2 Ocak 2021 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi'ne AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından rektör atanan Melih Bulu’nun, yüksek lisans ve doktora tezleri ve makalelerine ilişkin yerli ve yabancı basında ortaya atılan intihal iddiaları üzerine bazı Boğaziçi mezunu akademisyenlerin birbirlerinden bağımsız olarak yürüttüğü incelemeler, kapsamlı bir intihal dosyasına dönüştü.

Söz konusu iddiaların intihal analizi konusunda saygın kurum ve uzmanlar tarafından da gündeme getirildiğine dikkat çeken mezunlar, Bulu ile ilgili intihal raporlarını Yükseköğretim Kurulu Etik İnceleme ve Soruşturma Komisyonu’na iletti.

Sistematik düzeyde intihal

Bulu’nun yüksek lisans ve doktora tezlerinde tırnak işareti kullanılmadan doğrudan, düzgün referanslama yapılmadan alıntılanan bölümleri, orijinal metinlerle karşılaştırarak ortaya çıkaran mezunlar, her iki tezde de intihalin birkaç arızi hatadan ibaret olmadığını, yanıltıcı referansların hacminin çok büyük olduğunu, hatta sistematik sayılabileceğini gördükten sonra, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun ilgili maddeleri çerçevesinde, YÖK’na intihal inceleme raporlarını ilettiklerini ve Etik İnceleme ve Soruşturma Komisyonu’ndan detaylı araştırma talebinde bulunduklarını açıkladılar.

Kuralların dışında

Mezunlar, intihal tanımlamasının yanıltıcı referans kategorisinde sayılabilecek problemli bölümlerin sayısının, daha önce basında yer alan rakamlardan çok daha fazla olduğunu, metodoloji bölümünün derinliklerine kadar gittiğini ve arada alıntı olduğu halde hiç atıf olmayan kısımlar da bulunduğunu ifade ettiler.

Bulu’nun, her iki tezini de kopyala – yapıştır yöntemiyle başkalarının cümleleriyle doldurduğunu, buna bağlı olarak metinlerde bir dil bütünlüğü de bulunmadığını belirten Boğaziçi mezunları, başka kaynaklardan kendi ifadesiymiş gibi paragraflar halinde alıntılama yapması nedeniyle, Bulu’nun tezlerindeki içeriğin özgünlüğünün de sorunlu olduğuna dikkat çekti.

Böyle savunmuştu

Melih Bulu, Ocak ayında katıldığı bir programda intihal iddialarını “iftira” olarak nitelendirmiş, adı geçen alıntıların literatür tarama kısmında olduğunu, son kısımda kaynakların yazıldığını ifade etmişti. “Bütün dert, tırnak içerisine almamışım bazı şeyleri” diye konuşan Bulu “Ben bu tezleri yazarken bizim önümüzde 'öyle yapılacak, böyle yapılacak' diye yazılı bir şeyimiz yoktu. Bu formatlar sürekli değişir. İşin özü aldığım şeyin kaynağını yazmışım" diyerek kendini savunmuştu.

Bu kabul edilemez

Boğaziçi Üniversitesi’nde yüksek lisans ve doktora tezi hazırlayan öğrencilere, Bulu’nun döneminden önce de tez yazım rehberi verildiğini, hatta lisans düzeyinde de ödev yazım rehberlerinin mevcut olduğunu vurgulayan mezunlar, Bulu’nun öne sürdüğü gerekçenin kabul edilemez olduğunu belirtti.

Hesap vermeli

Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi’nde intihalin  “Başkalarının özgün fikirlerini, metodlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurullara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek” şeklinde tanımlandığını hatırlatan mezunlar, “Akademisyenlerin yazdığı tezler, bunlar aracılığıyla kazandıkları ünvanlar, liyakatı temellendirir. Liyakat ise özgün akademik çalışmaların değeriyle bilimsel yetkinlikle ve akademik ahlakla oluşur. Üniversitemize bir gecede rektör atanan Melih Bulu tezlerindeki intihal iddialarıyla yüzleşip hesap vermek zorundadır” diye konuştu.