İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen hapis cezasını doğru bulmadığını belirterek " Karar üzücüdür. Elbette ki karar can sıkıcıdır. Canan Kaftancıoğlu Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisinin, Türkiye'nin en büyük kentinin il başkanıdır. O manada bu yol haritasında Canan Kaftancıoğlu'nun daima yanındayız. Bu hukuksuzluğun üst mahkemede giderileceğini inanıyorum" dedi

İstanbul'un fuarın onur konuğu il olduğunu ve Ekrem İmamoğlu'nu ağırladıklarını için mutluluk duyduklarını belirten Tunç Soyer, "İstanbul gbi bir dünya kentinin İzmir'de onur konuğu olması gerçekten lafta kalan bir şey değil. Onur duyduğumuz bir durum ve çok mutluyuz. Aslında bu gecikmiş bir buluşma. Başkanımla birlikte adaylık kampanya döneminde birlikte miting yapma gibi bir hayalimiz vardı ama gerçekleşmedi. Tekrar niyetlendik seçimlerin yenilenmesi kararı çıktı. Nihayet bugüne geldik ve böyle güzel bir günde bir aradayız. Kendisine geldiği için teşekkür ediyorum" dedi.


Kaftancıoğlu değerlendirmesi


Tunç Soyer, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen ceza hakkında ise "Canan Hanım'a verilen ceza karşısında içimiz sızladı. Bunu hak etmediğini düşünüyorum. İnanıyorum ki Türkiye'de savcılar ve hakimler var. Üst mahkemede bu karar bozulacaktır. Ben de sonuna kadar onun yanında durmaya devam edeceğim" dedi.


İmamoğlu da konuştu

Ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, gündeme dair açıklamalarda bulundu. İzmir Fuarı'nın çok önemli bir yere olduğunu vurgulayan İmamoğlu, "Ben de Tunç Soyer başkanımla bir arada olmaktan keyif aldığımı belirtmek isterim. Türkiye'deki fuarcılık ve ticaret tarihinin en önemli buluşma noktalarından biri olan fuarda bu yıl onur konuğu olarak davet edilmek bizim ve şehrimiz için büyük bir onur. İstanbul ve İzmir'in her konudaki birlikteliği Türkiye için muazzam bir enerji doğuracaktır. Tarım da ekonomi de, turizmde Türkiye'ye öncü politikaları, öncü tasarımları geliştirecek iki yetenekli, ki yaratıcı kentten bahsediyoruz. İki kenttan, 22-23 milyonluk iki şehirden bahsediyoruz. Hesap yaptığımızda ülkede her 4 kişiden birinin yaşadığı nüfustan bahsediyoruz. Sorumluluğumuz büyük iki başkan olarak. Ama bizim müthiş bir kolektif çalışma ruhumuz var. Bu kolektif ruhla Türkiye'ye güzel işler yapacağız" diye konuştu.

'Polemiklerle ilgilenmiyorum'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisi hakkında söylediği sözlerle ilgili polemiğe girmek istemediğini belirten İmamoğlu, "Polemiklerle ilgilenmiyorum, polemik üretmek marifetmiş gibi bir ortam yaşanıyor. Bunun parçası asla olmayacağım. Birliktelik cümleleri bizim için en güzel cümleler. Gerisi lafıgüzaf" dedi.



'İsrafı göstermeye devam edeceğiz'

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ihtiyaç fazlası olarak kiralındığı öne sürülen hizmet araçlarının Yenikapı Meydanı'nda sergilenmesiyle ilgili olarak, daha önceki dönemde yapılan israfı göstermek istediklerini söyleyen İmamoğlu, "Biz israfı topluma anlatmak istiyoruz. İsrafın boyutu göstermek istiyoruz. Yaptığımız şey israfla ilgili aslında ne kadar boşvermişlik, bunun karşılığında ne kadar gereksiz bir toplum ya da kamu parasının kötü harcandığının göstergesi. Biz bunu toplum görsün istiyoruz. Sonuna kadar da göstereceğiz. Başka örnekleri de ortaya koyacağız. Bu bir siyasi mesele değildir. Şuan ülkenin ekonomik sıkıntılarının, problemlerinin, işşizliğin, Türkiye'de piyasa durgunluğunun tavan yaptığı bir ortamda kamunun israfı engellemede ve tasarrufu öncelemede lokomotif olması gerekmektedir. Dolayısıyla biz tasarruf yapıyoruz. Luzumsuz masrafları ortadan kaldırıyoruz. Burada bizi ilk alkışlaması gereken hükümetin değerli üyeleri. Niçin, aslında biz örnek oluyoruz. Yani ülkede protokol adına, şov yapma adına, protokolün giderlerini arttırma adına ne yapılıyorsa, hangi bakanlık hangi kurum varsa işin içinde herkes kendine bir çeki düzen versin. Ülkenin bir kuruşuna dahi ülkenin kurumlarının ihtiyacı var. Hepimizin ihtiyacı var. Şehrimize daha iyi hizmet verme adına yaptığımız bu. Bundan ders çıkartsınlar. Bundan CHP'li belediyeler de diğer siyasi partiler de ders çıkartsın. Ya da merkezi hükümet de ders çıkartsın. Ben eminim ki şuanda bütün siyasi partilere oy vermiş insanlar alkışlıyor. Bazen alkışlar duyuluyor. Bazen de içlerinden alkışlıyorlar. Endişelerinden açıkça alkışlayamayabilirler. Ben onu hissediyorum. Bu bakımdan pazar günü hazıklıkları yaparak sizi bilgilendireceğiz. Şu anda süreç devam ediyor. Bu görünen kısmı, görünmeyen kısmı da var. Daha önce ne yazık ki hovardaca harcanan paralarla, muhafaza edilmiş birçok araç 23 Haziran'dan hemen önce iadeleri ya da devirleri yapılmıştı. Olsun o da bir kazanım. Bunlarında tespitleri var. Benim polemikle ilgili inan ki hiç yeteneğim yok. Yani hiçbir bir becerim yok. Bu herhalde beceri istiyor. Geçmişten bugüne baktığınızda bu tür polemikleri ortaya koymuş insanlar sonra tam tersini söyleyebilen, tam tersine davranabilen insanlar olabiliyor genelde. Ben inanın anlamam. Geçmişte ne söylüyorsam, ne düşünüyorum şu anda da ayın şeyi yapıyorum. Göreceksiniz 10 yıl sonra da aynı şeyleri söyleyecek ve aynı şeyleri toplum önünde anlatıyor olacağım. Ne yazık ki bende bu beceri yok" dedi.

'Karar üst mahkemeden dönecektir'

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen hapis cezasını doğru bulmadığını söyleyen İmamoğlu, "Türkiye'nin hukuk yoluyla gündem yaratarak, insanları suçlayarak, yargılayarak, insanları kutuplaştırmak gibi yol ve yöneteme ihtiyacımız yok. Tam tersine adalet duygusu, hukukun işleyişi toplumu birleştirmeli ve gerçekten inancı bu topraklara daha büyütmeli. Sabah da söylemiştim, karar üzücüdür. Elbette ki karar can sıkıcıdır. Canan Kaftancıoğlu Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisinin, Türkiye'nin en büyük kentinin il başkanıdır. O manada bu yol haritasında Canan Kaftancıoğlu'nun daima yanındayız. Bu hukuksuzluğun üst mahkemede giderileceğini inanıyorum. Türkiye'mizin bu konuda en doğru kararı verecek, hakimleri, savcıları her şeye rağmen vardır. En doğru kararı vereceklerine inanıyorum. Ben de hem il başkanı, hem de yol arkadaşı olarak Canan Hanım'ın yanındayım. İnanıyorum bu konu çözümlenecek ve ülkenin gündeminden kalkacak ve biz işimize bakacağız. Bizler yine kol kola bir arada ülkemiz için üretmeye devam edeceğiz. Bu gündemden kurtulmamız gerekiyor" diye konuştu.

Diyarbakır gezisi eleştirilerini yanıtladı

Diyarbakır gezisine yönelik eleştiriler konusunda da açıklamalarda bulunan İmamoğlu, HDP Diyarbakır İl Örgütü önünde eylem yapan annelere de destek verdiğini ifade ederek şunları söyledi:

"Tabii ki evladının teröre teslim olduğunu görerek orada büyük bir feryat feryat oğlunu tekrar isteyen annelerin yanındayım. Bakın bu ülkede gençlerimiz terörün kıskacına girmesin diye uğraşıyoruz. Hem İstanbul hem de Türkiye'nin her yerine moral vermek istiyoruz. Biz çocuklarımızın iyi eğitim almasını istiyoruz. Gençlerimiz hayata umutla baksın. Kimse kendini kenara atılmış, adaletsizliğe uğramış ya da kutuplaşmış bir ülkede sağ sola savrulmuş gibi hissetmesin. Demokrasiye en uygun biçimde, bu ülkenin yasalarına en uygun biçimde demokrasinin güçlendirilmesini istiyoruz. Yasaya uygun bir biçimde kurumların güçlendirilmesini istiyoruz. Demokrasiyi güçlendirirsek, herkes kendi varlığını ortaya koyabildiğini düşünürse siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, kurumlar hatta kişiler o zaman ruhu ferah olur. Biz kurumların güçlendirilmesini istiyoruz. Aksi takdirde bunu yapmadığınız zaman terör örgütleri güçleniyor. Terör örgütlerinin zayıflatılması ve bertaraf edilmesini istiyoruz. Böyle bir atmosferi sağlarsanız bu olur. Bu sadece silahla da olmuyor. Ben oradaki annelerin elbette yanındayım. Çocuklarının terörden kurtulması için bizde çaba gösteriyoruz. En önde mücadele etmeye hazırız. Ama bunun başka yöntemlerini başkaları unutmasın. Yani sağda solda sokakta gezen bir makamda oturanı terörist ilan ederek bu sorunu çözemezsiniz. Bu sorunun çözümü başkadır. Bu sorunun çözümü hukuk yoluyla olur, mecliste olur, siyasi platformlarla olur. Sadece orada bulunan annelerin değil, terörün kıskacına girmiş bütün gençlerimizin kurtarırız, Memleketin saygın bireyleri haline getiririz. İster doğuda, ister güneyde isterse kuzeyde nerede yaşıyorsa yaşasın baktığımız pencere budur. 82 milyon vatanseverimiz var. Biz o vatansever yurttaşlarımız için mücadele eden insanlarız. Topluma böyle bakmazsanız toplumu barıştıramazsınız. Umuyorum Türkiye'nin terör belasından kurtulduğu günlerde mutlu güzel üretken günlerde birlikte oluruz."

Yaptığı açıklamaların yeni bir polemik konusu yaratabileceğinin belirtilmesi üzerine İmamoğlu, "Ben gerçek cümleler kurdum. İçinde polemik yok. Polemik yaratan kişilere bunlar cevap oluyorsa varsın olsun" dedi.

Tunç Soyer ve Ekrem İmamoğlu daha sonra Kızlarağası Hanı'na geçerek birlikte kahve içti. Vatandaşların fotoğraf çektirme isteğini kırmayan CHP'li iki başkan Hisarönü ve Agora'yı gezdi.