İzmir'deki hava kirliliği ile ilgili açıklama yapan eski Baro Başkanı Aydın Özcan, özellikle ağır sanayinin olduğu Aliağa'daki duruma dikkat çekerek, mücadele çağrısında bulundu.

Özcan, "Sanayiye, üretime karşı değilim, aksine sanayi ve üretimin olmasından, hatta arttırılmasından yanayım. Ancak denetimin de olmasından yanayım. Aliağa'da ciddi bir denetimsizlik var. 4 milyon İzmirli yurttaşın sağlığı bu denetimsizlik nedeniyle ciddi tehlike altında" dedi.

İzmir'de sanayi tesisleri, gemi söküm merkezleri gibi alanların yoğun olduğu Aliağa'da hava kirliliği yaşandığına dair açıklama yapan eski Baro Başkanı Aydın Özcan, İzmirlilerin sağlığının tehdit altında olduğunu savundu. Aliağa'da sanayi tesislerinin, gemi söküm tesislerinin ve geri dönüşüm tesislerinin bacalarından çıkan dumanların, havayı kapladığını ve tüm çevrenin zaman zaman kahverengi bulutlarla kaplandığını söyleyen Özcan, "Sanayiye, üretime karşı değilim aksine sanayi ve üretimin olmasından hatta arttırılmasından yanayım. Ancak denetimin de olmasından yanayım. Benim gözlemlediğim kadarıyla bölgede ciddi bir denetimsizlik var" diye konuştu. 4 milyon İzmirlinin sağlığının, bu denetimsizlik nedeniyle ciddi tehlike altında olduğunu ileri süren Özcan, hava kirliliği ve bölgedeki sanayi tesislerinin denetimi konusunda herkesin duyarlılık göstermesi gerektiğini kaydetti.

ÖZCAN'DAN MÜCADELE ÇAĞRISI


Sivil toplum örgütleri, meslek odaları, çevre örgütleri, baro ve yargının bu konuda gereken duyarlılığı göstermek zorunda olduğunu da dile getiren Aydın Özcan, "Ancak en önemli duyarlılığı TBMM, Çevre Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri görevleri ve yetkileri gereği göstermek zorundadır. Meşhur Kuito gemisinin söküm işleminin durdurulması için yargıya başvurumuz neticesinde yürütmeyi durdurma kararı verildiğinde asbestli olduğu bildirilen gemi çoktan sökülmüş, geri dönüşüme sokulmuş, mahkemenin vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararını uygulayabilecek bir gemi ortada kalmamış ve yargı karar vermekte gecikmişti. El ele vererek birlikte hareket ederek yetkili görevli ve duyarlılık gösteren kurumlar başta olmak üzere 4 milyon İzmirli ile birlikte hareket ederek bu sorunu çözebiliriz. Geleceğimiz olan çocuklarımıza çok daha iyi bir İzmir bırakabiliriz. Bunu tüm Türkiye'ye İzmir'den yayabilir, genişletebiliriz. Yeni bir İzmir modeli oluşturabiliriz" diye konuştu.