Elleri boyalı, salladığı fırçadan kazandığı para ile evine ekmek götüren ayakkabı boyacılarının sayısı günden güne azalıyor ama 66 yaşındaki Niyazi Amca 48 yıldır aynı yerde ayakkabı parlatıyor.

Haber / Gökçe ADAR

Boyacının elleri/ Benim yarim boyacı olmalı/ Aman da boyacı boyacı/ Fırçana vurgunum boyacı... Bu dizeler artık sadece hafızalarda. Çünkü artık elleri boyalı, salladığı fırçadan kazandığı para ile evine ekmek götüren o 'boyacılar'ın sayısı günden güne azalıyor. Spor ayakkabılarının daha fazla tercih edilir olması, kunduraların raflarda kalması bu mesleğin şanını gün geçtikçe azalttı. Sokaklarda tek tük rastladığımız ayakkabı boyacıları ise bu meslekten son hatıra bize. 48 yıldır ayakkabı boyacısı olan Niyazi Gündoğan gibi.

18 YAŞINDA BAŞLADI


Tam 48 yıldır Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde ekmek parasını bir taburenin üzerinde ayakkabı boyarak çıkartıyor Niyazi Gündoğan. Gencecik bir delikanlı iken başladığı bu meslekte şimdilerde gücü zor yetiyor fırça sallamaya. Gündoğan, ayakkabı boyacılığı yaparak geçirdiği 48 yılı şöyle anlatıyor: “Konyalıyım, 18 yaşımdan beri ayakkabı boyarım. İşsizlik insana her şeyi yaptırıyor. İşsiz kalınca ayakkabı boyamak için tahta satın aldım. Bir gün, iki gün derken 66 yaşına geldim bu tabure üzerinde. Her sabah 09.30'da gelirim, akşam 20.00'ye kadar burada müşterilerimi beklerim. 4 tane çocuk okuttum. 13 tane torunum var. Evime 2-3 kuruş götürdüğümde mutlu olurum.”


50 LİRA BAYRAM ETTİRİR


Ayakkabı boyacılığının bittiğini söyleyen Niyazi Amca, “Eskiden her köşe başında ayakkabı boyacısına rastlayabilirdiniz. Bugün ise ayakkabı boyattırmak için bir usta ararsanız zor bulursunuz. Bazı müşterilerim borcunu sorar, ne verirsen derim. Zaten karşılığında beklediğimiz birkaç kuruş bir şey. Yine de para vermek istemeyenler olur. Büyük ayakkabı markaları boyaları yanında ayakkabıları satıyor. Bu da yok denecek kadar az olan işimizi daha da kötüleştirdi. Günde 50 lira kazanırsam bayram ederim. Hemen pazara gider, evin alışverişini yaparım” diyor.

Ayakkabı boyacılığı bitkisel hayatta


Spor ayakkabıların yaygınlaşmasının mesleğin gençler tarafından unutulmasına neden olduğunu söyleyen emektar ayakkabı boyacısı sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Herkesin ayağında yaz kış spor ayakkabı. Kunduralar sadece raflarda kaldı. Spor ayakkabıların çıktığı günden beri meslek bitti. Herkes çamaşır makinelerinde yıkıyor, yeni gibi oluyor. Ne yapsınlar boyayı? Sokaklarda bizi görmez oldular. Eskiden üç çeşit boya olurdu. Bunlar; siyah, kahverengi ve beyazdı. Şimdi ise renk renk ayakkabılara boya bulmakta bile zorlanıyorum. Ayakkabı boyacılığı bitkisel hayatta.”