Haber/ Didar DEMİRCİ

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci, 14 öğrenci hakkında “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” olarak bilinen 6284 sayılı kanuna dayalı olarak ‘ısrarlı takip mağduru’ sıfatıyla koruma talep etmişti. İnci’nin talebi üzerine 14 öğrenciden 2’si tutuklanmış, 45 öğrenci de gözaltına alınmıştı. Öğrencilerin protestosuna dayanamayan Rektör İnci, feshedilen İstanbul Sözleşmesi’nden doğan 6284 sayılı yasayla korunurken, kadınlar söz konusu olduğunda ‘suiistimale yer vermemek’ için kanıt bekleniyor.

'KANIT ARANIYOR'

Söz konusu durumu aylardır boşanması için uğraştığı kadın müvekkilini örnek vererek değerlendiren Avukat Ecem Kumsal Başyurt, “Bir rektör öğrencilerine karşı kendisini korumak için bu kanundan yaralanabiliyorken, kadınlar kanıt sunmak zorunda kalıyor. Aile içi şiddeti nasıl kanıtlayacaksın? Bizim davamızda müvekkilim şiddetin hemen ardından adli tıp raporu alarak polise şikayet ediyor ve biz uzaklaştırma kararını o şekilde alabildik. Ama her kadın şiddetin hemen ardından bu cesareti gösterip şikayette bulunamıyor. Sonradan mahkemeye gidebiliyor. Uzaklaştırma kararında aslında kadının talep etmesi durumunda anında verilmesi lazım ama kanıt olmadığı yerde bu kararı verdirmek çok zorlaşıyor” diye konuştu.

'YAVAŞ İLERLİYOR'

Takip ettiği dava dosyasındaki süreci aktaran Başyurt, olayın 2019 yılında meydana geldiğini ve boşanma davasının ilk duruşmasının bir yıl sonrasına atıldığını bildirdi. Başyurt, “Bizim örneğimiz uzaklaştırma kararı almak için çok ideal. Kadın fiziksel şiddet görüyor ve adli tıp raporu alarak polise başvuruyor. Poliste yönlendirerek uzaklaştırma kararı alması için ‘yüksek riskli’ şiddet görebilir diyerek raporu veriyor. Biz bu raporları mahkemeye sunarak hakimden uzaklaştırma kararı talep edebildik. Ancak bu her zaman bu şekilde kolay olmuyor” dedi. Öte yandan sürecin çok yavaş ilerlediğini dile getiren Başyurt, şöyle konuştu: “Örneğin müvekkilim 2019 yılında şiddet gördü ve o zaman mahkemeye başvurdu. Ardından boşanma süreci başladı ve biz boşanmanın ilk duruşmasına önümüzdeki yıl şubatta gireceğiz. O dönemden bu yana ayrı yaşıyorlar. Sürekli olarak uzaklaştırma kararı aldırmaya çalışıyoruz. Ama hakim bunu kolaylaştırabilir. Örneğin, ilk olarak 6 aylık uzaklaştırma kararı verip bu kararı boşanma süresince uzatma kararları vererek uzaklaştırma kararını devam ettirebilir.”
Son olarak kadınların kendini kanıtlamasına destek olmak amacıyla şiddet uygulayanların psikologlar aracılığıyla rehabilite edilebileceğini ve hatta şiddete yatkın olup olmadığının kanıtlanabileceğine dikkat çeken Başyurt, “Biz bunu talep etmemize rağmen prosedür efektif değil” dedi.

'Birer birer azalıyoruz'

Önceki gün saat 06.00 sıralarında Kınıklı Mahallesi 6071 Sokak'taki bir apartmanın birinci katında, gıda mühendisi Şebnem Şirin, ayrılmak istediği erkek arkadaşı Furkan Zıbıncı tarafından boğazı kesilerek öldürülmüştü. Denizli'de bir şarap şirketinin ortağı olduğu belirtilen Tokat, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince 'canavarca hisle ve tasarlayarak öldürme' suçundan tutuklandı. Türkiye genelinden cinayete tepkiler yükselirken TMMOB Denizli İKK Kadın Çalışma Grubu'nun yaptığı açıklamada, “Öldürülen kadınların yüzde 20’sinin 6284 sayılı koruma kararı olmasına rağmen, devlet yetkilileri kadınlarımızı koruyamadığı için kadınlar, en yakınları erkekler tarafından katledilmekte. Hiç kimse öldürülmeyi hak etmezken biz kadınlar her gün isimlerimiz değişerek birer birer azalmaktayız” denildi.