Haber/ Didar DEMİRCİ

Türkiye’deki 5 üniversiteye yılın başında Cumhurbaşkanlığı Kararıyla rektör ataması yapıldı. Boğaziçi Üniversitesine de aynı şekilde Prof. Dr. Melih Bulu’nun ataması gerçekleşti. Söz konusu karara itiraz eden Boğaziçili öğrenciler, pandemi nedeniyle memleketlerinde bir araya gereler ortak çağrıda bulundu. İzmir Alsancak'ta Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplanan öğrenciler “Kayyum rektör istemiyoruz! Melih Bulu istifa” pankartı açarak slogan attı. Öte yandan öğrencilere desteklerini göstermek amacıyla eyleme Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Atila Sertel de katıldı.

“Atanan değil seçilen rektör istiyoruz”

Öğrencilerden yapılan ortak basın açıklamasında, “Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri olarak bu atamayı kabul etmiyoruz ve vazgeçmiyoruz! 2016 yılında yapıldığı gibi, yine bir gece yarısı tepeden inme bir şekilde üniversitemize yapılan yeni bir “rektör” atamasıyla karşı karşıyayız. Üniversitemizde yerini yıllardır koruyan demokrasi anlayışı ile 2016 yılına kadar seçimler neticesinde belirlenen rektörlerimizin yerine; 2016’dan sonra anti-demokratik bir şekilde tek elden kayyumlar atanmaya başlanmıştır. Üstelik, Boğaziçi Üniversitesine 1980’lerin askeri rejim döneminden beri ilk defa okul dışından bir rektör ataması yapılmıştır. Bu durum 2016’dan bu yana sürmekte olan ve rektör seçimlerini ortadan kaldıran antidemokratik uygulamaların bir devamıdır. Üniversiteler bir ülkenin bilim ve fikir üreten, özgür düşünceyi besleyen en değerli kurumlarıdır ve bu kurumların sürdürülebilmesi ancak akademinin özerkliği ile mümkündür. Akademi, ideolojiler ve siyaset üstü bir oluşumdur; ancak üniversite mensuplarının iradesinin hiçe sayılarak üniversitemize bir rektör atanması politiktir. Biz Boğaziçili öğrenciler olarak, üniversitemizin ilkelerine ve kültürüne binaen, üniversitemizin özerkliğinin; kişiliğine ve geçmişine bakılmaksızın tepeden atanan herhangi bir akademisyen ile değil, üniversite mensuplarının yaptığı demokratik yollarla belirlenen bir rektör seçimiyle sağlanacağını savunuyoruz. Bu şartlar sağlanmadığında, ortaya çıkan antidemokratik uygulamaların üniversitemize zararlar verdiğini üzülerek görmekteyiz” denildi.

Öte yandan öğrenciler 2012 yılında üniversite senatosunun kabul ettiği Akademik İlkeleri hatırlatarak, söz konusu ilkelere bağlılıklarını dile getirdiler.

Sorun Melih Bulu’dan da öte

Öğrencilerin yaptığı açıklamanın devamında asıl sorunun, Melih Bulu’nun akademik geçmişi ve şahsi duruşunun ötesinde olduğu vurgulanarak, “Sorun isimlerden bağımsız bir demokrasi, akademik özerklik, fikri özgürlük meselesidir. Bu sorunun çözümü ise üniversitelerin kararlarının ve rektörlerin, üniversitelerin iradeleriyle belirlenmesidir. Bu nedenle bir kez daha söylüyoruz ki: Üniversitemizin karar alma mekanizmalarındaki özerkliğine, demokratik ilkelerine, düşünce özgürlüğüne ve seçim yapma iradesine yapılan müdahaleleri kabul etmiyoruz. Kayyum rektör istemiyoruz ve duruşumuzdan vazgeçmiyoruz” ifadelerine yer verildi.

Öğrenciler, söz konusu olaya ilişkin taleplerini şu şekilde sıralayarak protestoyu sonlandırdı:

-Tüm üniversitelerdeki kayyum rektörlerin istifasını, bütün rektörlerin demokratik yöntemlere uygun olarak seçimle belirlenmesini istiyor ve akademisyenlerden acilen yeni bir seçim düzenlemelerini talep ediyoruz.

-Bu demokratik tavır ve zorunluluğun bütün üniversitelerde yer bulması için hem diğer üniversitelerden öğrenci arkadaşlarımızı hem de mezunlarımızı bize destek olmaya çağırıyoruz.

-Gözaltındaki arkadaşlarımız serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Bizler de İzmir'de yaşayan Boğaziçililer olarak üniversitemiz hakkında verilen bu tepeden inme kararı kabul etmiyoruz. Türkiye'nin tüm şehirlerindeki Boğaziçililerle beraber bir bütünüz. Herkesi bu karara karşı çıkmaya davet ediyoruz.