Haber/ Didar Demirci

Çeşitli gerekçelerle doğdukları toprakları terk eden mülteciler, gittikleri yerlerde güvencesiz işlerde ucuza çalışmak zorunda kalıyor. İşverenin istismarı altında hak kayıplarıyla hayata tutunmaya çalışan mülteciler, daha çok tekstil, inşaat ve tarım sektörlerinde çalışıyor. Patronlar için adeta ‘çöpsüz üzüm’ olan mülteci vatandaşlar, yaşadıkları hak kayıplarının yanı sıra bir de ırkçılıkla mücadele etmek zorunda kalıyor.

‘Sorunun kaynağı’

Konuya ilişkin sahadaki gözlemlerini paylaşan Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (Dev-Tekstil) İstanbul Avrupa Yakası Temsilcisi Okan Karaçam, “Savaş, yoksulluk, gelecek kaygısı, yaşama umudu bugün milyonlarca mültecinin yaşadığı ve hissettiği ortak kaygılardan en önemlileridir. Milyonlarca insan yaşadıkları topraklardan göç etmek zorunda kalıyor. Bu yaşanılanların hepsinin temel kaynağı emperyalist-kapitalist sistemdir. Sömürü siteminde açlık yoksulluk artar, savaşlar çıkartılır. Sonucunda insanlar katledilir. Ama buradan hiçbir zarara uğramayan ve her şeyde kar ile ortaya çıkan sermayenin kendisidir. Mülteci işçiler birçok iş kollarında çalışıyorlar. Ama ağırlıklı olarak tekstil ve tarım alanlarında çalışarak yaşamlarını sürüyorlar. Buralardaki çalışma koşullarına baktığımız zaman ise düşük ücret, güvensiz ve esnek çalışma ile karşı karşıya kalıyorlar. Aldıkları ücretler bugün ülkede verilen asgari ücretin bile altında” diye konuştu.

Aynı sorunu yaşıyorlar

Tekstilde çalışan yerli işçilerin genelde, ‘Onlar geldi bizim ücretlerimiz düştü’ şeklinde yorumlarda bulunduğunu dile getiren Karaçam, şöyle konuştu: “Patronlar, mültecilerin emeklerini ucuz iş gücü olarak kullanıyor. Mülteciler de buna ses çıkaramıyor. Çünkü yaşamlarını idame ettirmeleri gerekiyor. Bu durumda da yabancı oldukları, koşullarını bilmedikleri bir yerde her şekilde çalışmaya razı oluyorlar. Birçok yerde mülteci işçilerin yaşadıkları sorunlardan çok farksız değildir.” 

Ucuz köle arayışındalar

Tarım sektöründeki sorunların sonucunda mülteci tarım işçilerinin sayısının artığına dikkat çeken TARIM ORKAM SEN İzmir Şube Başkanı Çağdaş Topal ise, şu ifadeleri kullandu: “Tarım sektöründe son yıllarda yaşanan ekonomik sorunlar, artan girdi maliyetleri sektörü daha ucuz iş gücü arayışına itti. Bununla birlikte sektörde uzun süreli güvenceli istihdamdan çok dönemsel, güvencesiz istihdam tercih edilmeye başlandı. Ucuz köle arayışı için yaşamları hiçe sayılarak emekleri sömürülmektedir. Sorunların çözümü için vicdani ve daha insani politikalar üretilmelidir.”