İktidarın, "düşük faiz, yatırım, istihdam, ihracata dayalı büyüme" olarak ifade edilen yeni ekonomi programı; Türk Lirası'ndaki yüksek değer kaybı ve hemen her alana yansıyan hayat pahalılığı nedeniyle tartışma konusu.

Geçmişte ceza hukukuna ilişkin yasal düzenlemelerde iktidar partisine danışmanlık yapan Prof. Dr. İzzet Özgenç'in 13 Aralık'ta yaptığı, "ekonomik OHAL'e hazırlıklı olunması" yönündeki sosyal medya paylaşımı tartışmaları daha da büyüttü. Bu öneri, muhalefetin yanı sıra AKP'de de tepkiyle karşılandı.

Konuya ilişkin bir açıklama da İzmir Barosu'nca yapıldı. İzmir Barosu'nun yazılı açıklamasında, "İktidarın akıl hocaları bir süredir ağır ekonomik bunalım gerekçesiyle OHAL ilan edilebileceğini dillendirmeye başladı. Biz biliyoruz ki, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizin sorumlusu, insanları açlığa ve yoksulluğa terk eden ve bir avuç insanı zenginleştiren, halkı değil rantı seçen politikalarıyla; siyasi iktidardır." denildi. 

"OHALE DEĞİL DEMOKRASİYE İHTİYAÇ VAR"

Baronun açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

Bugün yaşanan ekonomik krizin temel nedenlerinden birinin de ülkemizde kalıcı hale gelen OHAL uygulamaları, demokrasi karşıtı tutum, temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının yasaklanması, yargının bağımlı hale getirilmesi olduğu unutulmamalıdır.

Siyasi iktidarın halkı içine soktuğu karanlıktan, halkın haklarını gasp ederek çıkılacağına yönelik önermeler akıl dışı önermelerdir. Bu karanlıktan çıkışın tek yolu OHAL ilanı değil, demokratik değerlerin ve temel hakların kullanımının yeniden tesis edilmesidir.

Bu nedenle, krizin sorumlularına sınırsız bir hareket alanı tanıyacak OHAL uygulamalarına değil, demokratik hukuk devletinin yeniden inşasına ve daha çok özgürlüğe ihtiyaç vardır.