Türkiye'de hemen her gün basına yansıyan ya da yansımayan onlarca şiddet olayı yaşanıyor. Toplum olarak tahammül sınırlarımız oldukça düştü. En küçük anlaşmazlıklarımızda ilk başvurduğumuz yöntem şiddet oluyor. Şiddetle, okulda, hastanede, toplu taşıma araçlarında, sokakta her an karşı karşıya kalabiliyoruz. Anlaşmazlıklarımızı şiddete başvurmadan, konuşarak çözüme kavuşturmayı öğrenmemiz gerekiyor. Konuşarak anlaşmayı öğrenmenin temellerinin ilköğretimden başlayarak eğitimin her kademesinde uygulanacak “barış” eğitimleri ile çözülebileceğini dile getiren Müzakereci Arabulucular Derneği Başkanı Feridun Balcı, “Gün geçmiyor ki gazetelerin üçüncü sayfasında bir şiddet haberi okumayalım. Bir gün bir sağlık çalışanına, diğer gün bir eğitimciye şiddet uygulandığını üzülerek okuyoruz. Şiddet bir sonuçtur ve bu sonucu oluşturan nedenler üzerine kafa yormadan ortadan kaldırılması da olanaklı değildir. Her sonucu yaratan bir ya da birden çok neden vardır. Bunun için şiddetin var oluş nedenlerini bulmak hayati önem taşımaktadır. Nedenlerde değişiklik yapmazsanız sonuçların değişmeyeceği açıktır. Şiddetten arınmış bir toplum istiyorsak farklı şeyler yapmak zorundayız” dediALTERNATİF ÇÖZÜMLER
İlk aşamada “İnsan neden, şiddete başvuruyor?” sorusunun doğru yanıtlanması gerektiğinin altını çizen Balcı, “Şiddet, taraflar arasında yaşanan anlaşmazlıkların çözümsüz kaldığı anlarda, kişiler hedeflerine gitmekten vazgeçemediklerinde kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durumda anlaşmazlıkların yapıcı-barışçıl çözümü önemini bize dayatmaktadır. Kişiler arası ilişkilerde yaşanan anlaşmazlıklar konuşarak her iki tarafı da memnun edecek şekilde çözülemez ise şiddet kaçınılmazdır. Tarafların yaşadıkları sorunu çözmek için ellerinde şiddetten başka araçları yoktur. Bu durumda alternatif anlaşmazlık çözüm araçlarını kullanmak hayati bir öneme sahip olmaktadır” diye konuştu.Müzakere ve arabuluculuğun, kişiler arası ilişkilerde yaşanan anlaşmazlıkları kazan-kazan sonuçlara götürecek alternatif araçlar olduğunu ifade eden Balcı, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Bunun için kişilerin çatışma çözüm eğitimi almaları kaçınılmazdır. Biz dernek olarak 2006 yılından bu yana okullarda öğrencilerimize bu eğitimleri vermeye çalışıyoruz. Barışçıl bir toplum yaratmanın yolu çocuklarımıza, gençlerimize örgün eğitim kurumlarımızda; yetişkinlere ise bizim gibi sivil toplum örgütlerinde barış eğitimleri vermekten geçmektedir. Bu amaçla derneğimizde açtığımız 'müzakereci aile' eğitimlerine geçtiğimiz ay başlamış bulunuyoruz. Bu eğitimlerimiz henüz yeni olmasına rağmen oldukça ilgi görüyor.”
