İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin ‘OHAL değil demokrasi’ mitingi, İzmir Valiliği tarafından yasaklandı. Valilik, miting ile ilgili her türlü el ilanı ve bildirimi de yasakladı.

umutİzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, ‘OHAL değil acil demokrasi’ talebiyle 23 Aralık Cumartesi günü Cumhuriyet Meydanı’nda miting düzenleme kararı almıştı. Ancak o karar İzmir Valiliği’ne takıldı. Günlerdir çalışmaları yapılan mitingi yasakladığını duyuran valilik, kararında OHAL’in 11. Maddesinin ‘m’ bendinde yer alan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin izne bağlı olduğunu hatırlattı. İzmir Vali Yardımcısı Nihat Kaynar imzası ile Düzenleme Kurulu Başkanlığı’na gönderilen yazıda; “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/A ve 11/C maddesi hükümleri gereği, kamu düzenini, başkanlarının hak özgürlüklerini bozacak olaylara sebebiyet verileceği değerlendirildiğinden, gerçekleşmesi muhtemel, istenmeyen ve telafi olmayan olayların meydana gelmesini önlemek amacıyla yasaklanmıştır” ifadelerine yer verildi. Ayrıca, mitinge dair İzmir sınırları içerisinde yapılması, aynı konu ile ilgili olarak afiş, pankart, el ilanı ve bildiri asılması da valilik tarafından yasaklandı. İzmir Valiliği’nin kararına tepki gösteren Emek ve Demokrasi Güçleri, DİSK İzmir Ege Bölge Temsilciliği binasında açıklama yaptı. KESK Dönem Sözcüsü İsmet Süzer, yaptığı açıklamada; “OHAL yasaklarına ve baskılarına karşı bu yasak ve baskıların mağdurlarının sesini yükseltmek amacıyla düzenlemek istediğimiz miting yasaklandı” dedi.

18 AYDIR OHAL VAR

Hak ve özgürlükleri korumak adına gerçekleştirmek istedikleri mitingin, hak ve özgürlüklere zarar vereceği gerekçesi ile yasaklanmasını ‘trajikomik’ olarak nitelendirdiklerini söyleyen İsmet Süzer; “Bu yasaklama, bizim miting vasıtasıyla bir kez daha hatırlatmak istediğimiz OHAL’in karakterini belki de miting kadar etkili bir şekilde ülke kamuoyuna gösterdi. Daha birkaç ay önce, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde Türkiye’nin her yanında meydanları kutlamalara açan, sokağa çıkan insanlar için bir günlüğüne de olsa hak ve özgürlüklere dair kısıtlamaları esneten iktidarın gerçek yüzü miting yasağı ile açık bir şekilde görülmektedir. AKP iktidarı, kendinden olmayanlara baskıyı, zoru, yasakları reva görürken, tüm hak ve özgürlüklerin kendisi ve yandaşları için sınırsız kullanılmasında bir sakınca görmemekte” dedi. OHAL’in kalkması ve demokrasi taleplerinin acil olduğunu ifade eden Süzer, Türkiye’nin 18 aydır OHAL ile yönetildiğini hatırlattı.

SESİMİZİ KISAMAYACAKSINIZ

OHAL’in; yoksulların, emekçilerin, kadınların çıkarına olmadığını vurgulayan KESK Dönem Sözcüsü İsmet Süzer, şunları söyledi: “OHAL, iktidarını mutlaklaştırmak isteyenlerin, onları besleyen patronların çıkarınadır. OHAL, sorgusuz sualsiz işini kaybetmek, hukuksuz, keyfi ihraçlar demektir, grev ve örgütlenme yasakları demektir. Bu nedenle, baskı rejimi için önemli bir araç olan ve sürekli bir hâl durumuna gelen OHAL’e karşı mücadele hepimizin öncelikli görevlerindendir. Yasak ile kısılmaya çalışılan ses sadece İzmir’den ‘OHAL’e hayır’ diyen ses değil, Türkiye’de demokrasi ve özgürlük isteyen milyonların sesidir. Bizler emek ve demokrasi güçleri olarak yurttaşlarımızla yan yana tüm OHAL mağdurlarının sesini yükseltmeye, darbe girişimini fırsata dönüştüren baskı ve zor rejiminin aracı OHAL kalkana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Acil demokrasi talep eden sesimiz yasaklamalarla, göz altılarla kısılamayacak. OHAL boyunduruğu ile bunaltılmış olan tüm toplumsal kesimleri bu mücadelede bizlerle yan yana, omuz omuza durmaya davet ediyoruz.”