Türkiye'nin Maldivleri olarak adlandılan Burdur'daki Salda Gölü kıyısında yapılmak istenen Millet Bahçesi projesine itirazlar devam ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer yapılan uygulamanın kanunlara aykırı olduğunu belirterek, "Çevre Kanunu'na aykırı durum var, ihale yasal olarak yapılamaz" dedi. Gülizar Biçer'in açıklaması şöyle:

"Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Salda’da yapmak istediği millet bahçesi projesini, apar topar ihaleye çıkararak adeta yangından mal kaçırmıştır. Millet Bahçesi projesinin ihalesi, Çevre Kanunu’na aykırıdır. Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılmadan, ihale yapılamaz. Bir bakanlık, en önemli kanununu göz göre göre ihlal edebiliyorsa; kamuoyunda kişisel sosyal medya hesabı üzerinden verilen sözler havada kalır. Bizler, Bakanlık makamında bulunan kişinin sözlerine değil, Bakanlığın ne yaptığına bakarız. Bakanlık ne yaptı? Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan ettiği alanı koruma planı olarak Millet Bahçesi yapmayı öneriyor. Peki bu alanı nasıl koruyacağız, gelecek kuşaklara nasıl teslim edeceğiz? Koruma amaçlı imar planlarının kesinleşmesi dahi beklenilmeden ihaleye çıkıldı. Bu koşullarda; Bakan’ın sözlerinin kıymeti harbiyesi yoktur. Aldatıldık demeyeceğinin garantisi nedir? 1.derece doğal sit alanı iken neden özel çevre koruma bölgesi ikan ettiniz? Bakanlığın açıklaması hiç bir mantık, gerçeklik ve hukukla bağdaşmamaktadır. Bakan öncelikle günlerdir sorduğumuz ancak yanıt alamadığımız şu sorumuza açıklık getirsin. Madem amacınız Salda Gölünü korumak, 1.derece doğal sit alanı iken neden özel çevre koruma bölgesi ilan ettiniz?Kirlilik tehlikesi olan, korunması gereken bir alanın inşaata ve kitlesel turizme açılması tezat oluşturuyor. Salda’daki turizmin kontrollü olması, alanın korunmasına yönelik etkin eylem planları oluşturulması gerekirken, mesire alanı mantığıyla daha fazla çöp üretilecek bir alana dönüştürülmeye, daha fazla araç trafiğine açılmaya çalışılıyor. Korunan alanlarda, kar kaygısı değil; bir mirası gelecek kuşaklara nasıl daha iyi bir şekilde teslim edebiliriz kaygısı ile hareket edilmelidir.

Salda gölü’nü korumak vatandaşlık ödevidir

Salda ve tüm tabiat varlıklarımız hepimizin ortak mirasıdır. Doğayı korumak sadece Bakanlığın değil, halkın da Anayasal ödevidir. Bu ödev boynumuzun borcudur. Bakanlık, hukuku gözlerimizin içine bakarak çiğnemiştir. Salda’nın bozulmaması için her türlü hukuki süreci takip edeceğiz, demokratik haklarımızı kullanmakta tereddüt etmeyeceğiz. Kazdağları’nı korumak için su ve vicdan nöbetine nasıl başladıysak Salda’nın hakkını korumak için Yeşilova'da vatandaşlarımızla ve doğa dostlarıyla nöbete hazırız. Unutulmaması gereken nokta, halkın haklı talepleri karşısında hiç bir iktidar duramamıştır. Salda'yı teslim etmemek için halk iradesi haklı çıkacaktır."