29 yaşındaki Ercan Sever, 6 aylıkken geçirdiği bir ateşli hastalık sonucu hayatına fiziksel engelli olarak devam ediyor. Sol elini, gözlerini ve ayağını tam olarak kullanamayan Sever, Tek Engelliler Sanat Merkezi’nde engelliler için tekerlekli sandalye almak amaçlı yapılan tiyatro ve müzik gösterimlerinde yer alıyor.Hakaret ediyorlar
Dışarıda pek çok engelli bireyin tekerlekli sandalyeye ihtiyacı olduğunu ifade eden Sever, “Pek çok engelli, maddi durumlarının yetersizliğinden dolayı tekerlekli sandalyelere ulaşamıyor. Bu da onların asosyal ve pasif bir yaşam sürmelerine neden oluyor. Biz bu nedenle Tek Engelliler Sanat Merkezi’nde tiyatro ve müzik gösterimleri veriyoruz. Bu gösterimlerden elde edilen parayla engellilere tekerlekli sandalye alıyoruz” dedi.
Sokakta insanların çoğu zaman kendisinden korktuğunu dile getiren Sever, şöyle devam etti: “Benim onlara zarar vereceğimi düşünüyorlar, bu nedenle de çekiniyorlar. ‘İlgilenmiyoruz, defol buradan, yüzünü görmek istemiyorum’ gibi şeyler söylüyorlar, kimi zaman fiziksel şiddete başvurup beni kovmaya kalkıyorlar. Çoğu zaman da küfür ediyorlar. Benim tek amacım topluluğumuza destek amaçlı insanlarla konuşmak ve bilet satmak, kimseye bir zararım yok. İnsanların bu denli onur kırıcı şekilde bana davranmaları benim yaşamımı, ve pek çok engellinin tekerlekli sandalyeye ulaşmalarını engelliyor.”
Biz de sizden biriyiz
Toplumun engelli bireylere duyarlı olması ve onları da kendilerinden görmesi gerektiğini vurgulayan Sever, insanlardan tek beklentisinin önyargılı davranmayarak engelli bireylere hoşgörüyle yaklaşmaları olduğunu söyledi. Kendisi gibi zor durumdaki engelliler için daha iyi bir yaşam sunmaya çalıştığını vurgulayan Ercan Sever, sözlerine şöyle devam etti: “İnsanlar tabi ki bu biletlerden almak zorunda değiller. Ama bana kaba kuvvetle, saygısızca olan davranışları yaralıyor. Kimisi de beni içtenlikle selamlıyor ve gülümsüyor. İşte o zaman insanlara ve insanlığa dair umudum artıyor. Sosyal medyada ve çeşitli mecralarda insanların engellilere olan duyarlılıklarına şahit oluyorum. Ama malesef dışarıda aynı duyarlılığa şahit olamıyoruz. Lütfen bize önyargıyla yaklaşmayın. Biz de sizden biriyiz. Bizim size bir zararımız dokunmaz.”
