Bu gezegende dikili bir ağacınız yoksa ve şimdiye kadar bir fidan dikmeyi düşünmediyseniz lütfen aşağıdaki notları dikkatle okuyun. Fidan dikimi için belki bu mevsim geç kaldınız ama Ekim ayından itibaren bir ya da birkaç fidanı toprakla buluşturabilirsiniz. Kendiniz için olmasa bile hiç olmazsa çocuklarınızın sağlıklı temiz bir dünyada yaşaması için.Karada yaşayan bitkiler tarafından her yıl atmosfere fotosentezle kazandırılan oksijen miktarının 140.9 milyar ton olduğu tahmin ediliyor. Bunun yaklaşık olarak yüzde 66'sının (93 milyar ton) orman ağaçlarından sağlandığı hesaplanıyor.
İyi gelişmiş 100 yaşında 25 metre boyunda, yapraklarının yüzey toplamı 1600 metrekare olan bir kayın ağacı şu fonksiyonel değerleri sağlıyor:
Güneşli bir günde fotosentezle 1 saatlik bir sürede 1.7 kg oksijen üretiyor. Böylece bu ağacın yıllık fotosentez faaliyeti ile (gece ve kışın fotosentez yapmadığı hesaba katılarak) 10 kişinin yıllık (oksijen) gereksinimini karşılayabiliyor.
80 BİN KONUTA EŞDEĞER
Bir kayın ağacı gövdesinde 6 ton karbonu kimyasal enerji olarak bağlıyor. Bunun için de 100 yıllık yaşamı boyunca fotosentez için 40 milyon metreküp havayı yapraklarına alarak bunun içindeki 12 bin metreküp karbondioksidi fotosentezde kullanıyor. Fotosentez için yapraklarına aldığı hava miktarı kapalı mekan hacmi 500 metreküp olan 80 bin konutun havasının bir ağaç tarafından boşaltılmasıyla eşdeğer.
Bir ormanda 1 metrekare yaprak yüzeyi yılda 20.180 kcal enerji, 1 saatte 2 gram şeker üretiyor.
Bir metreküp orman toprağı toplam 100 kilometre uzunluğundaki ağaç kökleriyle sarılarak taşınmaktan (Erozyondan) korunuyor.
Bir ladin ormanı aynı iklim koşullarına sahip çıplak toprağa oranla yüzeysel akışı 15-17 kat, erozyonu da 350 kat azaltabiliyor. Toprak içine giren suyu da yüzde 100 oranında arttırabiliyor.
Endüstri kentleri üzerinde 1 metreküp havada 500 bin tane toz ve is pançacığı bulunurken bu miktar ağaçlık alan üzerindeki havada 5 bin, orman havasında ise yalnızca 500 tane.
Bir hektarlık kayın ormanı 68 ton, ladin ormanı da 36 ton tozu süzebiliyor. Bu nedenle orman havası, kent havasına kıyasla özellikle akciğerlere giden parçacıkların sayısı bakımından yüzde 90-99 daha temiz.
