Haber / Gökçe ADAR

İzmir'de Tahtalı Barajı, Balçova Barajı, Ürkmez Barajı, Güzelhisar Barajı, Gördes Barajı ve Alaçatı Kutlu Barajı'nın doluluk oranları bir önceki yıla göre neredeyse yarı yarıya düşüş gösterdi. 2019 yılında yüzde 87.73 oranında doluluğa sahip olan Tahtalı Barajı yüzde 62.99'a, yüzde 99.76 doluluğa sahip Ürkmez Barajı yüzde 64.12'ye, yüzde 85.85 doluluğa sahip Güzelhisar Barajı yüzde 62.62'ye, yüzde 97.44 doluluğa sahip Alaçatı Kutlu Barajı ise yüzde 49.74'e düştü. Yüzde 77.01 oranında doluluğa sahip Balçova Barajı ise yüzde 18.96 doluluk oranına düştü. İzmir'e yılda 59 milyon metreküp içme suyu aktarılması için inşa edilen ancak dibinde delik olduğu sebebiyle su ihtiyacını karşılayamayan Gördes Barajı'nın ise 2019 yılındaki doluluğu 8.99 olarak kaydedilmişti. 2020 yılında ise, doluluğu artarak yüzde 9.29 doluluğa ulaştı. Depolanan su miktarı 60 milyon metrekübü geçtiğinde, dibinden sızıntı başlayan Gördes Barajı'nda bu miktarın üzerinde su biriktirilemiyordu. Son belirlemelere göre; deposunda 41 milyon metreküp kullanılabilir içme suyu bulunan barajdan 110 kilometrelik boru hattı üzerinden günde ortalama 100 bin metreküp su gönderilmeye başlandı. 

Üretici zarar görecek

Yüksek Ziraat Mühendisi Ferdan Çiftçi, barajlardaki suların içme suyu olduğunu ve İzmir'in su ihtiyacının bu barajlardan karşılandığını söyleyerek, “Doluluk oranları, ciddi miktarda düşmüş durumda. Bizi kurak günler bekliyor. Özellikle Aralık, Ocak ve Şubat ayları en çok yağışın olduğu zamanlar. Üretici su depolamasını bu aylarda yapar, ancak yeterli yağış alamadığımızı görüyoruz. İlerleyen günlerde de yağışlı gün sayımız oldukça az. Zaten bu tarihten sonra yağış eğer bol miktarda olursa üretici daha çok zarar görür. Çok yüksek miktarda yağış almak tarımsal açıdan zarara uğratır. Tarımsal üretim açısından bizim için yağışın miktarı kadar dağılımı da önemlidir” dedi.

Tarımsal üretimde sulamaların yer altı sularıyla yapıldığını dile getiren Çiftçi, “Asıl tehlike, barajlar kadar bizim için yer altı sularında. Çünkü tarımsal üretimde sulamalarımızı yer altı sularıyla yapıyoruz. Sulama göletlerimizde de su yetersiz. Şu an yağış miktarına baktığımızda da bunu görebiliriz. Öte yandan karın çok az düştüğünü görüyoruz. Bu aynı zamanda yer altı sularının beslenmesi açısından da son derece sıkıntılı. Bizi gerçekten tarımda zor günler bekliyor. Suyun, tarım için daha çok tasarruflu kullanılması gerekiyor” dedi. 

Ürün kayıpları yaşanacak

Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ise su azlığının bölgedeki bitkileri sulayan sistemleri de etkileyeceğini ifade ederek, “Kurumalar başlayacak. Buna bağlı olarak verim düşecek. Üretici, en önemli tarımsal girdilerden biri olan sudan faydalanamayacağı için büyük problem yaşayacak. Üründe kalite olmadığı için satamayacak. Bitkileri sulayan basınçlı sulama sistemlerinde su randımanı düşük olacak ve bitkilerin su ihtiyacını karşılayamayacak. Bitkinin ihtiyacına yönelik bir su olmadığı için bitkilerde de kayıplar yaşanacak. Önlemler alınmadığı takdirde daha da kötü sonuçlar doğacak” açıklamasında bulundu.