MESS ile uzlaşamayan metal işçileri, 2 Şubat'ta greve çıkacak. Türkiye genelinde 130 bin kişinin çıkacağı grev öncesi MESS'e seslenen Türk-İş, işçilerin taleplerine kulak verilmesini istedi

Türk-İş'e bağlı Türk Metal-Sendikası ve DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında süren toplu iş sözleşmesi süreci, tıkanınca sendikalar grev kararı aldı. Buna göre; DİSK'e bağlı Birleşik Metal İş, Türkiye genelinde 30 iş yerinde 12 bin üyesi ile greve çıkacak. Aynı şekilde Türk Metal-Sendikası da Türkiye genelinde
130 bin üyesiyle greve hazırlanıyor. Sendika; 2 Şubat'ta başlayacak olan greve hazırlanırken, Türk-İş İzmir 3. Bölge Temsilcisi Süleyman Yıldırım, MESS'e çağrıda bulundu. İşçilerin taleplerine kulak verilmesini isteyen Yıldırım, 1990 yılından beri, metal sanayisinde çalıştığını ve BMC kamyon fabrikasında çalışma hayatına başladığını aktararak, metal iş kolunda çalışanların taleplerini bizzat bildiğini ifade etti. Metal işçilerinin sıradan insanlar olmadığını kaydeden Yıldırım; “Metal iş kolunda çalışan insanların ürettiği ürünlerin hepsi, yurt dışına ihraç ediliyor. Ülke ekonomisinin gelişmesinde, bu insanların da büyük emeği var. Hepsi, tezgahlarının başında çalışıyorlar ve saat ücretleri asgari ücretlerin bir tık üzerinde. Bu insanlar birşeyler söylüyorlarsa, bunların taleplerine kayıtsız kalmamak lazım” dedi. Metal işçilerinin ülke ekonomisin büyümesine katkı sağladığını vurgulayan Süleyman Yıldırım; “Bölge ekonomisinin büyümesi, işverenlerin uluslar arası alanda rekabet edebilmesinin sağlanması, korunması ve geliştirilmesini sağlayan ve kendi personelleri olan bu insanları karşılarına almasınlar” açıklamasında bulundu. İşçilerin taleplerine mutlak suretle karşılık verilmesini isteyen Yıldırım, sendikanın da çok afaki taleplerde bulunmadığını söyledi.

CİROYA TALİP DEĞİLİZ

Yıldırım; “Sonuçta bu bir taslak... Yazılanların tamamı alınacak diye bir şey söz konusu değil. Müzakereye açık. İşveren şartlarını nasıl ortaya koyuyorsa, sendika da taleplerini açıklıyor. Metal iş kolu diğer iş kollarına benzemez. Lokomotiftir, öncüdür. Otomotiv, demir çelik, beyaz eşya sektörünü kapsar. Bu insanlar atla deve talep etmiyorlar. İşverenin yaptığı cironun yarısına falan da talip değiller. Kendilerine ait olanları almak için mücadele ediyorlar. Bu insanların taleplerine kayıtsız kalmasınlar, çığlıklarına kulak versinler. Ve bu toplu sözleşmeyi masa başında bitirmenin mücadelesini versinler. MESS bir adım atarsa, sendika da bir adım atar. Hakkın yolu bir, bu insanların hakkını onlara teslim etsinler” dedi. Greve çıkıldığında Türkiye'de otomotiv üretebilen kimsenin kalmayacağını savunan Süleyman Yıldırım, ülkede otomotiv sektörünün durma noktasına geleceğini belirtti. Otomotiv sektörünün 130 bin kişiyi kapsadığını vurgulayan Yıldırım, ayrıca bunların yan sanayilerinin olduğunu da hatırlattı.

İŞÇİNİN SESİNE KULA VERİN

İşçilerin greve çıkması halinde Türkiye'de hayatın felç olacağını söyleyen Süleyman Yıldırım, bu nedenle işverenin aklı selim davranması gerektiğini ifade etti. Yıldırım, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı: “İnmeyen uçak olmadığı gibi bitmeyen sözleşme de olmaz. Burada işverenlerin şapkayı çıkarıp önlerine koymaları ve bu insanların taleplerinin ne olduğunu samimi bir şekilde ele almaları gerekiyor. Şeriatın kestiği parmak acımaz ama benim gözlemlediğim kadarıyla insanlar son derece kararlı. Bu insanların isteklerine kulak vermek lazım. Türk Metal Sendilası, uzlaşmadan yana ama kimse kusura bakmasın bu sendika teslimiyetçi bir sendika değil. O nedenle sezarın hakkını sezara vermek lazım. Endüstriyel ilişkiler, uluslar arası rekabet... Bunların gelişmesinde Türk Metal Sendikası'nın üyelerinin de emeği var.”