Haber / Gökçe ADAR

İzmir’in Güzelbahçe Çamlı Mahallesi’nde, 1995 yılından beri doğal sit alanı olan ve 2 yerleşim alanı arasında kalan ağaçlıklı bölge, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nce imara açıldı. Kararda, “Güzelbahçe Çamlı Mahallesi’nde 2509 ada 8 nolu parsele ilişkin 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı ve  1/1000 ölçekli Uygulama imar planı Bakanlık Olur’u ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109. Maddesi uyarınca onaylanmış” denildi. Bölgenin imara açılmasıyla, alana büyük bir sitenin inşa edileceği iddia edildi.

‘GÜZELBAHÇE’YE HANÇER’

 Kararın, Güzelbahçe’ye bir hançer vuracağını ifade eden Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü, Yüksek Şehir ve Bölge Koruma Plancısı Ahmet Tuncay Karaçorlu, “İzmir’in en önemli sahil yerlerinden biri olan Güzelbahçe için bu karar çok kaygı verici. Bu kararın uygulanması, Güzelbahçe’ye vurulacak adeta bir hançer demektir. Ağaçların olduğu bu bölgeyi daha fazla korumamız gerekirken, hukuka ve yasalara aykırı bir şekilde, alanın ranta açılması çok üzüntü vericidir” diye konuştu. Güzelbahçe’nin yapılaşmadan uzak tutulması gereken bir ilçe olduğunu da ifade eden Karaçorlu, “1995 yılında sit alanı ilan edilen bu bölgeden yapılaşmanın kesinlikle uzak tutulması gerekmektedir. Sit alanı olan bu topraklar, kentimiz için ülkemiz için büyük bir zenginliktir. Ancak bu zenginliğin kıymeti bilineceğine, hukuka aykırı ve bilirkişileri devre dışı bırakan değişiklikler yapılıyor” diye konuştu.

‘YÜRÜYÜŞ YERİMİZ’

Bölgede ‘Kocadağ Evleri’ adı verilen büyük bir site inşaatının olduğunu ifade eden GÜLDER Başkanı Tuğrul Şahbaz, “1995 yılında doğal sit alanı ilan edilince bölgede inşaatına başlanan Kocadağ Evleri gibi bazı sitelerin inşaatı tamamlanmamış. Bu bölgede yalnızca bir bekçinin yaşadığını biliyoruz. Söz konusu alan, bizim yürüyüş yapmak için gittiğimiz, 2 yerleşim alanı arasında kalan ağaçlardan oluşan bir bölge. Bu kararla, alanda sanıyorum yeni bir inşaat söz konusu olacak. Bu çok üzücü” diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nce verilen bu kararın, yerel yönetimlerdeki yetkileri de pasif duruma getirdiğini ifade eden Şahbaz, “Ne yazık ki, tarım alanlarının imara açılmasını kolaylaştıracak bu kararların ardı arkası kesilmiyor. Bakanlık kanadından yapılan plan değişiklikleri, yerel yönetimlerin yetkilerini de elinden alıyor” şeklinde konuştu.