Haber/ Özge Günerken

Kısırlaştırma, sokak hayvanı nüfusunun kontrollü bir seviyeye getirilmesi ve bu sayede de yaşam koşullarının iyileştirilmesi bakımından büyük önem taşıyan bir konu. Kentlerimizde bir arada yaşadığımız sokak hayvanlarının sayısı, maalesef etkin ve yeterli kısırlaştırma yapılamadığı için gün geçtikçe artıyor. Bu artış düzenli gıdaya ve suya ulaşabilen hayvan sayısının azalmasına, hastalıkların ve kazaların artmasına, en kötüsü de hayvan şiddetine ve istismarına yol açıyor.

Kısırlaştırma bu nedenle hayvan haklarına yönelik çalışma yapan sivil toplum örgütlerinin de başlıca gündem maddesi. Geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın katılımı ile özel bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştiren Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HayKonfed) ve Ege Hayvan Hakları Federasyonu da özellikle bu konuyu odağına aldı.

Hem toplantıyı hem de kısırlaştırma konusunu görüştüğümüz HayKonfed Yönetim Kurulu Üyesi ve Seferihisar Doğa ve Hayvan Dostları Derneği (SEHAYDER) Başkanı Fevziye Özkan, Başkan Soyer’in özellikle kısırlaştırmaya yönelik projeye yeşil ışık yaktığını ve bunun da geleceğe dair kendilerine ümit verdiğini aktardı.

Her ilçeye veteriner takviyesi

Başkan Tunç Soyer’e sorunları aktaran hayvanseverler, bu sorunları çözebileceğine inandıkları ve yüksek maliyetler gerektirmeyen projelerini de sundu. Bu projeler arasında en önemli sıraya kısırlaştırmayı koyduklarını söyleyen Özkan, “Büyükşehir Belediyesi ve Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürlüğü’nün resmi rakamlarına baktığımızda İzmir’de kısırlaştırmanın çok yetersiz olduğu görülüyor. Örneğin bir görevli bir köpeği yakalayamadığı zaman, o köpek doğurduğunda 6-7 yeni köpek, sokak hayvanı nüfusuna katılıyor. O 6-7 köpeğin de üreyeceği düşünüldüğünde bu sayı tek bir köpekle bile katlanarak büyüyor. İzmir’de yaklaşık 400 bin sokak hayvanı olduğu tahmin ediliyor ancak net sayıyı bilmemiz pek mümkün değil. Yine resmi rakamlara göre İzmir ve 30 ilçesinde 2018 yılında toplam 25 bin 341 kedi ve köpek kısırlaştırılmış. İzmir genelinde kedi ve köpek birlikte günde sadece 70 kısırlaştırma yapılıyor oysaki bu sayının en az 360 olması gerekir ki üreme kontrol altına alınabilsin. Yaptığımız çalışmaya göre, her ilçenin günlük asgari 12 kısırlaştırma yapması sağlanmalı. Bazı ilçeler şu anda günde bir tane bile kısırlaştırma yapmıyor. İzmir beşte bir kapasitenin altında çalışıyor” diye konuştu.

Özkan bu tespiti aktardıktan sonra Başkan Soyer’in kendilerine çok hak verdiğini belirterek, “Başkanımız merkezin dışında kalan 21 ilçeye 21 veteriner hekimin büyükşehirce atanması talimatını verdi. Bu hekimler tüm gün tıbbi ve etik koşullarda kısırlaştırma yapacaklar. Biz de bunun takipçisiyiz. Şu anda bu talimatın hayata geçirilmesi için gerekli çalışmalar yürütülüyor. Bir veteriner hekim, komplikasyon olmadığı takdirde günde 10 tane kısırlaştırmayı rahatlıkla yapabilir. Bu proje hayata geçerse he ilçede en az 12 kısırlaştırma hedefini yakalamak ve hatta bu hedefi aşmak mümkün olacak” dedi

Kentler bitti artık ormanlara atılıyorlar

Yerel yönetimlerin bakım, kısırlaştırma ve tedavi görevlerini yapmamasının bir sonucu olarak artık ormanda sokak hayvanları sorununun ortaya çıktığından bahseden Fevziye Özkan şöyle konuştu: “Bugün ormanlara terk edilen köpeklerin dramı birçokları tarafından bilinmiyor bile. Orada köpekler aç, susuz, barınaktan yoksun. Köpekler birbirlerini yiyor, çeşitli hastalıklar ve hatta mutasyona uğramış nesiller ortaya çıkıyor. Eğer Türkiye’nin en başından beri nüfus kontrolü politikası olabilseydi bunların hiçbiri yaşanmazdı. Maalesef sokak hayvanlarını gözden uzak yerlere atmak veya onları toplayıp hapsetmek çözüm değil. İstanbul’daki sokak hayvanları zamanında toplanıp Hayırsız Ada’ya sürgün edilmişti. Ne oldu? İstanbul’da yüzbinlerce sokak hayvanı var. Demek ki çare hiçbir zaman hayvanları toplayıp bir yerlere atmak veya hapsetmek değil. Yasa artık daha fazla başıboş bırakılmamalı. Üretimi kısıtlamalı, satışı durdurmalı, etkin kısırlaştırma yapmalı ve sokağa terklerin önüne geçecek sert yaptırımları ve denetim mekanizmasını hayata geçirmeliyiz. Tek yol bu.”