Haber/ Özge GÜNERKEN

Haziran ayında Bayraklı Belediyesi ile ortak kısırlaştırma çalışması gerçekleştiren Karşıyaka Belediyesi, benzer bir projeyi de Çiğli Belediyesi ile yürüttü. Karşıyaka ve Çiğli Belediyesi Veterinerlik İşleri birlikte, iki ilçe sınırının kesiştiği bölgelerde kısırlaştırılmamış ve üreme çağındaki sokak hayvanlarını toplayarak hızlı bir şekilde kısırlaştırmaya başladı. İyileştikten sonra hayvanlar küpelenerek yeniden alındıkları yere geri bırakıldı. Bayraklı Belediyesi ile yapılan çalışmada olduğu gibi Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) gönüllüleri bu projeye de destek verdi.

Yaşam kalitesi artacak

Geçtiğimiz pazar günü Zübeyde Hanım, Mustafa Kemal Mahallesi de dahil olmak üzere Mavişehir’e kadar olan bölgede çalışma gerçekleştirildi. Ekiplere, Karşıyaka Belediyesi Meclis Üyesi Veteriner Hekim Mehmet Gemici de eşlik etti. Yapılan bu çalışmanın tüm İzmir’e ve hatta Türkiye’ye örnek olmasını temenni ettiklerini dile getiren HAYTAP Temsilcisi Meral Örüç, “Kontrolsüz üremenin önüne geçmek için; kısırlaştırma seferberliğinin özellikle sınır ilçe belediyeler ile birlikte gönüllü ve STK işbirliğinde yapılması çok önemlidir. Küpesiz köpek kalmaması, zaten günlük yaşamda çok zor mücadele eden can dostlarımızın daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmelerini hem de şikayet olaylarının minimuma düşmesini sağlayacaktır” dedi.

Örüç sözlerini şöyle sürdürdü: “Belediyelerin aynı zamanda kilit noktalarda olan muhtarlarımız ile işbirliğine girmeleri, can dostlarımızla yaşamak ve onları sevmek konularında bilgilendirmeleri ve 5199 Sayılı Yasayı anlatan afişleri dağıtmaları da farkındalık yaratacaktır.

Böyle güzel projelere imzasını atan, işbirliğine giren başta sevgili Karşıyaka Belediye Başkanımız Cemil Tugay’a ve Çiğli Belediye Başkanımız Utku Gümrükçü’ye ve Veteriner İşleri Müdürlerimiz Çağlayan İnanlı, Mustafa Yalçın ve ekiplerine çok teşekkür ederiz” diye konuştu. Örüç, her iki belediye ile yapılan çalışmalar sonrasın kısırlaştırılan hayvanların alındıkları yere geri bırakıldıklarını da söyledi.

Farkındalık yaratıldı

Karşıyaka Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Çağlayan İnanlı ise, “Bayraklı ile olan çalışmamızda toplam 30 köpeği kısırlaştırdık, iyileştiler ve alındıkları yerlerine geri bırakıldılar. Yaklaşık 10 can dostumuzu da Çiğli ile olan çalışmada topladık. Bu çalışma, rutin kısırlaştırma ve tedavilerin dışında gerçekleştirdiğimiz, ekstra bir projeydi. Bizler komşu ilçelerimizle birlikte hem kontrolsüz üremeyi durdurmak hem de farkındalık yaratmak adına bu projeyi hayata geçirdik. Komşu belediyeler arasında uyumlu bir çalışma olması çok önemli. Biz bunu başarıyoruz. Ayrıca zaten sınırlarımız iç içe. Yolun bir tarafı Karşıyaka ise diğer tarafı Çiğli sayılıyor. Dolayısıyla da sizin köpeğiniz, bizim köpeğimiz ayrımı yapmıyoruz. Aslında ilçeler arasında farklılık olmadan, her belediyenin eşit seviyede ve yeterli kısırlaştırma yapabilmesi gerekir ki, İzmir genelinde popülasyonu kontrol altına alalım. Bu anlamda hem Bayraklı Belediyesi hem de Çiğli Belediyesi ile birlikte koordineli şekilde çok güzel bir ortak çalışma gerçekleştirmiş olduk. Bundan sonra da ekiplerimiz düzenli olarak bölgelerde kontroller gerçekleştirecek. Eğer yeniden bir popülasyon artışı gözlemlenirse, yine belediyelerle ortak çalışmalar yapabiliriz” dedi. İnanlı ayrıca bu çalışmanın, İzmir geneline de yayılması için Büyükşehir nezdinde toplantılar yaptıklarını da aktardı.

Küpesiz köpek görürseniz bize bildirin

Karşıyaka Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Çağlayan İnanlı vatandaşlara ayrıca şu çağrıyı yaptı:

“Vatandaşlarımıza çağrımız; küpesiz köpek gördüklerinde bize ihbarda bulunmaları. Bize Veterinerlik İşleri’nin 0232 324 44 19 ve 324 44 39 no’lu telefonlarından ulaşabilirler.

Kedilerin üremesini bir bölgede tamamen durdurmak mümkün değil ama köpeklerde bunu kontrol altına alabiliriz. Zaten temel hedefimiz de üremenin durdurulmasıdır.

Öte yandan bir sıkıntımız daha var. Bazı vatandaşlarımız, Karşıyaka Belediyesi iyi çalıştığı için yazlık yerlerde gördükleri kötü durumda olan hayvanları buraya getiriyorlar. Ancak bu da Karşıyaka’daki sürü halinde dolaşan köpeklerin yeni bireyler geldiği için saldırganlaşmasına neden oluyor, kavgalar ve yaralanmalar oluşabiliyor. Esas olan hayvanların yaşamlarını kendi bölgelerinde iyileştirebilmek olmalı. Zaten 5199 Sayılı Yasa gereği bir hayvanı alıştığı, yaşadığı bölgeden alıp bilmediği başka bir bölgeye getirmek yasaktır. Dernekler aracılığı ile tedaviye ihtiyacı olan bir hayvanı tabii ki sağlığına kavuştururuz. Ama daha sonra yeniden kendi bölgesine bırakılmak koşulu ile bunu yapabiliriz.”