İzmir'de kentsel dönüşüme acilen ihtiyaç duyulduğunu söyleyen İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, kentsel estetik ve mimari bakımdan büyük sıkıntılar olduğunu belirterek, en büyük problemin, olası büyük deprem halinde ciddi miktarda yapı stoğunun zarar görme ihtimali olduğunu söyledi.

İzmir Ticaret Odası sergi salonunda 17 Ağustos depreminin 19. yıldönümü nedeniyle, İzmir Ticaret Odası (İZTO) 71. Mühendislik Meslek Komitesi, İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ve Proje Üreten Mühendis ve Mimarlar Derneği işbirliği ile 'Anma ve Farkındalık' sergisi düzenlendi. Depremle ilgili çeşitli görsellerin bulunduğu, 13 Ağustos 2018 gününden beri odada ziyarete açılan serginin kapanışı için bir tören yapıldı. Hala hatıralarda olan depremin unutulmamasını sağlamak ve seslerini en üst makam olan Cumhurbaşkanlığına duyurmak için bu sergiyi düzenlediklerini ifade eden İZTO 71. Mühendislik Meslek Komitesi'nden meclis üyesi Levent Bendeş, böyle bir depremin en güvende olan cumhurbaşkanının hayatını bile tehlikeye sokabileceğini dile getirdi.

"YAPI KONTROLÜ ZORUNLU OLMALI"


İZTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler de resmi kayıtlara göre 18 bine yakın kişinin yaşamını yitirdiği ve on binlerce yaralının olduğu Marmara Depremi’nin 19'uncu yıldönümünde depremle ilgili önlem alabilmek ve farkındalık yaratmak için bu tip sergilere önem verdiklerini dile getirdi. Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğuna dikkat çeken Kızılgüneşler, gerekli önlemlerin alınmasında ihmallerin olduğunu belirtti. Zorunlu deprem sigortası olmayan hala birçok konut bulunduğunu vurgulayan Kızılgüneşler, "Gerçek anlamda kentsel dönüşüme uğraması gereken yapı stoklarının sayısı oldukça fazla. Yeni yapıları inşa ediyoruz ama ömrünü yitirmiş binaları da en kısa sürede yıkıp yerine yenisini yapmalıyız. Kentimizin de kentsel dönüşüme acilen ihtiyacı var. Kentsel estetik ve mimari bakımından büyük sıkıntılarımız var. Ancak en büyük problemimiz, olası bir büyük deprem halinde kentimizde ciddi miktarda yapı stoğunun zarar görme ihtimali" dedi. Geleceği korumak adına ülkedeki binaların tek tek kontrolden geçirilmesi gerektiğini anlatan Kızılgüneşler, tüm yapıların kontrolünün zorunlu olmasını istedi. Depreme güvenli yaşam alanları, kentler kurmak için bilinçlenilmesi konusunda çağrı yapan Kızılgüneşler, şöyle konuştu:

"Japonya’yı bu konuda örnek alabiliriz. Yanı sıra mevzuatı, gelişmeleri de yakından takip etmeliyiz. Yeni deprem yönetmeliği 18 Mart 2018 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlandı, yürürlüğe giriş tarihi ise 1 Ocak 2019. Yönetmelik ile yeniden yapılacak, değiştirilecek, büyütülecek resmi ve özel tüm binaların ve bina türü yapıların tamamının veya bölümlerinin deprem etkisi altında tasarımı ve yapımı ile mevcut binaların deprem etkisi altındaki performanslarının değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi için gerekli kuralları ve minimum koşulları belirlemek amaçlanıyor. Özellikle İzmir kent merkezinde kentsel dönüşümün hız kazanması gerekiyor. Karabağlar, Buca başta olmak üzere yenilenmesi gereken konut, ticarethane sayısı oldukça fazla. İlgili yönetmeliğin bu kapsamda detaylı bir biçimde incelenmesi gerekiyor. Deprem hiç ummadığınız bir yerde başınıza gelebilir. Bu nedenle almanız gereken tedbirleri detaylıca incelemenizi öneririm."

İMO'DAN İMAR BARIŞINA ELEŞTİRİ


İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi Başkanı Gürkan Erdoğan da depreme dayanıklı konutların artması için farkındalığın artması gerektiğine dikkat çekerek "İnsanlar hastalandığında en iyi doktoru bulmaya çalışırken, ev alırken projeyi kim hazırlamış araştırmıyor. Metrekaresine bakıp satın alıyor, bina hakkında teknik bilgi toplamıyor. Bu konuda duyarlı olmak binaların kalitesini arttırır. Deprem yönetmeliği ve yapı denetim sistemiyle olumlu gelişmeler yaşandı. Ama imar barışıyla birlikte herhangibir belgeye sahip olunmadan artık evler satışa sunulabilecek. Sadece kat maliklerinin konutun depreme dayanıklı olduğu beyanıyla satışlar gerçekleşecek. Basit bir su şişesi bile bir insana zarar verebilir satışı için bir takım belgelere ihtiyaç vardır. Fakat insan hayatıyla direk alakalı olan bir evde hiçbir belge sorulmuyor. Bu bizim için çok kaygı verici" dedi.

ZEMİN ARAŞTIRMALARININ ÖNEMİ


İZTO Meclis Üyesi inşaat mühendisi Akın Kazançoğlu, Türkiye'de son 100 yılda yaklaşık 149 hasar yapan deprem meydana geldiğini belirterek 600 bine yakın binanın hasar gördüğünü söyledi. Yaklaşık 2 yılda 3 hasar veren deprem yaşandığını hatırlatan Kazançoğlu, ortalama yılda bin insanın depremden hayatını kaybettiğini anlattı. Depremin bıraktığı acı tabloyu bir mühendis olarak yakından takip ettiğini belirten Kazançoğlu şunları söyledi:

"Gölcük'de 45 saniye süren ve 7.4 büyüklüğünde bu deprem gece gerçekleşmişti. Ardından oluşan artçı depremler ile devam etmişti. Sonucunda 17 bin 500'e yakın insanımızı kaybetmiştik. 24 bine yıkan insanımız ise yaralanmıştı. Hasarlı yapı sayısı ise 285 bin 211 olarak tespit edildi. İmara açılan bölgelerde zemin araştırmaları sağlıklı bir şekilde yapılarak sağlıklı projeler, kaliteli malzemeler, kusursuz işçilikler, düzenli ve disiplinli teknik kontroller ile disiplinler arası uyumun sağlanarak yapılaşmanın uygulanması depreme karşı en önemli savunma ve çözüm olacaktır." DHA