Haber / Didar DEMİRCİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fahiş fiyatlarla mücadele edecekleri yönündeki açıklamaları üzerine çalışmalar başladı. Erdoğan, pandemi sonrası toplumun tüm kesimlerinde yaşanan sıkıntıların çözülmesi için de adım atacaklarını söylemişti. Böylece emekli aylıkları ve asgari ücrette beklenenin üstünde zam yapılacağı, sosyal yardımların artırılacağı, 3600 ek gösterge ve emeklilik için yaşı bekleyenlerden çiftçilerin girdi fiyatlarının düşürülmesine kadar son derece önemli uygulamalar da gündemde yer aldı. Konuya ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, devletin ÖTV ve diğer vergilerle vatandaşın üzerine yüklediği yükü hafifletmesi gerektiğini söyleyerek, “Devlet önce kendini denetlesin” dedi.

'SÖZ HAKLARI YOK'

Fahiş fiyatlardan sorumlu tutulan zincir marketlere yönelik denetimleri eleştiren Sarı, serbest piyasa ekonomisinde devletin söz sahibi olmadığına dikkat çekti. Sarı, “Devlet serbest piyasa ekonomisinde hiçbir fiyatı denetleyemez ve fiyatları belirleyemez. Belki buğdayın, pamuğun, incirin ton hesabını belirleyebilir. Yani çiftçiden alacağı fiyatı belirler. Belli bir de kota koyar. Ancak çiftçi belirlenen fiyatın da altında serbest piyasada ürününü satabilir” diye konuştu. Devletin önce kendini denetlemesi gerektiğini belirten Sarı, kayıt dışı çalışan yüzde 40’lık bir kesim olduğuna dikkat çekerek, “Devlet önce kendini denetleyerek, bu yüzde 40’ı Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) kazandırabilir. Böylece geri ödeme listesinden çıkmış ilaçlar alım gücü düşük halka yeniden verilebilir” ifadesini kullandı.

VERGİ YÜKÜ VURGUSU

Vergi reformuna ihtiyaç olduğunu ifade eden Sarı, sözlerine şöyle devam etti: “Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalı. Bunu onaylatıp, ÖTV’yi kaldırırsanız o zaman siz bu ülkedeki yoksullaşan halka büyük bir iyilik yapmış olursunuz. Siz bugün 2 bin 825 lira verdiğiniz asgari ücretten 752 lira vergi almayacaksınız ki o zaman sosyal devlet politikaları hayata geçmiş olsun ve insanlar yoksullukla imtihan etmemiş olsun. Zaten maaşlı bordrolu çalışan herkes daha maaşı eline geçmeden yüzde 15 vergi dilimiyle başlayıp, yüzde 35 vergi dilimine yükseliyor. Asgari ücretli bir işçi bugün serbest piyasada ticaret yapan herkesten daha çok vergi veriyor. Doğal olarak bordro köleliğinden insanların kurtarılması gerekiyor ve devlet mutlaka bunları denetlemeli.”

'5 bin lira olsun'

Emekliye, asgari ücretliye, EYT’lilere verilen müjdelere de değinen Memiş Sarı, şu ifadeleri kullandı: “Her ne kadar toz pembe yalanlarla 'çok iyiyiz' deseler de seyyanen bir zam yapabilecek güçte değillerdir. Bunu yapabilecek güçte olsalardı, öncesinde millet ittifakının açlık sınırı dediğimiz 3 bin 156 lirayı meclis gündemine getirdiğinde geçirirlerdi. Onun için biz bunların üzerinde bir çalışma yapıyoruz demek lafügüzaftır. Eğer bu kadar samimilerse gelin asgari ücreti 5 bin yapalım ve vergi dışı bırakalım.”