Haber/ Gökçe ADAR

Bergama Belediyesi'nde çalışan Genel-İş üyesi Nazlı Deniz Tan, Alev Çakır ve Gonca Çetin işten çıkarılmış, işçiler, belediye binası önünde eylem başlatmışlardı. Üç kadın işçinin sürdürdüğü eylem, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İzmir ziyareti gerekçe gösterilerek Bergama Kaymakamlığı tarafından bir hafta yasaklanmıştı. Kaymakamlık, yasağın gerekçesini; Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bergama Belediyesi'ni ziyareti sırasında 'yaşanabilecek her türlü olumsuz durumun önüne geçilemesi' olarak göstermişti. Yasaklama kararına tepki gösteren DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, yasaklama gerekçesini 'sudan sebep' olarak nitelendirerek, Bergama Belediyesi'nin emek düşmanlığı yaptığını ifade etti. Sarı, “Gözün gördüğü gerçeği yasaklarla ortadan kaldıramazsınız. Bergama Belediye Başkanı geldiği günden beri emek düşmanlığı yapmaktadır. Mobbing ve işten atmalar devam etmektedir. Yasaklarla ve işten çıkartmalarla belediye kapısı önünde direnen emekçiler yok sayılmaktadır” dedi. 

Baskılar engel olamaz

Baskılarla işçilere engel olunamayacağının altını çizen Sarı, şöyle devam etti: “Yasaklarla, baskılarla mücadelemizi yok edemeyeceksiniz. Bir günlük gezi için böyle yasaklarla işçilerin özgür iradesini engelleyemezsiniz. Yapılan baskı ve yasak, işçilerin direnişlerini ortadan kaldıramaz.” Yerel seçimlerden sonra AKP'nin, 'CHP'li belediyelerin işçi çıkarttığını' yönünde söylemleri olduğunu hatırlatan Sarı, Erdoğan'a seslenerek, “31 Mart Yerel Seçimlerinden sonra CHP'li belediyelerin işçi çıkarttığını grup toplantılarında, mitinglerde haykıran AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendi belediyelerinden işten çıkartmalara ne diyecek? Hiçbir baskı, yasak, mobbing bizim işçilerimizi yıldıramaz. Her zaman olduğu gibi emek ve direniş kazanacaktır.”

Mevzuatı öğrendik

İşten atılan işçilerden Nazlı Deniz Tan, mücadelelerinin sonuna kadar devam edeceğini ifade ederek, “Hak ve ekmek mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz, güçlüyüz, direniyoruz. Bugüne kadar psikolojik baskılara, mobbing uygulamalarına karşı dik durduk, direndik. Haklı mücadelemizi sonuca ulaşıncaya kadar sürdüreceğiz” dedi. Alev Çakır ise, “Seçimlerin ardından belediyede birçok arkadaşımla birlikte mobbing ve baskıya uğradık, işten çıkarıldık. Gerekçe olarak verim düşüklüğünü gösterdiler. Beni Arşiv Müdürlüğü’ne sürmüşlerdi. Ne yapacağımı bile söylememelerine rağmen işimin hakkını verebilmek için tüm mevzuatı öğrendim. Gonca ve Deniz arkadaşlarım da aynı haksızlıklara uğradılar. Gonca henüz açılmamış olan Hasta Yakını Konuk Evi’nde görevliydi. Henüz açmadıkları, hatta klimaların çalıştırılmasına dahi müsaade edilmeyen bir yerde verim düşüklüğünden bahsetmek mümkün mü?” diye konuştu.