Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kültür Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe Engelsiz Ege Koordinatörü Doç. Dr. Pelin Piştav Akmeşe, Türkiye Sağırlar Federasyonu Eski Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özyurt, Uluslararası İşitme Dili Tercümanı Alp Aydemir, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Etkinlikte konuşma yapan Doç. Dr. Akmeşe, “Bireylerde işitme kaybı farklı farklı oluyor. Eskiden işitme problemi doğumda fark edilmiyordu ancak çocuk bir tepki verdiğinde bir-iki yaş aralığında işitme kayıpları fark ediliyordu. Şimdi yeni doğan bebeklerde işitme taraması yapılıyor ve çocuklar hastaneden çıkmadan ilk yetmiş iki saat içerisinde taranıyorlar ve işitme kaybı olup olmadığına yönelik bir tarama testi oluyor. Daha sonra işitme kaybının olduğu tespit edilen çocuklar büyük tarama merkezlerinden, tanı merkezlerine gönderiliyorlar. İlk 3 ay içerisinde kesin tanı konuluyor. Ve altı aydan önce cihazlanıyorlar. O zaman konuşma gelişimi kazanmak için büyük avantaja sahip oluyorlar. Şuan ülkemizde işleyişin bu şekilde olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

Doç. Dr. Akmeşe, “İşitme engelli bireyler için bir sürü kavram kullanırız. Eskiden sağır kavramı kullanılırdı şimdi böyle söylerken rahatsız ediyor ama sağır kavramını tekrar kullanıyoruz. Sağır demek, ileri derecede işitme kaybından dolayı konuşamayan bireyler ve iletişimini işaret diliyle sağlayan bireylere dünyada ‘deaf’ Türkiye’de de sağır kavramı kullanılıyor. Onun dışında işitme cihazıyla birlikte işaret dilini bilenler ya da hiç işaret dilini bilmeden konuşabilenlere ise işitme engelli denilir. Türkiye’de eskiden beri hepsine işitme engelli deniliyor ama birbirinden çok farklı kavramlar. Dünyada farklı farklı isimlendirmeler var ama şuan Türkiye’de de aynı kavramlara geçmeye başlandı. Biz işitme kavramını kullanıyoruz hastanede tanı koyduğumuzda orta kulak enfeksiyonu yaşayan çocuk daha sonra işitme kaybı yaşıyor buna işitme kayıplı diyoruz. İşitme cihazı kullanıp iletişimi konuşarak sağlayabiliyorsan belirli zorluklar yaşadığı için bu bireylere işitme engelli diyoruz. Ama anadili işaret dili olan hiç konuşamayan ve işaret diliyle iletişim sağlayan bireylere sağır bireyler diyoruz. Türkiye’de federasyonumuzda işitme engelliler federasyonu yazıyordu. 2014’ten sonra federasyonda adını değiştirip sağırlar federasyonu yaptı artık kavram karmaşasından çıkılıp netleşmeye başladı” dedi.

Etkinlik devamında katılanlara işaret dilinin alfabesi, duygular, sayılar, tanışma gibi kavramlar öğretilip pratiği yapıldı.