Rapor, Urla Hakan Çeken Kültür Merkezi'nde halkın görüşüne açıldı. Toplantıya katılanlar, bilgilendirmenin tesisin bulunduğu bölgede yapılmadığını, bu nedenle usul yönünden yanlış olduğunu belirterek, yapılmamış sayılmasının tutanaklara geçirilmesini istedi.

Urla'nın Yağcılar ile İçmeler mahalleleri arasında bulunan, faaliyetteki taş ocağı ve kırma eleme tesisi için, kapasite artırımını öngören ÇED dosyası hazırlandı. Daha önce proje için ÇED gerekli değildir kararına karşı 3 kez dava açıp kazanan, yine son olarak patlatma dizayn değişikliği ile ilgili ÇED olumlu kararını, Danıştay 14'üncü Dairesi’nde iptal ettiren bölge halkı, kapasite artırımına da karşı çıktı. Hazırlanan ÇED dosyası için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü personeli ile firma yetkililerince Urla Hakan Çeken Kültür Merkezi'nde 'halkın katılımı toplantısı' düzenlendi. Salondaki bazı vatandaşlar, üzerinde 'Zeytinime dokunma', 'Çevreyi korumak aklın gereğidir' yazılı pankartlar açtı. Toplantıda, firma yetkililerinin proje hakkında yaptıkları açıklamaları dinleyen vatandaşlar, daha sonra itirazlarını tek tek saydı. Vatandaşların avukatı Şehrazat Mercan, toplantının tesise 15 kilometre uzaklıkta, Urla’nın merkezinde yapılmasının usul açısından yanlış olduğunu söyledi. Toplantıyı yapılmamış kabul ettiklerini belirtti.


'Toplantının yenilenmesini talep ediyoruz'

Halkın katılım toplantısının, o faaliyetin gerçekleştirileceği en yakın mahalle merkezinde, tesisten etkilenecek olan halkın itirazları da dikkate alınarak yapılması gerektiğini aktaran Şehrazat Mercan, yenilenmesini talep etti. Mercan, "20 yıldır verilen 3 ÇED gerekli değildir kararını iptal ettirdik. Sonra patlatma dizayn değişikliği ile ilgili bir ÇED olumlu kararı alındı, dava açtık. Bilirkişilerin hazırladığı  'Burada zeytinlikler var ama çok düzenli değil. O nedenle Zeytincilik Kanunu burada dikkate alınmayabilir' raporu sonrası mahkeme, davamızı reddetti. Davaya bakan Danıştay 14'üncü Dairesi ise lehimize karar verdi" dedi.


'Topraklarımızı kaybediyoruz'

Danıştay 14'üncü Dairesi’nin, "Bu bölgede zeytinlikler düzenli olmasa da zarar görür, siz yorum yapamazsınız" yönünde görüşünün bulunduğunu anımsatan Mercan, şunları söyledi:

"Danıştay, az rastlanan bir uygulama ile davamızı kabul etti, patlatma dizayn değişikliği ÇED olumlu kararını iptal etti. Devlet neden zeytinini korumuyor? Zeytincilik Kanunu çok açık. 20’inci maddede emredici ve bağlayıcı düzenleme var. Siz zeytinlerin yaşını, sayısını, zeytinlerin nasıl  işlendiğini tartışamazsınız. Bu kanun Türkiye’de tarım kalkınsın diye var. Ama biz ne yapıyoruz; sürekli taş ocaklarına verilen izinlerle zeytinlerimizi kaybediyoruz. 3 yıldır Yağcılar köylüsü tozdan dolayı domates yetiştiremiyor. Bu yıl vatandaş bamya yetiştiriciliğinden de vazgeçti. Topraklarımızı kaybediyoruz. Doğamızı kaybediyoruz, yaşam alanlarımızı sürekli kirleniyor."

İlgili kurumlarda bulunan yetkililere seslenen Mercan, "Kanun çok açık. Emredici, bağlayıcı hükmünü ve bir mahkeme kararını yorumlayarak yeni bir rapor düzenleyemezsiniz. Yetti artık. Bir işletmenin bir ömrü olmalı" dedi. Vatandaşlar, toplantının ardından dağıldı.

Öte yandan tesisin ÇED onayı alması halinde, yıllık 1 milyon 303 bin ton civarında üretim yapacağı belirtildi.