Konak’ta bulunan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin İlk Kurşun Anıtı önünde gerçekleşen çelenk töreni pandemi kuralları çerçevesinde Valilik özel izniyle düzenlendi.

Törene, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Dilek Gappi, Yönetim Kurulu Üyeleri Dokuz Eylül Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Attila, Hatice Bülbül ve çok sayıda basın temsilcisi katıldı.

Saygı duruşu ve anıtın önüne çelenk konulmasının ardından konuşma yapan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen şunları söyledi;

“Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaşırken, cumhuriyet mücadelesini bu kentten başlatan kişi; Şehit Gazeteci Hasan Tahsin, aslında bizim mesleğimiz için de en önemli simgelerden biri. Hasan Tahsin Türkiye’de hem kurtuluşun hem ulusal mücadelenin hem gazetecilik mesleğinin hem de aydınlara düşen en önemli görevlerden biri olan vatan savunmasının en önemli temsilcisi. O ilk kurşunla şehit edilirken ardından gelen yıllarda çok sayıda gazeteci mesleğinin gereğini yerine getirdiği için ya aramızdan alındı ya da hepimizin bildiği gibi demir parmaklıklar arkasında baskıya maruz kaldı. Gerçek gazetecilerin asla mücadeleden vazgeçmeyeceğini biliyoruz. Mustafa Kemal Atatürk, İlk kurşunu atan Hasan Tahsin ve ulusal mücadelede can vermiş tüm neferlerimizi saygıyla anıyorum.”

CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel de şöyle konuştu;

“İlk kurşunu atarak milli mücadeleyi başlatan Hasan Tahsin’i ölümünün 102.yılında büyük bir saygı ve minnetle anıyoruz. İçinde bulunduğumuz koşullar nedeniyle geniş katılımlı törenler yapamıyoruz. Gelecek yıllarda yine eskisi gibi çok büyük kalabalıklarla törenlerimizi yapmayı diliyorum. Başta Şehit Gazeteci Hasan Tahsin olmak üzere vatan toprağının bölünmez bütünlüğü için mücadele etmiş tüm şehitlerimizi, polis ve askerlerimizi saygı ve minnetle anıyorum.

Hasan Tahsin Ruhu Birçok Gazetecide Yaşamaya Devam Ediyor

Şehit Gazeteci Hasan Tahsin’in 102. ölüm yıl dönümü nedeniyle İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından yayınlanan bildiride şu ifadelere yer verildi;

“Hasan Tahsin işgale karşı ilk kurşunu ateşleyeli tam 102 yıl geçti. Fikirleri eylemi doğuran, bir ulusun bağımsızlık mücadelesinin öncülerinden, ‘Hukuk-u Beşer” Gazetesinin sahibi Osman Nevres yani Hasan Tahsin’in attığı o ilk kurşun, kurtuluşa giden yolun meşalelerinden biri de olmuştu.

Yurdumuzun düşman işgaline uğradığı, baskının, zulmün her yerde hissedildiği, kimilerinin hıyanet, dalalet içinde vatanı peşkeş çektiği bir dönemde yaptığı konuşmalar, hazırladığı bildirilerle halkı aydınlatan, direnişi örgütleyen bir vatanseverdi Hasan Tahsin. Gerçek aydının yalnızca sözle değil eylemle de halktan yana olması gerektiğine inanmıştı. Halkın yanında yer alarak attığı o ilk kurşun, o ilk başkaldırı, karanlıktan çıkış için umut olmuş güç vermişti tüm yurda.

Onun 102 yıl önce başlattığı mücadele, demokrasi, özgürlük, insan hakları, hukukun üstünlüğü için günümüzde de sürüyor. Geçmişten bugüne doğruları yazıp söylemekten vazgeçmeyen, Cumhuriyet’in temel ilkelerini, hukukun üstünlüğünü savunan pek çok gazeteci, hain kurşunlarla aramızdan ayrıldı. ‘Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan’ demiş ozan. Direnen, gerçek gazetecilikte direten basın emekçileri de ne yaşarlarsa yaşasınlar yollarından dönmemek konusunda kararlı. Tıpkı 102 yıl önce işgale karşı ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin gibi... Onların silahı, kalemleri, fikirleri, söyleyip eyledikleri… İşgali, emperyalizmi ve boyunduruğu kabul etmeyen Hasan Tahsin’in ruhu, birçok gazetecide yaşamaya devam ediyor.

 102 yıl sonra Hasan Tahsin’i saygıyla, minnetle anıyoruz. Biliyoruz ki bugün görevlerinin gereklerini yerine getirdiği için öldürülen, tehdit edilen, hapse atılan, cezalandırılan gazeteciler de Hasan Tahsin gibi yıllar sonra da onurlu, dik duruşlarıyla hatırlanacaklar.

Pandemi nedeniyle her yıl geniş bir katılımla yaptığımız anmayı iki yıldır daha az katılımla gerçekleştirmek zorunda kalıyoruz. Ama biliyoruz ki inandığı değerler adına verdiği mücadeleden dolayı Hasan Tahsin’in milyonların yüreğindeki yeri bâki. Bundan 102 yıl önce 15 Mayıs 1919’da İzmir’den tutuşturduğu özgürlük mücadelesi, meşalesi de karanlığa, zulme, baskıya karşı hep yanacak. İzmir, 102 yıl önce atılan adımın her daim gururlu, başı dik taşıyıcısı, devam ettiricisi oldu, olmaya da devam edecek. Demokratik, laik, Cumhuriyet’in temel ilkelerine sahip çıkan, hukukun üstünlüğüne inanan İzmir, elbette Hasan Tahsin’i ve onun yapıp eylediklerini unutmayacaktır.     

Gazeteciliğin onurlarından, direnişin sembollerinden biri olan Hasan Tahsin’i, bu yurdun kurtuluşu için mücadele etmiş başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm değerlerimizi saygı ve özlemle anıyoruz.”