Bacaksız, Türkiye’de her ne kadar bazı üniversitelerde aşı çalışmaları yapıldığı belirtilse de bu çalışmaların, 2011 yılına kadar başarılı çalışmalar yapan Refik Saydam Hıfzıssıhha’nın tecrübe ve birikimi ile yapabileceği çalışmalar düzeyinde olamayacağını söyledi.

‘İvedilikle geçmeli’

Bacaksız, “Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi, ülkemizin bulaşıcı hastalıklarla mücadelesinde aşı ve serum üreterek, tıbbi tahlil laboratuvarlarının geliştirilmesiyle hastaların teşhis ve tedavisine destek olarak, ilaç kontrol laboratuvarları ile standartlara uygun ilaç üretimini teşvik ederek, analitik toksikoloji laboratuvarlarının ve zehir danışma merkezinin oluşturulmasıyla halk sağlığının korunmasına katkıda bulunmuştur.

Merkezin toplum sağlığının korunmasına katkı sunabilmesi için yeniden bağımsız yapısına kavuşturularak ivedilikle faaliyete geçirilmesi gerekmektedir” dedi.

Bacaksız, özetle şunları söyledi: “Kurumun yeniden faaliyete geçirilmesindeki ihtiyaç yalnızca Covid-19 pandemisi ile sınırlı olmayıp ülkemizin gelecekte karşı karşıya kalabileceği tüm bulaşıcı hastalıklar bakımından da önem arz etmektedir. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi’nin yeniden bağımsız bir kurum haline getirilerek faaliyete geçirilmesini sağlamak amacıyla yapılacak yasal düzenleme ile ilgili bir çalışma grubu oluşturulması önem arz etmektedir.”