Cumhuriyet'ten Hazal Ocak'ın haberine göre, Kapaklı köyünde kalker ve dolomit ocağı kapasite artışı talep edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuran işletme, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu da sundu. Arazilerin tarla vasfında olması nedeniyle sahiplerinden alınacağı ifade edilen raporda, bölgedeki ağaç türlerinden de söz edildi.

Raporda 144 bin 871 ağaç kesileceğine dikkat çekilerek “Ancak, proje alanında eşzamanlı faaliyet olmayacağı için ocak üretim alanı genişledikçe ve peyderpey alınan orman izinlerine göre kesim yaptırılacaktır. Toplam proje süresi - ocak ömrü dikkate alındığında bir taraftan rehabilite edilen ve ağaçlandırılan alanların da olacağı söz konusudur” denildi. Ayrıca proje kapsamında kesilecek ağaç sayısının 5 katı kadar ağaç dikileceği ifade edildi. ÇED süreci 4 Kasım’da başlayan projeye ilişkin İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısı geçen pazartesi yapıldı. 

‘Son 5 yılda 200 dosya’

Koronavirüs nedeniyle toplantıya katılamadığını ama yazılı itirazda bulunduğunu vurgulayan Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem, kesim planlanan bölgenin Istrancalar’da olduğuna dikkat çekti. 

Çidem, “Kırklareli genelinde son 5 - 6 yılda ormanımıza, toprağımıza 200 dosya geldi. Bunların sadece yüzde 5 kadarı gölet ve tarımsal tesis. Geri kalanı enerji madencilik dosyaları. Sektörel dağılıma bakarsanız, hepsi su kaynakları ve yeraltı su besleme alanlarında. Yeraltı suyumuz emniyetli işletme rezervine ulaştığından su tahsislerine kapatıldı. Ama dinleyen var mı? Orası belli değil. Tek bir gerçek var.. Susuzluk kapıda. Hem de pandemi döneminde.. Buradaki yeraltı sularının besleme alanı neresi derseniz: Istrancalar. Yeraltı su besleme alanı üzerinde onlarca madencilik faaliyeti var. ‘5 bin, 10 bin, 50 bin derken yaklaşık 145 bin ağaç keseceğiz’ diyorlar. Istrancalar kaybedilirse Trakya bitecek ama aslında İstanbul da bitecek. Suyu nereden bulacaklar” diye konuştu.