Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, tüm taşeron işçilere kadro verilmesini ve emeklilikte yaşa takılanların (EYT) tamamının yasa kapsamına alınmasını istediklerini söyledi.

Atalay, bir otelde düzenlenen TARIM-İŞ Sendikasının 21. Olağan Genel Kurulu’na katıldı.

Programda konuşan Atalay, bazı işverenlerin, sahibi oldukları işyerlerinde sendikal örgütlenme istemediklerini belirtti.

“Talebimi burada siyasilere, Meclis’e bir daha yineliyorum. İktidarı, muhalefeti, bir grup toplantısında çıkıp desinler ki ‘İşçiyi örgütlendi diye kapının önüne koymayın, işçilere mobbing uygulamayın” diyen Atalay, “Hepiniz işyerlerinde örgütlenin. Türk-İş’e falan değil işçi kimi istiyorsa ona gitsin, yeter ki örgütlensin” diye konuştu.

‘OCAKTA ALDIĞIMIZ MAAŞI ARALIKTA DA VERİN’

Örgütlenmenin olduğu işyerlerinde, iş kazalarındaki düşüşe dikkati çeken Atalay, “merhametsiz işverenler” ile mücadele etmeleri gerektiğini söyledi.

Çalışma hayatındaki güncel sorunlara değinen Atalay, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Şimdi ne var Türkiye’nin gündeminde? Vergiyi konuşuyoruz. Diyoruz ki ‘Ocak ayında aldığımız maaşı aralık ayında da verin.’

Vergiyle ilgili geçen hafta bir girişim yaptık. 3-5 senedir konuşuyoruz. Ülkenin gündeminde tutmaya devam ederiz ta ki çözülene kadar.

Neyi konuşuyoruz? 2018’de 700 bine yakın taşeron işçi kadroya geçti,

KİT’ler kaldı. 70 bin kişi var, bunları kadroya geçirin.

‘BİR TANE TAŞERON DIŞARIDA KALMADAN’

Şimdi bunlara ‘tamam’ diyorlar ama bir o kadar daha adam aldılar. Haydi KİT’leri bir ay sonra kadroya geçirdiniz, onun dışında kiralık araçlar, ambulanslar var, aklınıza ne geliyorsa hepsi var. Bunlar kalacak. Yine bunları konuşmaya devam edeceğiz.

Talebimiz, bir tane taşeron dışarıda kalmadan hepsini devletin çatısı altına alın. EYT ile ilgili bir tane EYT’li dışarıda kalmadan bu yasayı çıkarın. Geçici işçilerle ilgili sorunun zannediyorum önümüzdeki günlerde büyük bölümünü çözeriz. Bir tane geçici işçi dışarıda kalmasın.”

İşçilerin sorunlarının çözümü için takipçi olacaklarını vurgulayan Atalay, bankaların maaş promosyonlarının güncellenmesi gerektiğini ifade etti.

Atalay, tarımın olmadığı yerde hiçbir şeyin öneminin bulunmadığını belirterek, dünyanın en büyük araştırma-geliştirme sistemlerinin Türkiye’de olduğunu ancak sağlıklı çalıştırılmadığını söyledi.

‘ARAŞTIRMA ENSTİTÜLERİ AÇILMALI’

TARIM-İŞ Sendikası Genel Başkanı İlhami Polat ise, son yıllarda yaşanan gelişmelerin tarım ve gıdanın önemini bir kez daha gösterdiğini, buna karşın Türkiye’de tarımın milli gelir içindeki yerinin yüzde 5’lere kadar gerilediğini belirtti.

Türkiye’nin 167 familya, 1320 cins ve 9 bin 996 tür bitki çeşitliliğine sahip olduğuna işaret eden Polat, Türkiye’de yetiştirilen bazı gıda ürünlerinin, başka ülkelerde yetiştirilenlere göre daha ucuza ihraç edildiğini anlattı.

Polat, “Ülkemiz, tarım zenginliğini değerlendirmeyen bir ülke konumuna gelmiştir. Tarım hep yüzeysel konuşulmaktadır. Tarım, siyasetin üzerinde ele alınması gereken bir konudur” dedi.

Polat, tarımda enerji, ilaç ve tohum, hayvancılıkta ise enerji, ilaç ve yem sorunlarının çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, yerli tohum kullanımının önemine dikkati çekti.

Araştırma enstitülerinin çalıştırılması gerektiğini söyleyen Polat, tarım sektöründeki en büyük sorunlardan birinin de 5620 sayılı Kanun ile çalışan geçici işçiler olduğunu ifade etti. Polat, geçici işçilere kadro verilmesi talebinde bulundu.

Türkiye’de tarım ve hayvancılıkla ilgili önemli faaliyetlerin yürütüldüğü, 55 tarımsal araştırma enstitüsü bulunduğunu belirten Polat, işçi sayısının azaldığı bu kurumlara acilen işçi alınması çağrısında bulundu.