Haber/ Gökçe ADAR
 

İzmir Eczacı Odası Başkanı Eczacı Tuncay Sayılkan, halk arasında domuz gribi olarak adlandırılan H1N1 virüsü tedavisi için kullanılan ilaçların piyasada yok sattığını dile getirdi. Hasta vatandaşın mağduriyet yaşadığını dile getiren Sayılkan, “Kuş gribi dediler, Çin gribi dediler. Şimdi de domuz gribi diyorlar. H1N1 virüsü olarak adlandırdığımız bu hastalık, normal bir virüsten biraz daha ağır seyreden, özellikle yüksek ateş ve halsizlikle beraber tedavisi uzun süren özel bir durum. Şu an Aralık ayının ikinci haftasından başlayıp Ocak ayına kadar devam eden, her ne kadar resmi bir açıklama yapılmasa da ülkenin her yerinde görülen bir salgın mevcut. Tedavisi için ilaç üreten firmanın müdürüyle görüştüm. Geçen yılki rakamın bir buçuk misli kadar ilacın, Türkiye'de satıldığını ancak yine de yetmediğini söyledi” dedi. Hasta olmayan vatandaşların da stoklamak için ilaç aldığını ifade eden Sayılkan, “Ben de kendi nöbetimde görüyorum. Hasta olmayan vatandaş, bir tane alayım evde bulunsun gibi gereksiz bir stokçu yaklaşım sergiliyor. Öyle olunca hasta olan vatandaşa ilaç kalmıyor. İnsanlar, ilaçları bu yüzden bulamıyor. Grip aşısında da bunu yaşadık. Özellikle çocukları hasta olan aileler panik yaşıyor. Ama bu defa da ilaca ulaşması gereken acil hastalar sorun yaşıyor” diye konuştu.

İlaç yok değil

İlacı üreten firmanın üretimi artırdığını ancak yine de yeterli miktara ulaşmadığını dile getiren Sayılkan, “İlaç yok değil, geliyor ama bu ilaçlar her istediğinizde milyonlarca stoğunun olduğu bir tür değil. Ne yaparsanız yapın yeterli miktara ulaşmıyor. Kasım ayında bu ilaç sorulmazken, Aralık ayının 13'ünden 14'ünden sonra bu ilaç daha çok sorulmaya başlandı. Firmayı da uyardık. İlaç firmaları da elbette daha çok üretim yapmak ister ama bu ilaçların ham maddesi, üretim aşamaları hepsi bir mevzuata dayalı” diye konuştu. Sayılkan, ilacı bulamayan vatandaşların eczacılardan ilaçları takip etmeleri gerektiğini konusunda uyardı.

Türkiye'de genel bir ilaç sorunu olduğunun da altını çizen Sayılkan, ilaçlara her yıl bir kez zam yapılmasının ilaç sorununu ortaya çıkardığını söyledi. Sayılkan, “Çok uzun zamandır ilaç fiyatlarını Euro kuru belirliyor. Dolayısıyla yabancı firmaların birçoğu, belirlenen euro kuruna ilaçları getirmiyorlar. Çünkü para kazanamadıklarını söylüyorlar. Öte yandan her yıl bir kez ilaçlara zam yapılıyor. Bu da, Şubat ayına denk geliyor. Ancak, Aralık'ın 31'inde ilacın üreticisi, dağıtımcısı, depocusu 50 gün sonra ilaca gelecek zammı biliyor. Siz vatandaşa adres bildirip, şu tarihte şu kadar zam gelecek derseniz sonrasında bu ilaçlar bulunmaz” dedi.

Yılda 2-3 defa zam yapılmalı

Sayılkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlaca senede iki üç defa yüzde 2-2,5 oranında zam yapılmalı. Yani taksitler halinde zamlar yapılmalı. Belirli taksitler halinde yapılırsa, kimse bu ilaçları alıp saklamaz, üretim de yavaşlamaz.” Ekonomik sebeplerden dolayı antibiyotik firmalarının sıkıntıda olduğu ve antibiyotik üretiminin duracağı söylentilerine de cevap veren Sayılkan, “Binlerce antibiyotik firması var, antibiyotik ilaçlarının üretilmemesi demek, ülkede çok ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkması demek. Böyle bir şey söz konusu olamaz” ifadelerini kullandı. Gökçe ADAR