kalanını da tezgahta satıyor. Ürünlere ilgi de çok. Sabahın erken saatlerinde getirilen ürünler öğleden sonraya kadar tamamen satılmış oluyor.

Yola “Görünmeyen kadın emeğini görünür kılmak” parolasıyla çıkan kadınların nihai hedefi ise Yelki'yi marka değeri olan bir yer yapmak. Bu amaçla gece gündüz çalıştıklarını söyleyen Yelki Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Eda Filiz Yaşoğlu, “Bu amaç doğrultusunda villaların gölgesinde traktör çalıştırmaya devam edeceğiz” diyor ve ayrıca bir uyarıda bulunuyor: “Bu pandemi günlerinde kimse pırlanta için koşmadı. Herkes ekmek için koştu.”

Bin yıllık tarihi var

Yelki Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Eda Filiz Yaşoğlu ile kooperatifin sevimli binasında görüştüm. Bu bina aynı zamanda ürünlerin satış yeri...

Yaptığınız işlerle ilgili sorulara geçmeden önce Yelki hakkında biraz bilgi edinelim sizden?

Yelki bu bölgenin ilk yerleşim yeri. Karamanlı Beyliği'nden Aydığınoğulları Beyliği, Selçukluları görmüş, Osmanlıları görmüş, Cumhuriyeti görmüş, Atatürkü görmüş tarihi bir yer. Asıl yerleşim yerleri İnkaya Mağarası'nın bulunduğu yer... Ancak veba salgınından sağ kalan 5-10 aile şimdiki Yelki Köyü'ne gelip yerleşmiş. Evlerin tamamı Akçakaya'dan kırılan taşlarla inşa edilmiş. O nedenle tarihi değeri var.. Köyün kocaman bir zeytinyağı fabrikası var. Köyün zeytinleri var. Dedelerimiz köy vakfına 500 dönüm arazi bırakmış.

Tarlanız bol zaten. Hatta binalara yetecek kadar var.

Sormayın. Köyümüz belde olunca, belediye olunca çok sevindik. Meğerse bizim köye imar gelmiş. Sonra da Büyükşehir yasasıyla bir gecede Güzelbahçe'nin mahallesi oluverdik. İmar gelince ortalık karıştı. İç içe olan avlular ve bahçelerde sorun çıktı. Tarlalar arsa olmaya başladı. Baktık bu işler böyle gitmeyecek. Biz dedik ki; bu işe bir el atalım. Bir komite kurduk. Köyün bütün ileri gelenlerin hepsini aldık içimize. İlk olarak yöresel pazar istiyoruz dedik.

Amacınız ne?

Amacımız yeniden üretimi canlandırmak. Kadınlarla toplantılar yaptık. Hedefleri belirledik. Üretici pazarımız olsun, kadınlar ürettiklerini satsınlar istedik. Bir hareket başlattık. Köyün bin yıllık tarihi var. Turizme açmak istedik. Anı evleri gibi... Bu süreci başlattık devam ediyoruz.

Kadınlar hep ön planda galiba...

Buranın kadınları olarak çok korku bilmeyiz. Bizim güven içinde olmamız tarihi kültürden gelir. Yelki ruhu olarak söylüyorum. Kimsenin vurmasına izin vermeyiz. Kadınlarımız hem çağdaştır, hem gelenek göreneklerine bağlıdır.

Bildiğim kadarıyla köylünüz zengin.

30- 40 evi olan var. Malı olan çok. Geleneklerine bağlılardır. Hala köy evlerinde oturuyorlar. Evlerinin önünde oturma alışkanlıkları var. Yelki'nin wi-fi'si onlar. Burdan bir şey söyle, sen gitmeden yukarı mahalleyi varır. O yüzden iletişimimiz çok kolay.

İlk olarak pazarı açtınız herhalde?

Evet pazarı açtık. '10 kişi toplayamazsın dediler! Açılışta 300 kişiydik. Hijyen belgeleri aldık, önlükler diktirdik. Kapı kapı dolaştık. Şemşiyeleri firmalara yaptırdık. Sonuçta ilk hedefimize ulaştık. Kadınlar kazanmaya başladı. Olabileceğini gördü. İkinci yıla girdiğimizde yöresel pazar oturmaya başladı. Düşündük. Kadınların daha güvenceli olması için kurumsallaşaya ihtiyacı var. Kooperatiften önce sosyal ilişkilere ağırlık verdik.

Ne yaptınız?

İnternet ve ingilizce kursu, zeybek kursu verdik. Bu arada Yelki zeybeği özeldir. Herkes sıraya girer “heey”diye diz vurup başlar. Neyse iki otobüs Şirince'ye gittik. Şirince tasarladığımız modele çok yakın. Tarıhi yapıları bozmadan evini açması, kapının önünde bir şeyler satması bize çok örnek oldu... Biz de benzer şeyler yaptık.

Ya üretim?

Aklımızda hep o vardı zaten. Bu nedenle kooperatifleşmeye başlayalım dedik. Hem kurumsal oluyorsunuz. Yolunuz açılıyor. Divanın altında hala tohumu olanlar var. Bunu değerlendirelim dedik. Susam tohumu aldık. Kooperitfçilik, girişimcilik kursu aldık. Görünmeyen kadın emeğini görünür kılmak. Parolamız buydu. Üretim durmuştu. Canlandıralım dedik. Kalan tarlalar satılmasın dedik. Villaların gölgesine buğday diktik. Villaların karşısına susam diktik.

Sorun olmadı mı?

İmara giren yerler, villalar, konaklar tamam. Onlara da bir sözümüz yok. Çünkü üretici pazarımızı ve kooperatifimizi çok desteklediler. İstedik ki, burada böyle bir kültür var. Böyle bir yerel halk var. Bilsinler. Kaynaşma zor olmadı. Eğitimli ve kültürlü kesimin Yelki'ye gelmesi bizim hızlı yürümemizi sağladı. Ne dediğimizi hemen anladılar. Bakla toplamaya gittik. 15 kişi yerli ise 10 kişi de yeni yerleşenlerdi.

Betona direnecek misiniz ne yapacaksınız?

İmar planları uygulandı. Artık yapacak bir şey yok. Bizim hedefimiz bundan sonra derenin öte tarafına geçilmesin, en azından oraları kurtaralım. Oraları betonlaşmasın.

Kooperatifde hedefinize yaklaşıyor musunuz?

Kurarken kimseden destek almadık. İyi de etmişiz. Tüzüğe tarımsalı koyduk. Kadın kooperatiflerinde pek yoktur. Amacımız tarımdı. Bu toprakların değerlenmesi, artık ekim yeri olarak kalması. Koronada kimse takı almadı, ekmek almaya koştu. Ekmek şarttı. Buğday, bakla, susam traktörlerle tarlalara girdik. Ekilmeyen tarlaların hepsine girdik. Belediyenin yerleri dahil nereye bulursak diktik. Bulduğumuz her yere tohum attık. Traktörlere binip ekim yapmamızdaki amaç, bakın bizim bir hedefimiz var, takip edin görün. Demek içindi. Çok kişi gördü bizi...

Bir heyecan yaratınız mı?

Evet şimdi mor traktör alacağız. Kapının önüne koyacağız. İsteyen gelsin kullansın. Para filan istemiyoruz.

Binanız çok güzel

Burayı üretip sattığımız susamın parasıyla belediyeden kiraladık. Övünüyoruz. Yelki'nin dağlarında lavanta koksun istedik. Dağlara dikelim. Uzaydan bile bakıldığında görünsün istedik. Lavantanın yağı çok değerli. Görsel olarak da turizmi cezbeder. Ama başaramadık. Yani şimdilik. Tarlaların boş durmamasını, üretici köylünün kazanmasını istiyoruz.

Tarlasını binaya veren zaten kazandı mı?

Yok kazanmadı. Çünkü parayı doğru kullanamayı bilmedikleri için sitede bekçi oldu, kadınlar temizlikçi, çocukları kasiyer oldu. İçim sızlıyor.

Siz bunu engellemeye mi çalışıyorsunuz?

Kadınların ürettiklerini peşin paraya alıyoruz. Bizim amacımız kooperatifin kazanması değil. Üreticinin kazanması. Bizim de masrafımız çıkıyor. Gelen ürünlerin tamamını satıyoruz. Bamya, domates, patlıcan bütün sebzeler geliyor. Kargoyla gönderiyoruz. Dışarıdan çok sipariş var.

İşler iyi gidiyor sanıyorum.

Bir üreticimiz vardı, 14 oldu. 20 üreteci olduğunda içim rahat edecek. Üretici pazarı kurulmaya devam edecek, bizde yaz kış demeden her gün satışa devam edeceğiz.

Ben diktiğim üç kasa domatesi getirdim, alıyor musunuz?

Almıyoruz. Şöyle almıyoruz. Sizi tanımamız gerekiyor. Ürününüzü bilmemiz gerekiyor. Halden mi aldınız? Yerli tohum mu? Ne şartlarda ürettiniz? İlaç mı attınız, kimyasal mı attınız? Hormon yasak. Arkasında duramadığımız ve emin olamadığımız ürünü almıyoruz. Ama biz sizi biliyoruzdur. Ortağımız olmasanız dahi ürününüzü alırız.

Bu çalışmalar Yelki'ye ne kazandıracak?

41 resmi ortağımız var 100 kadınla birlikte çalışıyoruz. Bin yıllık tarihi olan bir köyün, köylünün kalkınması gerekiyor. Yerelden kalkınma modeli bizimki. Dairelerde oturan teyzeler bunalıma girmeye başladı. Akıllı sistem binalarda kimse kimseyi bulamıyor. Kimse mutlu değil.

Yeniden sosyalleşme mi?

Bazıları eskiye dönüp tarlalarına kulübe yapmaya başladı. Biz yabancı dil kursundan sonra kadınlarımızı Samos'a götürdük. Dışarda neler olduğunu görsünler. Yani kaybolup gitmesin köylümüz. Buranın öncüsüydü Yelki ilk zamanlar...Yelki'nin marka değeri olsun istiyoruz.

Hedefleriniz çok.

Artık para kazanıyoruz. Kafe açacağız. Ekipmanı eksikleri alıyoruz. Kadınlar başarmışlar diye ömür boyu hafızalarda kalsın istiyorum...Biz rol model olduk. Yanlış yapma lüksümüz yok. Çıkış noktamızı unutmadan buradaki yerli üretici kadınlara, tarlalara sahip çıkacağız onlara yol açacağız.

İşinizi şevkle, severek yapıyorsunuz?

Denize gitmek varken, sevmesek bu sıcakta gelir miyiz? Kalabalık olmazsak canımız sıkılır.

Bu söze diğer kadınlarda koro halinde eşlik etti. Evet bu kadınlar ne istediğini bilen güçlü kadınlar. Ben de kadın gücünü bir kez daha görme şansını yakalamış oldum.