Haber / Didar DEMİRCİ

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi şubat ayı olağan ikinci meclis oturumu Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde tamamlandı.Şubat ayı olağan ilk meclis oturumunda MHP Meclis Başkan Vekili Selahattin Şahin’in Gaziemir’deki mezarlık sorununa ilişkin soru önergesine yanıt gecikmedi. İkinci meclis birleşiminde Şahin’in sorularını cevaplayan CHP’li Meclis Üyesi İzel Zenginobuz Derinsu, mezarlık yeri tahsisi için ‘ağaçlandırılacak alan’ bahanesiyle karşılaştıklarını söyledi. Derinsu, açıklamalarının devamında Büyükşehir’in 6 ayrı ilçede mezarlık tahsisi için başvuruda bulunduğunu ve bu başvuruların hepsine ret cevabı alındığı belirtti. Ayrıca Derinsu, “Bu ekonomik krizde; mazotun, benzinin bu kadar pahalı olduğu bir dönemde bir yandan yas tutarken bir yandan da 104 kilometre yol gidiyoruz” dedi. Derinsu’nun açıklamalarına AKP’li Meclis Üyesi Erhan Çalışkan cevap verdi. Çalışkan, söz konusu alanların ağaçlandırılacak alan değil, ağaçlandırılmış alan olduğunu vurgulayarak, “Bu alanlar koruma altında” iddiasını öne sürdü.

İHALE BEDELİ TARTIŞMASI

Buca Metrosu’nun ihale bedelinin 3 milyar 950 Euro’ya mal edildiğini hatırlatan MHP’li Meclis Üyesi Hakan Şimşek, bir önceki mecliste CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç’ın maliyet bedeli olarak 765 milyon Euro rakamını açıklamasının kafa karışıklığına neden olduğunu bildirdi. Şimşek, açıklanan iki tutar arasında yaklaşık 500 milyon Euro’luk bir fark olduğunu dile getirerek, “Bu fark neyi ifade ediyor. Bu farkla tren seti mi alacaksınız? Eğer tren seti alacaksanız kaç adet alacaksınız?” diye sordu. Şimşek’in sorusuna Kökkılınç, “İhale bedeli KDV dahil 458 milyon Euro. Tünel, hat, ray döşenmesi bedeli. Bununla kalınmıyor, trenlerin alım bedeli var. 120 aracın alım bedeli 312 milyon Euro. Toplamda 768 milyon 658 bin Euro. En önemlisi biz 4 sene boyunca hiçbir şey ödemeyeceğiz. Bugün dövize gelen farkları dikkate aldığımızda, elektrik ve inşaat maliyetlerine gelen zamlara baktığınızda önemli bir yatırımdır. Keşke Türkiye İzmir gibi olsa” sözlerini kaydetti.

‘YALAN SÖYLÜYORSUNUZ’

Buca Metrosu Temel Atma Töreni ile başlayan siyaset arenasındaki tartışmaların fitilini mecliste CHP’li Meclis Üyesi Murat Aydın ateşledi. Aydın’ın iktidarın İzmir’e olan yatırımları üzerinden eleştirine AKP Grup Başkan Vekili Özgür Hızal sert çıktı. Hızal, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in olduğu bir mecliste bu konuyu gündeme getireceğini ancak Aydın’ın konuşmaları nedeniyle şimdi konuyu ele aldığını belirterek, “Soyer’İn ifadesiyle bunu söylemek istiyorum; yalana yalan denir. Elbette ki siyaset yapıyoruz, mensubu olduğumuz partinin haklarını koruyacağız ama siyaseti de samimi, ilkeli ve bilgiye dayalı yapmak lazım. Uzun yıllardır ‘İzmir cezalandırılıyor’ deniliyordu. Bu konuda CHP’li siyasetçilerin bir rahatsızlığı vardı. Bir süre bu rahatsızlık rafa kaldırıldı, biz de umutlandık. Acaba ortak akıl denilen meseleyi gerçekten hayata geçirecekler mi? diye. Ama geldiğimiz süreçte fark ettiniz ki verdiğiniz hiçbir sözü tutmadınız, yerine getirmediniz; bugün personelin maaşını bile ödeyemiyorsunuz… Raftaki hastalığı yeniden gündeme taşıdınız. Bunu söylerken de yalan ve yanlış bilgiler üzerinden İzmirlileri yanıltıyorsunuz. Şimdi o zaman biz şunu söylemeyi kendimizde hak görürüz. Yalana yalan deriz. Eğer siz doğru olmayan yanlış bilgileri sırf algı yapmak adına bu şehri yönetmeye kalkarsanız o zaman ben derim ki siz yalan söylüyorsunuz. Bu da bizim en doğal hakkımızdır” sözlerini kaydetti.

“YALANCI DEMEK HAKARETTİR”

Hızal’ın söylemlerine cevap veren CHP’li Kökkılınç, Trabzon ve Konya’ya iktidarın yaptığı yatırımlara dikkat çekerek, “Bu İzmir’in cezalandırıldığına en güzel örnektir” dedi. Kökkılınç, konuşmalarını şu şekilde tamamladı:

“Ben meclis üyemizi başkanımızı yalancılıkla itham etmesinden çok büyük rahatsızlık duyduğumu söylemek isterim. Başka türlü ifade edilebilir. Yalancı demek hakaret etmek demektir. Kişilik haklarını ihlal etmek demektir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız, merkezi hükümetin İzmir’e olan yatırımları nasıl engellediğini söylemiştir. İzmir, merkezi hükümet tarafından engellenmektedir. Yalan söylüyor diyor arkadaşlar. Yalan söylemiyoruz. Bakın nasıl engelleniyor: Elektrik fabrikasını satın almamız engelleniyor. Depremzedelerin mağduriyetini giderecek kredi onayı aylardır bekliyor. İzmirlinin ekonomik koşullarda günübirlik tatil yapmasına engel olunuyor. Kentsel dönüşüm maliyetini belirleyecek teklife yanıt verilmiyor. Konak’ta ahşap iskele için 2 yıldır yanıt verilmiyor. Vapurlarımız için yanaşma yeri verilmiyor. Mezarlık yeri için arkadaşlarımız tartıştılar 5 yıldır tahsis edilmiyor. Çevre ilçelerimizin ulaşım sorununu çözecek projelere vize verilmiyor. Enkaz atıkları ekonomiye kazandırılacak onay gelmiyor. Çevre tesisine 2 yıldır onay verilmiyor. 100. Yıl anıtına izin verilmiyor. UKOME’nin karar verme yetkisi ele geçiriliyor. AKP’li meclis üyelerine isterlerse bunların tüm yazışmalarını kendilerine verelim araştırsınlar.”