Karaburun halkının Lodos Elektrik Üretim'e ait 50 türbinden oluşan Rüzgar Enerji Santrali için açtığı dava devam ederken firmanın bakanlığa 37 türbin ilave etmek için başvurduğu ortaya çıktı.

İzmir’in Karaburun ilçesinde 50 türbinden oluşan Rüzgar Enerji Santrali’ne (RES) 37 türbin ilave ederek toplam gücü 223 megawata çıkartmayı planlayan Lodos Elektrik Üretim Şirketi’nin hamlesi, bölge halkına takıldı. Kapasite artışı projesi için verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararına karşı İzmir 6. İdare Mahkemesi’nde dava açan Karaburun Yurttaş Davacılar ve Karaburun Kent Konseyi, yargıdan beklediği haberi aldı. ÇED olumlu kararı, mahkeme heyetinin oy birliği ile verdiği karar sonrası iptal edildi. Bunun üzerine firma, proje dosyasında türbini kurmayı planladığı alanı değiştirdi. ÇED dosyasında 38 kilometrekare olan proje sahasını 104 kilometrekareye çıkaran ve türbinleri taşıyan firma, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ikinci kez ÇED olumlu kararı aldı. Proje sahası mevcuttan 3 kat daha fazla olmasına rağmen Bakanlık tarafından verilen ÇED olumlu kararı, ilçede yaşayan vatandaşları çileden çıkardı. Vatandaşlar, Karaburun Yarımadası’nda; tarım, mera alanları, orman arazileri ve çok değerli doğasıyla 104 kilometrekarelik bir alanın şirkete tahsis edilmesine itiraz etti.

DAVAYA ALDIRMADI


Ne yapılan itirazlara ne de vatandaşın karşı duruşuna aldıran Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, projeye karşı açılan iki farklı dava sürerken, ÇED sürecini bir kez daha başlattı. Lodos Karaburun Elektrik Üretim Şirketi’ne ait Karaburun Rüzgar Enerji Santralı Projesi için ÇED sürecinin başladığını duyuran Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, halkın katılım toplantısı tarihini ise 29 Ocak Pazartesi olarak belirledi. Saat 14.00’te Karaburun Yayla Mahallesi Köy Kahvehanesi’nde yapılacak olan halkın katılım toplantısı öncesi açıklama yapan Karaburun Kent Konseyi, projenin kapasite artırımı için verilecek onayların sonuna kadar karşısında duracaklarını açıkladı. Konsey, toplantının ardından ÇED kararını bir kez daha yargıya taşıyacaklarını belirtti. Çevrecilerin açtığı davaları yürüten Avukat Cem Altıparmak da duruma tepki gösterdi. O projeye açılmış iki davanın olduğunu ve bu davaların henüz bitmediğini açıklayan Altıparmak, “Kapasite artışı ve türbin sayısında değişikliğe gittiler. Bununla ilgili açılan davalar İzmir İdare Mahkemeleri’nde devam ediyor. Hatta mahkeme yakında keşif kararı verecek. Bu başvuru ile birlikte, firma aslında süreci yeniden başlatıyor. Devam eden davaların konusu olan projelerin aslında geçerli olmaması gerekiyor. Mahkemelerin iptal kararı vermesi lazım. Çünkü süreci yeniden başlatıyorlar” dedi.

Ekosistem bozulacak endişesi


Bölge halkının RES’lere karşı çıkmasının birçok nedeni bulunuyor. Vatandaşlar, projenin uygulanması halinde ekosistemin bozulacağı endişesini taşıyor. Bilim insanlarının RES’lerin etkilerine karşı hazırladığı raporlar da bulunuyor. Raporlar da vatandaşların taşıdığı endişeleri doğruluyor. Halkın ‘Temiz enerji değil talan’ olarak nitelendirdiği projelerin; doğayı, yaban hayatını, tarım, mera ve turizm alanlarını yok edeceği belirtiliyor. Karaburun halkı, yarımadada yaşam alanlarının yok edildiğini belirterek, bu nedenle projelere karşı çıktıklarını vurguluyor.