Patrick Barlow'un yazdığı 39 Basamak, 3. Alaittin Eraslan Tiyatro Günleri kapsamında önceki akşam İzmirli tiyatroseverlerin karşısına çıktı

1935 Ağustos'u, Richard Hannay (Engin Hepileri), can sıkıntısını dağıtmak üzere bir tiyatro oyununa gitmeye karar verir. Hannay, o gece tiyatroda gizemli güzel Annabella'yla (Demet Evgar) tanışır ve kendini Londra'dan İskoçya'ya uzanan komik, heyecanlı, hareketli, çılgın bir casusluk serüveninin ortasında bulur. Bu serüvende ise onlara pek çok rolle karşımıza çıkan soytarılar (Okan Yalabık ve Bülent Şakrak) eşlik eder. Böylece Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi, 39 Basamak için güzel maceraya perdelerini açar. Ben de önceki gün, 3. Alaittin Eraslan Tiyatro Günleri kapsamında sergilenen oyunu izleyenlerden biriydim. Oyun daha önce de İzmir'e geldi. Ve bundan sonra yine gelecek gibi...

Aslında oyun ve seyirci arasındaki ilişki de bir tür maceradır. Oyun bitmeden ne yaşadığınızı tam olarak bilemeyebilirsiniz. 39 Basamak, eğlenceli olmasına eğlenceli ama oyuncu kadrosu o kadar iyi ki, oyunun senaryosu bu kadronun altında ezilmiş. Oyundan çıkarken, bu kadro çok daha iyi bir metni hak ediyor diyorsunuz. Ki bu sadece bende değil, oyundan sonra seyircide oluşan genel kanıydı.


Oyunculuk çok başarılı


Oyun sergilendiği her ülkede seyircinin yoğun ilgisiyle karşılaşıyor ve yıllardır oynanıyor ama artık daha iyisini hak ettiğimizi düşünüyorum. Ve aklıma şu soru geliyor: Acaba popüler olmayan bu kadro yerine başka bir kadro ile seyirci karşısına çıkılsa oyun bu kadar rağbet görür müydü? Yine de oyun, oyunculuk açısından izlenmeye değer. Engin Hepileri, seyirciyi oyunun başında ellerinden tutup sonuna kadar başarıyla taşıdı. Farklı karakterlerin içine saniyeler içinde giren Okan Yalabık, Bülent Şakrak ve Demet Evgar müthişti. Oyunda, dekor da oyunculardan biri gibiydi. Hikayenin gidişatına göre değişiyor, oyuncularının elinde yoğruluyor ve güzel bir malzemeye dönüşüyor. Tam bu noktada, sahne arkasındakilerin de iyi iş çıkardığını söylemek lazım. Seyircinin penceresinden baktığımızda, ses ve ışık da dekorla uyumlu bir şekilde akıyor. Keşke, sadece tiyatro için hazırlanan daha iyi sahnelerimiz olsa da hem tiyatrocular hem de izleyenler olarak, bu sahne sanatının tadını daha iyi çıkarabilsek.

Gerilim ve mizah iç içe


Alfred Hitchcock, John Buchan'ın 39 Basamak adlı romanını filme çekerken bu gerilim romanının heyecan yüklü atmosferine, incelikli ama geri planda duran bir mizah dozunu eklemeyi de ihmal etmemiş. Patrick Barlow, 39 Basamak'ı tiyatroya uyarlarken bu mizah anlayışını öne çıkarmış, gerilim atmosferini çılgın bir komediye çevirmiş.
Geleneksel komedi anlayışının vazgeçilmez öğeleri; dinamik ve durmak bilmez bir aksiyon, olmayacak ama harikulade teatral rastlantılar, yaptıkları ile yapmak istedikleri birbirine uymayan karakterler, bin bir kalıba giren oyuncular, bu uyarlamada ustalıkla bir araya gelmiş. Patrick Barlow bu uyarlamayı yaparken Alfred Hitchcock izleğini sahne sahne takip etmiş, romandan çok filmin, Hitchcock'un uyarlamasını sahneye getirmiş. Türkçeye Mehmet Ergen çevirmiş, oyunu Mehmet Birkiye yönetmiş.

Sema Pekdaş’a ödül verildi


Genç yaşta yaşamını yitiren tiyatro emekçisi Alaittin Eraslan adına bu yıl üçüncüsü düzenlenen tiyatro günleri kapsamında ilk kez verilen ‘Alaittin Eraslan Tiyatro Günleri Dayanışma Ödülü’ne Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş layık görüldü. Başkan Pekdaş, ödülünü tiyatro günleri kapsamında sahnelenen ‘39 Basamak’ adlı tiyatro oyununun sonunda aldı. Alaittin Eraslan’ı özlemle andıklarını belirten Pekdaş, “Haksız şekilde cezaevinde kaldı ve bu tutukluluk onun ölümüne neden oldu. Yanlış tedaviler ve yanlış teşhisler sonucu aramızdan ayrıldı. Onu bugün bir kez daha minnetle ve rahmetle anıyoruz” dedi.