Haber/ Didar DEMİRCİ

Kentsel dönüşüm mevzuatında eksiklikler olduğunu dile getiren Soyer, bu eksikliklerin giderilmesi için TBMM’ye çağrıda bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kıllıçdaroğlu’nun da katılımıyla Karşıyaka’da Deniz Baykal Kültür Merkezi’nde gerçekleşen ‘Yaşanabilir Kentsel Dönüşüm Çalıştayı’ programda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kentsel dönüşüm çalışmalarına dair detaylı bilgiler paylaştı.

30 Ekim’de İzmir’de gerçekleşen 6.9 şiddetindeki depreme değinen Soyer, “30 Ekim İzmir depremi ile bir kez daha gördük ki; ne yazık ki İzmir’deki yapı stokunun büyük bir kısmının dönüştürülmesi gerekiyor. Bu durum, ülkemizdeki pek çok büyükşehir için de geçerli. Dolayısıyla kentsel dönüşümün; sadece gecekondu, ruhsatsız ve kaçak yapıların olduğu bölgelerde yapılması kanaatini değiştirmemiz gerekiyor. Bu çalıştay vesilesiyle; kentsel dönüşüm mevzuatımızda, bu konu dahil pek çok eksikliğin yer aldığının altını çizmek, başta merkezi idare ve Meclis’te bulunan tüm siyasi partiler, milletvekillerimiz olmak üzere kamuoyuna yeniden bir çağrı yapmak istiyorum. Mevzuatımızda kentsel dönüşüm, 6306 sayılı yasa ve 5393 sayılı yasanın 73’üncü maddesi kapsamında yürütülüyor. Biz, her iki yasanın kentsel dönüşümle ilgili eksiklikleri giderecek bir çerçeveyle birleştirilerek temel bir kanun oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Belediyelerin kentsel dönüşüm konusunda yetki ve etkinliğinin artırılması, her an deprem riski altındaki ülkemiz ve İzmir için hayati önem taşıyor. Devletin anayasal görevlerinden biri; sağlıklı, güvenli, yaşanabilir bir çevre ve kent oluşturabilmek için öncelikle sürece katılacak tüm aktörlerin yer aldığı katılım mekanizmalarını oluşturmaktır. Bunun için ülke genelinde; kapsamlı, sosyal boyutu güçlendirilmiş ve buna uyumlu sosyal finansman modelleri ile desteklenen yeni bir kentsel dönüşüm mevzuatına ve modellerine ihtiyaç var” diye konuştu.

Soyer, konuşmalarını tamamlarken, “İzmir’in 6 farklı bölgesinde, yerinde dönüşüm şantiyelerimizle tıkır tıkır çalışmaya devam ediyoruz! Bir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak benim yegane gayem; vatandaşlarımızın refahını artırmak ve bu refahın adil paylaşımını sağlamak. Bunun gerçekleşebilmesi için her şeyden önce, vatandaşlarımızın yaşam hakkını korumak. Bütüncül ve adil bir planlamayla; afetlere dayanıklı, doğaya ve kültürümüze saygılı bir dönüşüm tesis ederek, İzmir’i dirençli bir şehir yapmak” dedi.