Binlerce kilometre uzaktan, Brezilya'dan tatil için Türkiye'ye gelen Vandre Lois De Souza, “doğal hayata dönüş” hayalini Ulamış Köyü'nde gerçekleştirmeye karar verdi ve köye bir kafe açtı.

sinannKentin yoğun temposundan bunalan, kendisine ve ailesine zaman ayıramadığı için yoğun çalışmanın anlamsızlığını sorgulayan ücretli çalışanların ortak hayalidir bir köye, bir kıyı kasabasına taşınıp doğayla iç içe yaşamak. Büyükşehirlerin insan kalabalığının, bir türlü bitmek bilmeyen koşuşturmaların, trafik çilesinin çekilmez olduğu anlarda “artık buralardan gitmek, köye yerleşip toprakla iç içe olmak istiyorum” düşüncesi ferahlatır insanı. Ancak bunu başarabilen çok az insan olur. Ya bunu denemekten korkarlar ya da zaten hiç yapmayacaklardır. Bu düşünceyi sadece bir rahatlama aracı olarak kullanırlar. Hatta öyle ki bir köye yerleşmeyi düşünen kent insanının birçoğu 3-5 kilometre uzağındaki köyleri bile bilmez. Bizler hergün hayalini kurduğumuz köye yerleşme arzusunu hep ötelerken, çevremizdeki köyleri bile tanımazken sosyal medyadan tanıştığı arkadaşlarının davetiyle Brezilya'dan kalkıp İzmir'e tatile gelen Vandre Luis De Souza, ülkesinden binlerce kilometre uzakta bu hayali gerçekleştirdi.

ÖNCE EV KİRALIYOR


Elektrik Mühendisi Vandre Luis De Souza (52), 2015 yılında bir sosyal medya sitesinde Seferihisar Belediye Bandosu'ndan Çello eğitmeni Hakan Gürkan ile arkadaş oldu. Zaman içinde ilerleyen dostlukları sonrasında Vandre Luis De Souza aynı yılın Kasım ayında Hakan ve Handan Gürkan çifti ile tanışmak üzere Türkiye'ye gelmiş. Dostlarıyla birlikte keyifli bir tatil geçiren Vandre, İzmir'in doğasına ve insanların sıcaklığına hayran kaldı. Vandre, gelişen güzel dostlukların akabinde Türkiye'ye birkaç ziyaret daha yapıp doğal güzelliklere ve Türk insanına hayran kalıyor. Çello eğitmeni Hakan Gürkan'ın Ulamış'ta ders verdiği süreçte onunla birlikte Ulamış'a gelen Vandre burada mutlu olacağını fark edip yerleşmeye karar veriyor. Yaşamının geri kalanını İzmir'de geçirebileceğini düşünen, önce köyde yaşayabileceği bir ev kiralayan Vandre oturma ve çalışma iznini aldıktan sonra geçimini sağlayabilmek için iş arayışına girişiyor. Köy meydanına yakın bir noktada kiralık bir dükkan buluyor ve daha önce hiç deneyimi olmamasına rağmen yemek yapmayı çok sevdiği için bu dükkanı kiralayarak küçük, şirin bir kafe açmaya karar veriyor.

Brezilya lezzetleri


Türkiye ve Brezilya bayrağını bir kalp ile birleştirdiği tabela hazırlatan Vandre, kafesine Handre ismini veriyor. Kafenin tüm malzemelerini Brezilya'dan özel olarak seçip getiren Vandre, Brezilya yemek kültürünü Türklere tanıtmak istiyor. Burada olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu ifade eden Vandre, Ulamış'ın onu çocukluk yıllarına döndürdüğünü, geçmişindeki Brezilya'yı anımsattığını belirtiyor. Enerjisinin yükseldiğini, yaratıcılığının arttığını, bu köye bir şeyler katmanın onu gençlestirdiğini dile getiren Vandre'nin hayali ise Ulamış'ta kendine ait bir bahçeli ev sahibi olmak.