Milli Eğitim Bakanı (MEB) Mahmut Özer, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sosyal Tesisler Toplantı Salonu'nda düzenlenen TOBB Türkiye Eğitim Meclisi Toplantısı'na katıldı. Türkiye'de de en önemli kırılma noktasının eğitimde fırsat eşitliği olduğunu vurgulayan Özer, "Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu yeni dönemde en fazla ağırlık verdiğimiz konu, eğitimde fırsat eşitliğini artırmak" dedi.

Covid-19 sürecinde yüz yüze eğitime ara verilmesinin bu sorunu daha da derinleştirdiğini belirten Özer, görevi devralmasının ardından okulların açık tutulmasının gerekliliğine ilişkin sözlerini hatırlatarak, bu süreçte yaptıkları çalışmaları özetledi. Türkiye'nin eğitim sisteminin, yaklaşık 18 milyon öğrenci, 1,2 milyon öğretmen ve diğer eğitim çalışanlarıyla toplam 20 milyonluk bir kitleye sahip olduğunu aktaran Özer, "Türkiye'nin Kovid-19 sürecinde normalleşmesi için, eğitim sisteminin normalleşmesi ve yüz yüze eğitime devam edebilir hale gelmesi gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.

Mahmut Özer, yüz yüze eğitimde 2 ayın geride bırakılacağına dikkati çekerek, "Sistemimizde 850 bin sınıf var, bugün itibarıyla 850 bin sınıftan sadece 1817'sinde yüz yüze eğitime ara verilmiş, yani oran yüzde 1'in çok çok altında. Önlemler alındığı zaman bir toplumdaki en korunaklı yerlerin okullar olduğu, iki aylık deneyimimizde ortaya çıkmış oldu" diye konuştu.

'ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 87'Sİ İKİ DOZ AŞI OLDU'

Öğretmenlerin aşılanma oranlarıyla ilgili çok ciddi mesafe alındığının altını çizen Özer, "Bugün itibarıyla birinci doz aşılarını tamamlamış öğretmen oranı yüzde 93, ikinci doz aşısını tamamlamış öğretmen oranı ise yüzde 87. Hastalığı geçirmiş ve antikor oluşturmuş öğretmen oranımız ise yüzde 5. Sonuç itibarıyla en az iki doz aşı olmuş veya hastalığı geçirerek antikor oluşturan öğretmen oranımız yüzde 92. Bu oran, Türkiye ortalamasının çok çok üzerinde. Birinci doz aşısını tamamlamış sınıf öğretmenlerimizin oranı ise yüzde 95, ikinci doz aşısını tamamlamış sınıf öğretmeni oranı ise yüzde 91" bilgilerini paylaştı.

Özer, Covid-19 sürecinde yüz yüze eğitime devam ederken öğrenme kayıplarını telafi edecek mekanizmaları devreye soktuklarını, bu kapsamda, destekleme ve yetiştirme kurslarına ilişkin yeni kararlar aldıklarını hatırlattı. Bakan Özer, yarından itibaren Türkiye genelinde belli kademelerde uygulamaya geçirilecek yeni bir çalışma başlatacaklarını bildirerek, şu bilgileri verdi:

"Yarın ve 27 Ekim'de ilk defa Türkiye'de, 7, 8, 11 ve 12. sınıfların Türkçe, Matematik ve fen bilimlerinde öğrenme kayıplarını tespit etmeye yönelik kazanım değerlendirme uygulaması başlatıyoruz. Bu uygulamaya yaklaşık 4,5 milyon öğrencimiz katılacak. Öğrenciler, Türkçe, matematik ve fen bilimlerinde hangi durumdalar, bulundukları seviyeye göre hangi takviyeleri almaları gerekiyor, hangi destekleme mekanizmalarını devreye sokmamız gerekiyor, onun ölçümlerini bu hafta içinde tamamlayacağız. Bu sınıf düzeylerindeki destekleme ve yetiştirme kurslarını ve diğer taraftan diğer destekleyici materyalleri, bu yaptığımız araştırmanın bulgularına göre şekillendireceğiz."

'OKUL ÖNCESİ EĞİTİME ERİŞİM ARTIRILACAK'

Bakanlığın yardımcı kaynak materyalleri çalışmalarına ilişkin de bilgiler aktaran Özer, kasım ayı itibarıyla hazırladıkları yardımcı kaynakları tüm öğrencilere ücretsiz ulaştıracaklarını söyledi.

Bakan Mahmut Özer, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması yönünde, 3 alt alan oluşturduklarını aktardı. Özellikle okul öncesi eğitime erişimi artırmak için yapacakları çalışmaları anlatan Özer, "2022 sonuna kadar 3 yaş grubundaki okullaşma oranını yüzde 14'ten yüzde 50'ye, 4 yaştaki okullaşma oranını yüzde 35'ten yüzde 70'lere, 5 yaştaki okullaşma oranını ise yüzde 78'den yüzde 90'ların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. 2023 yılında ise hedefimiz, 4 ve 5 yaşta okul öncesi eğitime erişimi yüzde 100'e çıkarmaktır. Bu konuda her türlü planlamamızı yaptık" ifadelerini kullandı.