Sağlıklı bir demokrasi için özgür basının önemine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Medya kamu adına egemenlik hakkını kullanan 4. güç olarak Anayasamızda tanımlanalıdır. Bağımsız ve özgür medya demokrasinin olmazsa olmazıdır” dedi
Cumhuriyet Halk Partisi'nin Marmaris'te düzenlediği 3 günlük yerel medya çalıştıyı bugün sona erdi. Anadolu'nun dört bir yanından gelen 400'e yakın yerel medya mensubu üç gün boyunca kurulan çalıştay masalarında Anadolu basınının sorunlarını tartıştı, çözüm yolları araştırdı. Gazeteciler Cemiyetlerinin başkanları, gazetecilik örgütlerinin başkanları, Anadolu'da yayın yapan gazete ve televizyonların üst düzey yöneticileri, haber müdürleri, genel yayın yönetmenleri, patronlar, muhabirler, gazeteci kökenli milletvekilleri ülke gündeminin yanı sıra sektörün sorunları hakkında görüş alış-verişinde bulundu.
Anadolu Medya Buluşması’nın son günü Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar'ın açılış konuşmasıyla başladı. Acar, ilçede verdiği hizmetlerden söz etti. Daha sonra kürsüye gelen İzmir Milletvekili Atila Sertel konuşmasına Enis Berberoğlu’na selam ileterek başladı. Sertel, çalıştay kararının erken seçimden önce alındığını, bu nedenle çalıştayın erken seçimle bir alakasının olmadığını söyledi. Tuncay Özkan, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gürkan Durmuş, RTÜK üyesi İlhan Taşçı, Necati Kartal ve Hayriye Akok, çalıştayda görüşülen konular ve medyanın yaşadığı sıkıntıların çözümü için yapılması gerekenler konusunda sunum yaptı. Daha sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gazetecilere hitap etti.
DEMOKRASİ İÇİN ÖZGÜR BASIN
Üç günlük çalıştayın son gününe CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşması damga vurdu. Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında sağlıklı bir demokrasinin kurulması ve işletilmesi için medyanın önemine vurgu yaptı.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Eğer bir ülkede demokrasi varsa gazetecilik olmalıdır. Gazetecinin varlık nedeni halk adına gücü denetlemektir. Kamu kaynağı doğru kullanıyor mu, bürokrasi, hükumet, kamu kurum ve kuruluşları görevi hakkıyla yapıyor mu. Tüm bunları denetler, halk adına sorgulama yapar. Halkın gözü kulağı sesi medyadır. Çağdaş demokrasilerde medya 4'üncü güçtür. Egemenlik hakkını gazeteci kullanır. Anayasada 'Yasama, yürütme, yargı bir de medya egemenlik hakkının kullanılmasında güç olarak yer almalı' dedim, teklif ettim ama kabul etmediler.Anayasamıza medyayı egemenlik hakkını kullanan dördüncü güç olarak yazmalıyız. Yasama, yürütme ve yargının yanına mutlaka medyanın eklenmesi gerekmekte.”
MEDYAYA OHAL DARBESİ
CHP Lideri Kılıçdaroğlu konuşmasında gazetecilerin son dönemde yaşadığı zorluklarla ilgili de çarpıcı bilgiler verdi. Darbe girişiminin ardından OHAL döneminde 800 gazetecinin pasaportuna ve basın kartına el konulduğunu, 3 bin gazetecinin işsiz kaldığını ve 53 gazetecinin malvarlığına el konulduğunu anlatan Kılıçdaroğlu 173 medya kuruluşunun kapatıldığını sözlerine ekledi.
RTÜK üzerinden televizyon kanallarına baskı yapıldığını ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğer iktidarı överseniz sorun yok. Yok eğer muhalifseniz vay halinize. Medya üzerindeki baskılar bununla da sınırlı değil. Ekonomik açıdan Basın İlan Kurumu üzerinden baskı var. Kamu kuruluşlarının reklamları üzerinden baskı yapılıyor. Kamu kuruluşlarının reklamlarının dağıtımında adalet yok” ifadelerini kullandı.
ATAMA YOLUYLA MEDYA SAHİBİ OLUNUYOR
Kemal Kılıçdaroğlu, isim vermede ana akım medyadaki satışları da eleştirdi. “Günümüzde artık atama yoluyla medya sahibi olunuyor. Birileri bir yerden bir karar veriyor. Sen bu medya kuruluşunu alacaksın, 6 yıl sende kalacak. Sen şu gazeteyi, televizyon kanalını alacaksın 5 yıl sende kalacak. Maalesef artık medya patronları atama yoluyla geliyor” diyen Kılıçdaroğlu medyadaki tekelleşmeye ve oto sansüre de dikkat çekti. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye'de çok kanal var gibi görülüyor. Ama aslına bakarsanız tek kanal, içerikleri aynı. Bu bizim demokrasimize zarar veriyor. Aynı zamanda farkında değiller ama iktidara da zarar veriyor. Çünk sağlıklı, özgür bir basın iktidarın yaptıklarını eleştirecek, yanlışlarını söylecek ki yönetenler de bundan yararlansın.”
TÜRKİYE'NİN 5 TEMEL SORUNU
Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasının bir bölümünü de ülke sorunlarına ayırdı. Türkiye'nin 5 temel sorunu olduğunu belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu sorunları şöyle sıraladı:
1- Demokrasi: Güçler ayrılığı ilkesinin uygulanmaması, bağımsız yargının olmayışı, hükumetteki iki başlılık, medya üzerindeki baskılar ve OHAL uygulaması sağlıklı bir demokrasinin önündeki en büyük engel.
2- Eğitim: 16 yılda 14 kez eğitim politikası değişti. Bu hükumet bu ülkenin çocuklarını kobay olarak kullanıyor. Aileler endişeli, kimse çocuğunun hangi okula gideceğini, ne yapacağını bilemiyor.
3- Dış Politika: Dostu yok, düşmanı çok bir ülke haline geldik.
4- Toplumsal barış: Sürekli gerginlik üreten bir siyasi süreçten geçiyoruz. Hızla ötekileştirilen, komşunun komşuya düşman olduğu tehlikeli bir süreç. Oysa biz biliyoruz ki, hangi siyasi görüşten, hangi partiden olursa olsun komşu komşunun külüne muhtaçtır. Ülke olarak ne olursa olsun birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmek durumundayız.
5- Ekonomi: Türkiye ekonomisi zor durumda. Hükumet ekonomiyi Uluslararası tefecilere emanet etti. 15 yılda Londra'daki bir grup sermayedara ödedikleri faiz, 150 milyar dolar. Türkiye'de bono, hazine senedi alanlara dönenen faiz 675 milyar Türk Lirası. 'Faizi düşüreceğiz' dediler tam tersi oldu, faiz yükseldi. Şu anda Türkiye dünyanın en pahalı, en yüksek faizi ile borçlanmak zorunda.
HEDEF 1. SINIF DEMOKRASİ VE MEDYA
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu olumsuz tablodan çıkış yolunun yine demokrasi olduğunu belirterek, “Ortak irademiz 1. sınıf demokrasi olmalı. Bunun için hepimize görev düşüyor” şeklinde konuştu.Kılıçdaroğlu konuşmasının son bölümünü ise basın özgürlüğü, medyanın sorunları ve çözüm yolları için partisinin görüşlerini anlattı. Basın özgürlüğü ve medyanın bağımsızlığı için ise yapılması gerekenleri 6 madde ile sıraladı. Bu maddeler ise şöyle:
1- Bağımsız bir medya için patron kesinlikle gazetecilik dışında başka bir işle uğraşmamalı. Medya dışında başka sektörlerde iştigal edenler baskı altında kalıyor ve teslim oluyor.
2- Gazete dağıtımı tüm medyanın ortak olduğu bir dağıtım şirketiyle yapılmalı, tekellere bırakılmamalı.
3- Gazetecilikle sendikalaşma zorunlu olmalı. Gazeteci patronuna karşı da özgür olabilmeli.
4- Gazeteciliğin evrensel değerleri var. Bu değerlere uygun gazetecilik yapılmalı.
5- RTÜK ve Basın İlan Kurumu'nun kesinlikle yeniden yapılandırılması gerekiyor. Bu kuruluşlarda mutlaka sendikaların ve basın meslek örgütlerinin temsilcilerinin karar mekanizmalarında yer alması gerekmektedir.
6- Televizyonlarda yayınlanan kamu spotları bedava olmamalı.
YÖNETEMİYORLAR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, erken seçim konusunda da açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Bir ülke düşünün, iktidarsınız, tüm güç elinizde. Parlementoda çoğunluğa sahipsiniz, istediğiniz yasayı sıkıntı çekmeden çıkartıyorsunuz. Bürokrasi emrinizde. Yargı ne isterzseniz yapıyor, yürütme, yasama size ait. Medyanın yüzde 90'ı emrinize amade. Bu da yetmemiş gibi OHAL bahane edilerek Kanun Hükmünde Kararnameler çıkartarak her istediğinizi yapıyorsunuz. Bu durumda iktidar neden seçim istiyor? Bu soruyu hepimizin sorması gerekiyor. Ben size cevabını vereyim. Çünkü ülkeyi yönetimiyorlar. Bu çok açık” ifadelerini kullandı.
SERGİYİ GEZDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Marmaris Belediyesinin organize ettiği yerel medya çalıştayı için bulunduğu kentte, Foto Muhabirleri Derneğinin fotoğraf sergisini gezdi. Kılıçdaroğlu, en çok sahilde sattıkları balonların altında uyuyan çocukların fotoğraflarından etkilendi. Sergide, CHP Lideri’nin önderlik ettiği adalet yürüyüşünden de fotoğraflar yer aldı. Adalet yürüyüşünde Kılıçdaroğlu'nun milyonlarla İstanbul’a girişi ve yürüdüğü yolun dönüşünde çektirdiği fotoğraflar, sergide yer aldı.
ÇALIŞTAY SONUÇLARI KİTAPLAŞTIRILACAK
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, projeyi medya komitesi ile birlikte gerçekleştirdiklerini belirtti. Cezaevindeki gazeteci kökenli CHP’li Milletvekili Enis Berberoğlu’nu selamlayarak konuşmasına başlayan Sertel, “Çalıştayımızda gazeteci arkadaşlarımız özgürce fikirlerini paylaştılar. Ve çalıştayda konuşulanlar kitaplaştırılacak. CHP iktidarında tüm sorunlar o kitabın ışığında çözüme ulaşacak. İnsanlara zulmeden, özgürlükleri ortadan kaldıran bir yönetimi Türkiye hiç hak etmiyor” diye konuştu. CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan da “CHP, medya özgürlüğünün partisidir. Adalet arayışımız Türkiye’yi özgürleştirene kadar devam edecektir” dedi.
